Doğa MücadelesiEkolojiManşet

Kaz Dağları köylerinden tek ses: “Altın madenine karşıyız!”

0

Kaz Dağları direniyor, köylülerin şimdiye dek geçit vermediği altın madencileri denemekten vazgeçmiyor.  Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde, “Altın Madeni Ocağı ve Kırma – Eleme Tesisi” projesi için 2013 yılında işletme ruhsatı alan Pumice Madencilik adlı şirket, Kaz Dağları’nın eteklerinde patlatma yöntemiyle yılda 750 bin ton cevher çıkarmak istiyor. Şirket, büyük kısmı orman ve bir kısmı şahıs arazisi olarak gözüken  12 bin dönüm ruhsat sahasının  Kısacık, Baharlar, Güzelköy, Akçin, Dağahmetçe, Koşuburnu köylerini etkisine alan yaklaşık 920 dönümlük kısmında cevher çıkarmayı, bunun etrafında kırılmış cevher stok alanı, sosyal tesis, bitkisel toprak ve  ekonomik olmayan kayaç depo alanı, kırma – eleme tesis alanı kurmayı planlıyor.

maden

Projenin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Başvuru Dosyasında cevherin açık işletme tekniği ile patlatarak ve toprakta basamaklar oluşturarak yerinden söküleceği ve kırma eleme tesisinde kırıldıktan sonra piyasaya satışa sunulacağı belirtiliyor ancak cevherin hangi yollarla nereye taşınacağına ve nasıl işleneceğine dair bir bilgi yok.

 Tarım ve hayvancılığa büyük darbe

3 Kasım Salı günü saat 14.00’de, Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Kısacık köyünde Halkın Katılımı Toplantısı yapılacak.  Projenin ÇED başvuru dosyasında, ‘planlanan tesislerin çevresine ve etki alanına olumsuz bir etkisinin olmayacağı düşünülmektedir’ diye bir ifade yer alsa da, köy halkı onlarla aynı fikirde değil. 37 yıl olarak öngörülen işletme ömrü boyunca 56 milyon 284 bin ton cevher çıkarılıp satılacak ve aynı miktarda oluşan ekonomik olmayan kayaç, Kaz Dağları’nda kalacak. Altın madencileri, cevher çıkarmak için önce ağaçları kesecek, sonra nebati toprağı sıyıracak, daha sonra da kayaçları patlatacak.

Kaz Dağları toz duman!

Her patlama, en yakını 140 metre mesafedeki Kısacık köyündeki evlerde ve çevre köylerde şiddetli sarsıntılar halinde hissedilecek. Binlerce tür canlıya yaşam alanı olan, su taşıyan, oksijen sağlayan Kaz Dağları’nın sonu olacak Kısacık Altın Madeni için kaç ağaç kesecekleri ve ne kadar su kullanacakları ÇED başvuru dosyasında yazmıyor.  Köyünü, toprağını, hayvanlarını, Kaz Dağları’nı terk etmek istemeyen ve Kaz Dağları olmazsa yaşayamam diyen köylüler, altın madenine karşı çıkıyor.

12192793_10153693878036585_2086368167_o

Kaz Dağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, bir hafta boyunca Kısacık Altın Madeni projesinin doğrudan etki alanı içine giren köyleri ziyaret etti. Altın madenciliği ve Kaz Dağları’nda başlaması halinde sadece civardaki köyleri değil tüm bölgeyi bekleyen tehditler hakkında bilgilendirdi. Köylülerin büyük ilgi gösterdiği buluşmalar ortak tepkiyle sona erdi:

Kaz Dağları’nda Altın Madeni İstemiyoruz!  

