Köşe Yazıları

SYRIZA: Zafere giden yol mübah mı?

0

Yunanistan Genç Yeşilleri’nin  Yeşil Gazete için yazdığı “SYRIZA hükümet deneyi” yazısını yazarlarımızdan Özgecan Kara’nın çevirisiyle yayımlıyoruz.

***

Yunanistan’da SYRIZA hükümet deneyi

25 Ocak’ta Yunanistan siyasi tarihinde bir sayfa çevirdi. Komünistlerin ve solcuların zulüm ve sürgünü ile biten iç savaştan on yıllar sonra Sol Yunanistan’da iktidara geldi. SYRIZA, Radikal Sol Parti, tek başına hükmetmeye yeterli olmasa da ezici bir zafer elde etti. Bu toprakları yönetmek ve siysi programını test edebilmek için SYRIZA’nın 300 üzerinden  kazandığı 149 koltuktan biraz daha fazlasına ihtiyacı vardı.

Yeni parlamentoya giren partilere bakıldığında herhangi bir koalisyonun sol hükümet onuru ve ömrü için korkunç acılı olacağı belliydi. Kimileri bu sonucun sadece kötü şans olduğunu ve eğer seçmenler basitçe ‘kemer sıkma yanlısı ya da karşıtı’ ikilemini izleselerdi işler tamamen farklı olurdu diyebilir. Ancak, SYRIZA’nın ne pahasına olursa olsun güç şehvetini doğru olarak kavrayabilmek için seçimlerden önceki birkaç aya bakmak gerekir. SYRIZA ya meclise kendi politikalarına birkaç siyasi partinin girebileceği bir strateji ya da 151 milletvekili koltuğundan daha fazlasına sahip, tam teşekküllü bir SYRIZA hükümeti için diğer tüm komşu siyasi partileri asimile edeceği bir strateji izlemeliydi. Açıktır ki, tercih ikinci yönde oldu. SYRIZA yakındaki tüm siyasi partileri o veya bu yöntemle asimile ederek basit bir yaklaşımla tüm yüzdeleri topladı ve matematiksel bir zafere yöneldi. Bu kararın motivasyonu göründüğü kadarıyla ya şu anki ana odak noktasıyla aynıydı – yani bir önceki hükümetin kemer sıkma politikalarının değiştirilmesi, veya sadece mutlak liderlik arzusuydu. Bunu zaman gösterecek. Ancak SYRIZA ilk seçim stratejisini gütseydi, şu anda daha büyük olasılıkla daha istikrarlı, ilerici, sol bir hükümet koalisyonu olurdu. SYRIZA’nın asimile ettiği partilerin seçmenleri böylesine acımasız asimilasyon taktikleri yüzünden kendilerini dışlanmış hissetmezler ve de kendilerini tam ifade eden partilere oy verirlerdi.

Radikal Sol aşırı hedeflerine ulaşmakta başarısız oldu ve bu nedenle sadece Stalinistler, milliyetçiler, ya da kemer sıkma yanlısı partilerin kaldığı kısır siyasi arazide etrafına bakınmak zorunda kaldı. Özellikle, ”Bağımsız Yunanlılar” partisi (ANEL) en başından beri anti-denetim partisi olarak Radikal Sol ile işbirliği isteklerini dile getiriyorlardı. SYRIZA kilit bir noktadaydı ve gündemindeki Yunanistan’daki paradigm değişikliği için milliyetçi, göçmen karşıtı, anti-Semitist, anti-federalist ve homofobik bir partiyi seçti.  Altın Şafak  da kemer sıkma karşıtı bir parti ama maalesef neo-naziler SYRIZA kadar kıt görüşlü değil. Altın Şafak bir köşede sabırla SYRIZA-ANEL hükümetinin başarısız olmasını ve kendini başarısız sağ ve sol partilere karşı güvenli bir alternatif olarak sunmayı bekliyor. Tüm bu siyasi yelpazede SYRIZA’nın krizden ağır bir şekilde etkilenen kişileri simgelediğini de hesaba katmalıyız. Ola ki SYRIZA kemer sıkma karşıtı mücadelesinde başarısız oldu, Altın Şafak seçmenlerin çoğunluğunu kendine çeker miydi? Cevap evetse, bu en kötü senaryo olur. Bunu aklımızda tutarak Yunanistan’ın yeni hükümetinin röntgenini çektik.

