Hafta SonuManşet

[İstanbul’dan Bangkok’a Tayland Serüveni] Prashant ile bir gün – Hülya Tosun

0

Gazetemizde de yazılarına daha önce yer verdiğimiz gezgin Hülya Tosun, 2015’in son günlerinde başlayıp 2016’yı da kapsayan 2 aylık bir dönemde Tayland ve Kamboçya‘yı ziyaret etti. Tosun’un uzakdoğu seyahati ile ilgili notlarını tefrika halinde sizinle paylaşacağız. 

Hülya’nın uzakdoğu seyahatinin dördüncü bölümünde sıra

Yazı dizisini bu link üzerinden takip edebilirsiniz

***

En ummadığım yerden geldi buldu beni hikaye, kara gözlerdeki pırıltı konuştu, güzel bir dost, bir dolu ilham, tutkunun yolculuğu ve harika bir yeni yol hayalini bırakarak ardında!

“Pazara gideceğim” dedim, hostelin sahibine. “Az önce burada oturan Hindistan’lı çocuk var ya o da gidecek, tarif ettim, birlikte gidin” dedi.

Böylece tanıştık Prashant‘la. Pazarda küçük küçük sohbetler ettik, kıkırdadık da gün boyunca ama, ilk gördüğüm andaki izlenimim hiç değişmedi. Sakin, kibar, naif ve efendi(!) bir çocuk. -Ne demekse.- Nasıl bir hayatı vardır diye sorsanız bana o sırada, cevap aşağı yukarı şöyle, iyi bir öğrenci olmuştur, akıllı olduğu da garanti. Kurallara uyup derslerini başarıyla tamamlamıştır. Ailesine hiç isyan etmemiştir herhalde. Rutinin dışına çıktığını pek sanmam, yapması gerekenleri(!) sırasıyla yapmıştır. Ama kara gözlerinde bir pırıltı, henüz ne olduğunu çözemedim, ışıl ışıl bir pırıltı. Bir şey var orada seziyorum.

39

Pazar sonrası merkeze yemeğe birlikte gidelim mi dedim, geldi. Turistik yerlerden çok sıkılınca, Tayland’lıların gittiği bir bar var oraya gidelim mi dedim, geldi. Ben uzun uzun anlattım, işte işimi bıraktım da, sevdiğim şeyleri yapmaya başladım da, tutkuyla yapacağım şeylerin peşine düştüm de, köy köy gezip çocuklara masal anlattım da… Ben anlattım, o dinledi. Şaşırdı, etkilendi, kutladı, kıkırdadık.

Sonra ben sustum, kara gözlerindeki pırıltı başladı konuşmaya;

“Biliyor musun –lise zamanlarında mı ne- kitap okumaya öyle sarmıştım ki, günümün tamamını kütüphanede geçiriyordum. İki yıl boyunca gece-gündüz deli gibi kitap okudum ve sonunda kütüphane’ye girmem yasaklandı!

İlk defa kütüphaneden yasaklanan bir arkadaşım oldu işte.

“Sonra iki yıl boyunca bilgisayar oyunu oynadım, öyle böyle değil bazen günde 18 saat falan! Dünya kupasında şampiyon olmayı bile hayal ediyordum, sonra sıkıldım.

Ardından tiyatro başladı ve dört yıl boyunca büyük bir tutkuyla yaptım. Köylere gidip oyunlar oynadık. Gözüm başka hiçbir şeyi görmüyordu. Dört yılın sonunda bir sabah uyandım ve hayır bu da değil tutkum.

Biliyor musun sonra ne yaptım? İşletme yüksek lisansı. (Burada artık ikimizde gelmiş geçmiş, tutulan tüm kahkahaları koyveriyoruz. Benim gözler açılabileceğinin son raddesine gelmiş, ne gözümde açılmaya bir gıdım yer ne de karnımda yeni bir kahkaya takat, bitmedi!)

O sırada haberim oldu, Hindistanda’ki bir organizasyondan. İşini tutkuyla yapan ve ilham veren insanlarla, Hindistan’lı gençler birlikte tren yolculuğuna çıkıyorlar –tam 8.000 km- tutkularını keşfetmek ve ilham almak üzere. İşte tam da bu dedim ve katıldım. 8.000 km boyunca harika hikayeler dinledim, etkilendim…”

“Eeee, buldun mu tutkunu?”

“Hayır, sadece seyahat etmeyi çok sevdiğimi fark ettim ve hemen yola çıktım. Üç ay boyunca karış karış Avrupa’yı gezdim ve seyahatin sonunda anladım ki seyahat etmek için paraya ihtiyacım var.

Döndüm ve o gün bugündür Siber Güvenlik Danışmanıyım. Yarın ne olur bilmiyorum!

Tüm bu tutkular arasında gidip gelirken ve her yön değiştirdiğimde ümitsizliğe kapılırken bir gün, bir TED konuşması dinledim. Orada bazı insanların “çok çeşitli potansiyeli” olabileceğini duydum. İşte tamam bu, bu benim dedim.”

Kahkahalarla birlikte saat gece yarısını buldu, bardan kalktık, merkezden hostele 3 kilometrelik yolu hayaller kurarak, şarkılar söyleyerek yürüdük. Seneye Hindistan’daki yolculuğu mutlaka sen de yapmalısın dedi Prashant, öncesinde bana uğrayıp sarılmayı ihmal etmeden!

En ummadığım yerden geldi buldu beni hikaye, kara gözlerdeki pırıltı konuştu, güzel bir dost, bir dolu ilham, tutkunun yolculuğu ve harika bir yeni yol hayalini bırakarak ardında!

 

Hülya’nın gezi yazılarını Ruhu Bohçada Gezen blogundan ve aynı adlı facebook sayfasından takip edebilirsiniz

40

 

Hülya Tosun

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.