Proje sahasına 3 buçuk kilometre uzaklığındaki 700 yıllık Akçin Köyü, Kısacık Altın Madeninden en çok etkilenecek köyler arasında. Akçin Göleti burada ve sulama amaçlı kullanılan göletin kirlenmesi durumunda, geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık bitecek. Akçin Köyü muhtarı Cafer Çetin, cevher çıkarılırken oluşacak atığın dere vasıtasıyla köylerine ve gölete geleceğini, göletin kirlenmesinin sulama yapılan alanların da kirlenmesi demek olduğunu, köylerinden asla vazgeçmeyeceklerini ve hep birlikte direneceklerini söyledi.

gölet

“El birlik olursak madenciler gider”

Geçimini tarımdan sağlayan Serkan Kül,  “Bize altın madeninden değil, malımızdan, canımızdan, çocuğumuzdan, birbirimizden fayda var. Eğer maden olursa gölet gidecek, hayatımız bitecek. Altın madenine hepimiz karşıyız. Koşuburnu, Misvak köylerinin domatesi İstanbul’a kadar nam salmış, şimdi ortadan mı kalkacak?” diye sorarken, doğduğundan beri köyde yaşayan 81 yaşındaki Recep Akça, “Kuzularımız, oğlaklarımız ölmesin, Kaz Dağları bitmesin. Madencileri istemiyoruz, gitsinler. Davul zurna çalacağız arkalarından toplantıda. Görsünler Akçinlileri” diyor. 65 yaşındaki İbrahim Yıldız, “Salı günü hepimiz Kısacıktayız. Yalnız kaşnak ötmez, el birlik olursa öter, sonra hepsi yok olur, gider.” derken ellerini çırparak ses çıkarıyor.

12193071_10153694008386585_931950101_o

ÇED toplantısının yapılacağı Kısacık köyü halkının evinin kapısına kadar dayanmış sondaj delikleri. Köylüler, doğup büyüdükleri toprakları bir gün terk etmek zorunda kalmaktan endişeli. Sarsıntıdan, tozdan duramayacaklarını biliyorlar ve Bergama Ovacık, Uşak Kışladağ gibi olmak istemiyorlar. Yırca’da, Kaz Dağları’nın diğer yamacında, Karadeniz yaylalarında direnen kadınların mücadelesinden güç alan Kısacık kadınları, bu projeyi de kadın dayanışmasının durdurabileceğine inanıyorlar.

12190698_10153695442821585_294305013_o

Anılar Bırakılır mı?

Altın madencilerinin patlatarak, Kaz Dağları’nı basamak basamak oyarak cevher çıkarmak istediği alandaki köylerden biri de Güzelköy. Altın madenine karşı bilgilendirme toplantısında Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan’ın sunumunu ilgiyle dinleyen köylüler, ÇED toplantısına hep birlikte katılıp Kısacık’a güç vermeye ve altın madencilerine dur demeye hazırlanıyorlar. ÇED toplantısı için oldukça heyecanlı olan Güzelköy kadınlarıyla ayrıca yapılan buluşmada söz alan 71 yaşındaki Bağdat Kır, “Köyümüz bize yeter, biz burada doğduk büyüdük. Kazdağı’nın havası olmadan yaşayamayız. Altın madencilerine gelmeyin diyeceğiz.” derken, “Bizi nereye yollayacaklar, nereye gideceğiz?” diye soran Ünzile Şen, “Biz katlarda yaşayamayız, yerde yaşarız. Tarlamız, hayvanlarımız, Kazdağımız olmadan yapamayız. Perdenin arkasından bakamayız” dedi. Fatma Kurtaran, “Herkesin bir anısı var, anılar bırakılır mı? Hiçbir yere gitmem.” derken söze Fatma Kaygın girdi: “Bizim köydeki bütün herkes madene karşı. En büyük zenginlik sağlık ve huzur. Sağlık olmayınca ne yapalım parayı, bize verecekleri katı?”

12194260_10153695453306585_863673882_o

“Kadının fendi, madenciyi yenecek”

Toplantıya çocuklarıyla katılan Emine İpkin, “Çocuklarım köyde koşuyor, oynuyor, özgür büyüyor. Meyve topluyoruz, bugün mantar toplamaya götürdüm onları öğrensinler diye, buraya maden gelirse nereden öğrenecekler doğayla yaşamayı? Köyümüz gibisi var mı, adı bile Güzelköy.” 59 yaşındaki Senem Ürer, üç yaşındaki torunu Bade için de savunuyor Kaz Dağlarını: “Maden istemiyorum, hastanelere gitmek istemiyorum. Dağımızın doğasıyla, tertemiz oksijeniyle yaşamak istiyorum. Bizi zehirleyip gidecekler, kazandıkları paraları gezip yiyecekler, bizim de hayatımızı bitirecekler. Masumumun yaşamasını istiyorum, yaşamak istiyoruz. Kadının fendi, madenciyi yenecek.”

