Türkiye

Seçim Bildirgelerinin sayısal analizi: HDP

0

Seçim sathı mailine girildiğinde seçmenler bir bilgi bombardımanına maruz kalıyorlar. Liderlerin ve adayların şeklen ne dedikleri ve aslında ne demek istedikleri arasında bir fark olduğu algısı hâkim. Bu noktada devreye siyaset analistleri, köşe yazarları ve tartışma programları giriyor. Ancak bu kaynaklar için de siyasi kutuplaşma nedeniyle nesnellik eleştirisi söz konusu.

Biz seçim bildirgeleri gibi temel metinler üzerinden nicel bir analiz yapalım istedik. Partilerin seçim bildirgelerini kullanılan kavramların nicel sıklıkları üzerinden yorumlamaya çalıştık. Sayısal veriler mutlak olsa da yorumlar da neticede bizim naçizane kanaatimiz ile sınırlı. Ancak siz bu sayıları kendi satır aralarınızı okumak için kullanabilirsiniz. İlk çalışmayı HDP için yürüttük.

47

İlk tahlilde uzun kelime gruplarındaki sıklığı gözden geçirdik. “Uygulamasına son verilecek” en çok karşılaşılan üç sözcüklü kelime grubu olarak 8 kez yer alıyor, Halkların Demokrasi Partisi seçim bildirgesinde. Bu mevcut uygulamalardan duyulan memnuniyetsizlik sonucu radikal bir değişiklik niyetini işaret ediyor. Nitekim “son verilecek” sözcük grubu en yakın ikili sözcük grubundan 21 adet fazla kullanılmış. HDP tam 34 kez bir şeylere “son veriyor”.

Üçlü kelime grupları incelendiğinde “kültür ve sanat” 7 kez yer alıyor. Bu vurgu, Parti’nin, Türkiye’nin batı kentlerindeki sol-liberal çizgiye yakın orta sınıfına, kültürel değerlerin korunması yönündeki kaygıları üzerinden seslenme izlenimi veriyor.

Tekil sözcükler analiz edildiğinde “sosyal” ifadesi her on bin kelime içinde 59 kez kullanılmış. Bu, bağlaçlar gibi anlamsal değeri zayıf kelimeleri çıkardığınızda, en fazla kullanılan kavram. “Sosyal” kelimesinin retorik olarak tamamlayabileceği kavramları düşündüğümüzde, gelir dağılımı, eşitlik ve adalet gibi öncelikli toplumsal ihtiyaçları gözeten mesajların sunulduğu akla geliyor. Bu kelime o kadar sık kullanılmış ki “HDP” ifadesinden bile on binde 4 puan daha çok rast geliyoruz metinde.

“Demokratik” terimi sıklık sıralamamasında 20nci basamakta iken, “kadın” 28nci, “eğitim” 35nci, “özgür” 62nci sırada geliyor. “Özgür” kelimesinin beklenenden daha gerilerde kalması ilginç görünürken, “kadın” vurgusunun bu kadar ön planda olması, eş-başkanlık yapısıyla işleyen HDP için olumlu algılanabilir. Bedensel kavramlarda “sağlık” 39ncu, “spor” 57nci, “engelli” ise 66ncı sıralarda. Bir farkındalık var ama bağırıyor değil gibi.

“Sanat” 75nci sıradaki iken “tarım” onu 3 basamak geriden takip ediyor. Bu kırsal önceliklerle kentsel önceliklerin dengelenmesi olarak okunabilir. Oysa “işçi” kelimesi tam 107nci sırada! Bu, HDP ile ilişkilendirilmesi daha muhtemel olan klasik sosyalist-sol söylemin önceliklerinden vazgeçilerek ortaya daha yakın bir sol söyleme dönüldüğünün göstergesi olabilir.

Mütedeyyin Kürt kesimlerden oy isteyeceği değerlendirilen HDP’nin seçim bildirgesinde “din” sözcüğü sıklık sıralamasında 134ncü basamakta yer alıyor. Eğer gerçekten bu hedef kitle ile bir iletişime girecekse, bunu laik bir çizgide ifade edebileceği ya da sahada, bildirge metnindeki ağırlığından daha farklı bir sözlü iletişim kurabileceğini gösteriyor olabilir.

Şüphesiz en çarpıcı “Kürt” ifadesinin 8567 kelimelik Halkların Demokrasi Partisi 2015 Seçim Bildirgesi’nde sadece 6 kez kullanılmış olması. Bu, oy potansiyelinin güçlü olduğu bölgelerdeki verili durumunu daha da vurgulamak yerine, HDP’nin, barajı aşmak için gözüne kestirdiği batıdaki kitlelere hitap etmek istediğini gösteriyor. Hatta bu niyetin adeta vesikalık resmini çekiyor.

Analizlerimize diğer siyasi partilerle devam edeceğiz…

 

 

(Yeşil Gazete)

More in Türkiye

You may also like

Comments

Comments are closed.