Köşe Yazıları

Bizi uyandırdığın için teşekkürler Bill Dede – Alper Can Kılıç

0

∞ – 1928 – 2016 – ∞

Devrimi satın alamazsınız. Devrimi yapamazsınız. Devrim olabilirsiniz ancak. Devrim ya ruhunuzdadır, ya da hiç bir yerde değildir.
Ursula K. Leguin, Mülksüzler

Elveda ihtiyar. Ruhuna sağlık.

Bill Dede’mize elveda demişiz geçtiğimiz günlerde. Hayatıma başlangıçta bir çizgi film karakteri gibi giren ve varlığına pek inanamadığım bu yarı tanrı kisvesindeki insan formu ile tanışıp, patlayan kahkahalarını, küfürlerini, hikayelerini, üzüldüklerini ve çözümlerini dinleyip ellerinden öpmek nasip oldu. Şükür.

Alper Can Kılıç ve Bill Mollison

Alper Can Kılıç ve Bill Mollison

Tanıştığı herkesi iyi veya kötü hayrete düşüren bu adam ömrünü dünyaya çok güzel bir anlayışı yaymak için yaşamıştı. İnsanlığa bir mesaj vermek niyetindeydi. Sorunları insan için son derece karmaşık olan/gözüken bu dünyanın, çözümlerinin de bir o kadar basit olduğunu vurguluyordu. Ve bir kahramanmışçasına dünyayı değil, önce kendi kıçımızı, bu dünyaya uyumlu bir biçimde kurtarmamız gerektiğini ve bunu mümkünse dayanışmayla, hep birlikte yapmamızın ne de güzel olacağını ekseriyetle dile getiriyordu. :)

Bunu yaparken tamamıyla insan temelli yaklaşımı savunmuyordu tabi, tüm canlıları gözetiyordu, diğer taraftan da ayarı kaçıranlar için eko-faşizme hafif gıcığı da yok değildi. Sadece insanın doğadaki yerini bilip kendine gelmesini, kısacık ömrünü göz önüne almasını, öldürerek ve sömürerek değil, var ederek ve uyumlanarak, kendinden sonrakine ve çevresine yaşam hakkı tanıyarak, yaşaratak yaşamasını, şu an olduğu durumdan silkelenmesini, kendine gelmesini, saçmalamamasını ısrarla yineliyordu.

Çoğumuz belki de onun hikayelerinin özünü anlamadık. Bazılarımız belki hala anlama aşamasındayız. Belki de çoğunu eğlenmek için anlatıyordu. Ama O, her şeyi ti’ye alan, bir taraftan da dünyanın en güzel şeyini yapan bu adam, o tatlı diliyle, ışık tuttuğu yolda, Geoff Lawton’ın da söylediği gibi permakültür zehrini bir kere zerk etti kanımıza ve ömrümüzün sonuna kadar onu kanımızda daha da artan şekilde taşıyacağız. Yeri geldiğinde olabildiğine saçmalayarak (evet saçmalamak önemli), başkalarını da olabildiğince zehirleyerek, zehrin şifasını yayarak.

Arzu ettiği gibi bulutların üzerinde Viking tanrılarıyla harp çalıp şaraba boğuluyor olduğunu düşünüyorum. Thor’un torunu

Artık ona karada ölüm yok. Sahip olduğu bir yaşamla, dünyaya ve evrene kattığı milyonlarca yaşamı ve dokunduğu zihinleri, o zihinlerin oluşturduğu eylemleri izlerken o şen kahkahalarını patlattığına ve yer yer aşağıya tatlı küfürler savurduğuna eminim.

Devrim oldun Bill Dede, öyle bir derdin var mıydı yoktu bilinmez, ama durum bu kusura bakma. Permakültür henüz bir din veya felsefe olmadı, korkma, bunu hiç istemediğini biliyoruz. :D

Bizi uyandırdığın için teşekkürler. (Arada Facebook’a da göz atıyordur herhalde :D ) Nice uyanışlara…

Alper Can Kılıç’ın sosyal medya hesabından paylaştığı yazısını kendisinin de onayını alarak yayınladık

48-alper-can-kilic

 

Alper Can Kılıç

You may also like

Comments

Comments are closed.