12190552_10153695441021585_78178964_o

2 bin imza toplandı

Pumice Madencilik şirketinin hazırladığı ÇED Başvuru Dosyasını incelediklerini, büyük eksikler ve hatalar tespit ettiklerini belirten Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına, Çanakkale Valiliğine ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne itiraz dilekçesi verdiklerini, ayrıca Küçükkuyu ve Altınoluk pazarlarında Kısacık Altın Madenine karşı 2 bin imza topladıklarını söyledi.

12180064_10153694174976585_427901548_n

Kısacık, Güzelköy, Dağahmetçe, Akçin’de yapılan köy toplantılarının çok başarılı geçtiğini, Koşuburnu ve Baharlar köylerine de gideceklerini ifade eden Süheyla Doğan,  Kaz Dağları köylülerinin altın madenine karşı olduklarını ve bunu ÇED toplantısında  hep birlikte dile getireceklerini söyledi. Süheyla Doğan,”Yalınkaya Holding’le bağlantısı olduğunu öğrendiğimiz Pumice Madencilik Şirketi’nin yönetim kurulu üyesine, daha önce yönetim kurulu üyesi olduğu başka bir şirkette muhasebe kayıtlarında hile yapmaktan Sermaye Piyasası Kurulu tarafından para cezası verildiği ve savcılığa hakkında suç duyurusunda bulunulduğu bilgisi alınmıştır. Bu nedenle ruhsat sahibi firma bizim açımızdan şaibeli bir firmadır. İnternette bir web sitesi dahi bulunmayan bu şirketin nasıl olup da maden işletme ruhsatı alabildiğini de anlayabilmiş değiliz.” dedi.

12190689_10153695435151585_1717922398_o

İda Dayanışma Derneği üyesi Hicri Nalbant, Lapseki’nin Şahinli, Çan’ın Karadağ ve Dondurma köylerinde, Ağı Dağı’nda ve Kaz Dağları’nda daha önce altın madencilerinin durdurulduğunu, açtıkları davalara ÇED iptal kararları aldıklarını, Kısacık Altın Madeni projesi ÇED başvuru dosyasında, çıkarılacak cevheri satacaklarını belirtmelerinin, ileride altını bölgede ayrıştırmak için cevher zenginleştirme tesisi kurma başvurusunda bulunmayacakları anlamına gelmediğini, benzer durumlarla karşılaştıklarını, hem hukuksal mücadeleye hem de köylülerle birlikte Kaz Dağları’nda doğa talanına izin vermeyeceklerini söyledi.

ÇED toplantısında omuz omuza

12190603_10153695450966585_162720703_o

Daha önce Bayramiç’in Muratlar ve Kurşunlu köylerinde altın madencilerine direnen ve hem Çanakkale’deki çevre aktivistlerinin açtıkları davalarla hem de yerel mücadeleyle şirketlerin faaliyete geçmelerini engelleyen Kaz Dağları köylüleri, 3 Kasım Salı günü yapılacak ÇED toplantısına katılmanın ve dayanışmanın önemini biliyor, heyecanla bir kez daha altın madenine hayır demeye hazırlanıyor. Kaz Dağı Doğal Kültürel Varlıkları Koruma Derneği,  İda Dayanışma Derneği, Çanakkale Barosu, Çanakkale Çevre Platformu, Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisi, Güney Marmara Çevre Derneği, Ayvalık Tabiat Platformu, Edremit Körfezi ve Küçükkuyu halkının da köylülere destek için bulunacağı toplantıda, Kaz Dağları’nın altından daha değerli olduğu bir kez daha haykırılacak.

 Haber: Güneş Dermenci

(Yeşil Gazete)

You may also like

Comments

Comments are closed.