ManşetSivil Toplum

Şule İdil Dere’nin annesi Nesrin Arslan, “Bu kaza değil, cinayet!”

0

İstanbul Kadıköy’deki Yoğurtçu Parkı’nın yaya yolunda hafriyat kamyonunun ezerek öldürdüğü Şule İdil Dere’nin annesi, kızının cinayete kurban gittiğini söyledi. Nesrin Arslan, ‘Buna kazaydı diyemezsiniz, bu bir cinayettir’ dedi.

27

 

İstanbul Kadıköy’deki Kurbağalıdere’nin ıslah çalışmalarında kullanılan bir hafriyat kamyonu, geçen hafta trafiğe kapalı Yoğurtçu Parkı’nın içinde üniversite öğrencisi Şule İdil Dere’ye (23) çarptı. Genç kız olay yerinde hayatını kaybederken kamyon sürücüsünün serbest kalması ise tepki topladı.

Milliyet’ten Çiğdem Yılmaz’ın haberine göre Parktaki yaya yolunda gerçekleşen kazanın ardından konuşan Dere’nin annesi Nesrin Arslan, “Tamam, bir çalışma vardı ve kamyonun o saatte o parkta olması gerekiyordu. Fakat neden tek bir önlem alınmadı? dedi.

Alınmayan önlemlere ilişkin de konuşan Arslan şunları söyledi, “ğer ki bir çalışma söz konusu ise çalışmanın olduğu yere şerit çekilir, bariyer konur ya da kamyonun arkasına bir görevli konulur ki yolu kontrol etsin. Çünkü trafiğe kapalı bir yaya yolu burası. Bunun önlemi nasıl alınmaz?

Kimse sakın bana ‘Bu bir kazaydı’ demezsin. Bu bir cinayettir. Kızımın ölümüne neden olan tek bir kişi değil. Kamyon şoförünün dışında bu duruma sebep olanlardan hesabımı soracağım. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nden, kadıköy belediyesi’nden, çalışmayı yapan firmadan ve diğer sorumlulardan kızımın hesabını soracağım. 23 yaşındaki genç bir kız yıllardır bitmek bilmeyen Kurbağalıdere çalışmalarının kurbanı oldu.”

“Ölümleriyle ünlenen gençler ülkesi olduk” diyen anne Arslan, kızı İdil’i ise şu sözlerle anlattı: “Kızım hayat doluydu. Her şeyden de önemlisi benim yavrum kendisine saygısı olan, iyi bir insan ve iyi evlattı. Okul hayatında da oldukça başarılı bir öğrenciydi. Önce Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkileri kazandı. 2 yıl burada okuduktan sonra bölüm değiştirmek istediği için bizden habersiz yeniden sınava girdi ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi kazandı. Kayıt yaptıracağı zaman benim ve babasının kararını sordu. Biz de saygı duyduk. Geçen yıl Erasmus’la İspanya’da üniversite okudu. Üniversiteyi bitirmesine bir yıl vardı ve not ortalamasını yüksek tutmaya çalışıyordu. Çünkü en büyük hedefi yurtdışına gidip yüksek lisans yapmak ve akademisyen olmaktı. Kızımın hayalleri de hedefleri de yaşamı da yarım kaldı.”

 

(Milliyet)

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.