SYRIZA birçok bakanlığı birleştirip kurduğu süper bakanlıklarla bakanlık sayısını on üçe indirip hükümet kabinesi reformuna karar verdi. SYRIZA’nın hakkını vermek gerekir, hükümet kurulurken ANEL’le doğru oyunu oynadı. SYRIZA’nın ana çekirdeği ve iç fraksiyonları politika yapmak için önemli tüm Bakanlıkları kaparken ANEL yüksek siyasette sınırlı hareket yeteneği olan pozisyonlara geçti. ANEL Başkanı şimdi Savunma Bakanı, Terens Quick hükümet işlerinin koordinasyonundan sorumlu Bakan Yardımcısı, Elena Koudoura turizmden sorumlu Bakan Yardımcısı, Maria Kollia Tsaroucha Makedonya ve Thraces’ten sorumlu Bakan Yardımcısı ve Panagiotis Sgouridis tarımsal gelişmeden sorumlu Bakan Yardımcısı oldu. ANEL hükümete katılımının karar mekanizması olduğunu düşünse de ANEL’in şimdiki pozisyonlarıyla politikaya yön veremeyeceği açık.

SYRIZA hükümetinin en büyük sorunu ANEL’in getirdiği UKİP (çev.not. İngiltere aşırı sağ partisi)  havası yüzünden ilerici radikal bir sol sayılmayacağı. ANEL hükümetteki pozisyonları üzerinden siyaset üretebilecek bir konumda olmayabilir ama katılmadıkları her şeyi tamamen engelleyebilecek bir güce de sahipler. Bu David ve Goliath hikayesinin kırılgan bir hükümet koalisyonunda geçen bir versiyonu gibi.

Bunun dışında doğru yerlerde bulunan bürokratlar, akademisyenler ve politikacılardan oluşan hükümet oldukça iyi inşa edilmiştir. Bunun bir örneği de geçmişte PASOK (Sosyalistler) ile çalışmış ama Ekonomi Bakanlığını yönlendirmek için istekli ve yetkin, sağlam bir el ve gerçekçi taleplerle müzakereleri yönetebilecek Varoufakis’tir. Yeni hükümette Çevre Yardımcı Bakanı Yannnis Tsironis aracılığıyla söz sahibi olabilecekler. Ekolojist Yeşiller Yönetim Kurulu Koordinatörü Yannis, Ekolojist Yeşiller Parti üyesi ve yeni hükümette milletvekili Giorgos Dimaras’ın aksine SYRIZA ile seçilmedi, atandı.

Bir mansiyon  da yeni Dışişleri Bakanı’na verilmeli.  Yeni Bakan Nikos Kotzias’ın faşist görüşleriyle ünlü Rus felsefeci ve siyaset bilimcisi Alexandr Dugin’le beraber gülümsedikleri bir fotoğraf internete düştü bile. Diğer fotoğraflarda Alexandr Dugin Moskova’nın Altın Şafak’ı, “Yunan-Rus işbirliğinin kurucu temeli” elçisi olarak tasvir ediliyor.

Özetle, Yunanistan siyasetine aşina olmayan ilerici güçler seçim sonuçlarını yorumlarken çok dikkatli olmaları gerekir. Her ne kadar biz Yeşiller doğal olarak siyasette iyimser olsak da siyasi pratiğin gerçekliği anlayışımızı da dahil etmek aynı derecede önemlidir. SYRIZA’nın zaferi Yunanistan ve Avrupa’da bir değişimin umudu. Yine de SYRIZA hükümetinin derin önceliklerini kavramak için de bazı gerçeklere dikkat edilmelidir. Seçimlerden günler önce SYRIZA Başkanı Alexis Tsipras eşcinsel çiftlerine evlat edinme hakkının niye SYRIZA’nın önceliği olmadığının açıklama çabasında bilimi öne sürdü. Yine aynı parti evlat edinmede bir yön göstermeden evlilik eşitliği yanlısıydı. Dışişleri Bakanı Kotzias ile bir birlikte gelen her şeyi ile Moskova’ya yönelik genel bir dostluk beklemek gerekir. İlerici sosyal yasama önerilerinin geçmesi için hükümet ortakları değil POTAMI’nın desteğine ihtiyaç duyduklarında da şaşırmamak gerekir. Şu an görüldüğü kadarıyla bu hükümetin yaşam süresine karar verici bir darbe var ve tüm neo-Nazilerin yapması gereken beklemek. Belki de hepsi SYRIZA’nın “zafere giden her yol mübahtır” stratejisinin suçudur.

You may also like

Comments

Comments are closed.