Hafta SonuKöşe YazılarıManşet

“Baba, ölü balıklar da gazdan etkilenir mi?” – Belemir Canbek

0

Dün İtalyan bir arkadaşımla sohbet ederken,cuma gününe dair okulda neler olduğunu sordu.1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayram’ndan dolayı tatil olduğunu söyledim.

“Neler oluyor Türkiye’de 1 Mayıs’ta?” dedi ve ekledi,”İtalya’da Roma Meydanı’nda toplanır herkes.Büyük bir konser olur.Hepimiz şarkı söyleriz,dans ederiz.”İmrenmeyle karışık ben de her sene yaşadığımız bayram ol(a)mayan bayramımızı anlattım,”ulaşım durur mesela,karşı yakaya geçemezsin,Taksim’e yaklaşamazsın,boynuna yazma takarsan suç,sırt çantan olamaz, fotoğraf çekemezsin,kırmızı giyemezsin ama gene de meydanlar da oluruz.Tepkisi içimi burktu aslında,”O zaman sizin mayıs ayınızın otuz gün olması lazım!”.

Sonra Gezi zamanının tarihini sordu,”31 Mayıs’ta başlamıştı” dedim.

Desene dedi,Sizin iki tane Şubat ayınız var.

Gülüştük…

Bugün de Beşiktay’dım, her sene olduğu gibi 1977ye borcum var gibi geldi. Hiçbir şey yapamazsam limon alıp süt alıp dağıtırım çünkü.

Sokağa çıktığım andan itibaren derin bir sessizlik vardı sokaklarda,sanki herkes sabaha kadar oturmuş da akşama kadar uyuyacak gibi.

Beşiktaş esnafı,esnaflık ahlakını sürdüren esnaflardan hala. Sürekli gittiğim manavdan limon alacaktım biraz, manav kapalıydı. Sürekli peynir aldığım peynirciden süt alacaktım; peynirci kapalıydı. Bir inşaat var o civarda devam eden bir onarım inşatı, Günaydın dedim orayı onaran işçilere. Sonra yaptığım hareketi garipsedim, bugün onların günü ve biz tatil yapıyoruz onlar gene çalışıyor.

Kartal Heykeli’ne kadar açık dükkanları,daha doğrusu açık -kapitalizmin direkt kucağı olmayan- küçük esnafı sayayım dedim. Belki iki elimin parmağı kadar. Kahvaltıcılar Sokağı’nda bir iki yer açıktı, bu kahvaltıcılardan biri gelen geçen sığınabilsin diye açık, diğeriyse onlardan korkmuyoruz diye. Bir kahvaltıcının da tabelasında yazan yazı manidardı.

20

Kartal Heykeli’ne vardığım takdirde karşılaştığım manzaraysa işgal edilmişlik hissi yarattı bende. Kartal Heykeli’nin oturulan yerinde, hep bizlerden birileri olur; kimi sigara içer, kimi bira içer, kimi bir arkadaşını bekler orada, kimi ailesine “bu da Kartal Heykeli” der, kimi de kalabalığa yer yön sorar. Bugün etrafında çevik kuvvet oturmuş, hatta yayılmış eylemciler gelsin de müdahale edelim diye bakıyorlardı. Öğle güneşinin kime vurduğu malumdur zaten.

21

Delikanlı amcalarımızdan birisi gelip dedi ki,”Burası Beşiktaş’ın kalesi, siz de burada oturamazsınız, burada bu kimliklerle dinlenemezsiniz, lütfen kalkar mısınız? ” Ah güzel amcacım,ağzına sağlık!

Bu durumdan rahatsız olan polisler önce amcayı uzaklaştırmaya çalıştılar, sonra da çelik yeleklerini kuşanıp silahlarını alıp öyle beklemeye başladılar.

Sonrası arbedeler,gaz bombaları,yaralanmalar;ne yazık ki üzüldüğümüz yandığımız ama alıştırıldığımız senaryolar…

Ortalık sakinleştikten sonra Beşiktaş Çarşısı tarafını kolaçan etmek amacıyla biraz daha yürüdüm merakla beraber. Orada olmalarına, balık satmalarına o kadar alışmışım ki balıkçı abilerin. Orada balık pazarlama sesinin olmaması ne kadar sancılı günler geçirdiğimizi bir kez daha anlattı bana.

O sırada bir baba ve kızı yürüyordu orada,kız çocuğu 4-5 yaşlarında.Babasına sorduğu soru bugünü özetliyordu aslında:

“Baba, ölü balıklar da gazdan etkilenir mi?”

23

1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’mız kutlu olsun!

Belemir Canbek

 

Belemir Canbek

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.