Hafta SonuKitapManşet

Son dönemin Yeşil Kitapları

0

Sosyal Çevre Bilimleri

8 sosyal çevre bilimleri

Çevre sorunsalına çözüm bulma çabaları birinci derecede bilim dünyasını etkilemiş, değişik bilim dalları, her biri kendi çevresinden çevreyi tanımak, tanımlamak ve sorunları gidermek amacıyla araştırmalara başlamışlardır. Bu çalışmalar göstermiştir ki; çevre sorunları niteliği gereği tüm bilim dallarını ilgilendirmekte ve disiplinlerarası yaklaşımla çalışmaların başarı şansı artmaktadır. 8u saptamaya koşut olarak pek çok ülke üniversitelerinde çevrebilimleri, çevre araştırmaları programları düzenlenmeye başlamıştır…

Sosyal Çevrebilim adını taşıyan bu derleme Sosyal Çevre Bilimleri programında görev alan ve bu programda yetişen akademik kadronun bize bir yirminci yıl armağanı olmaktadır. Derlemede yer alan 17 makale yalnızca çevreyi değişik yönlerden incelemekle yetinmemektedir. Derlemenin çekiciliği, bizi bu konularda yeniden düşünmeye, zihnimizde yeni kapılar açmaya da yönlendirecek olmasıdır. (Prof. Dr. Can Hamamcı)

Sosyal Çevre Bilimleri
Editörler Hakan Reyhan Ahmet Mutlu H. Hüseyin Doğan Ayşen S. Reyhan
2014
Seçkin Yayıncılık

 

Doğa Araştırmaları

9 seneca

Seneca, yaklaşık iki bin yıl önce kaleme aldığı Doğa Araştırmaları’nda doğayı sorgulamadan önce amacını ve sınırlarını şöyle açıklamıştı:
Hem kendisiyle hem de başkalarıyla ilgili olayları öngörüp yönetebilen bir zihne sahip olduğunu düşünenler de vardır. İçinde bizim de bulunduğumuz bu evrenin gayesiz olduğunu, doğanın rastlantılarla ya da yaptığı şeyin bilincinde olmadan hareket ettiğini düşünüyorlar. Bütün bunları öğrenmeye ve nesnelere sınırlar atfetmeye ne değer biçiyorsunuz? Örneğin Tanrı ne kadar muktedirdir? İlkin kendi mi maddeyi yarattı, yoksa zaten var olan bir maddeyi mi kullandı? Tasarım mı maddeden önce geldi, madde mi tasarımdan?

Tanrı istediği her şeyi yaratabilir mi, yoksa eserinde herhangi bir bozukluk olmasa da, işlenmesi zor bir maddeden yararlanan bir sanatçı gibi, birçok yaratımında işlediği madde onu yanıltabilir mi? Bütün bunları araştırmak, öğrenmek ve onlar üzerinde yoğunlaşmak, niçin ölümlülüğün sınırlarını aşmak ve daha iyi bir kader yazmak anlamına gelmesin? Bütün bunların senin ne işine yarayacağını mı soruyorsun? Bu sayede hiçbir şeyi değilse de en azından her şeyin Tanrı ölçüsünde kısıtlı olduğunu bilmiş olacağım.

Belki de bu yüzden Seneca, klasik sıfatını fazlasıyla hak eden Doğa Araştırmaları’nda sadece doğa olaylarını tasnif ederek yorumlamakla kalmadı; bunu yaparken, Aristoteles’ten veya diğer Yunan doğa bilimcilerinden farklı olarak, devrinin sorunlarına da değindi. Geçerli kehanet anlayışlarını ve batıl inançları eleştirdi. Örneğin, Zeus’un yıldırım oku fırlatamayacağını, çünkü yıldırımların doğal bir fenomen olduğunu söyledi. Vezüv patlamasıyla ilgili Antikçağ’daki ikinci temel kaynak olma özelliği taşıyan eserinde, depremin doğal nedenlerine ilişkin farklı görüşleri aktarmakla yetinmeyerek deprem korkusunun yersizliğini Stoa felsefesine göre eleştirdi, hatta bu korkuya karşı tesellilerini sundu. Doğayı insandan ayırmadı ve toplumsal eleştiri ve önerilerini ondan iki bin yıl sonra neredeyse hâlâ aynı dertlerden muzdarip okurlarıyla paylaştı. (Tanıtım Bülteninden)

Doğa Araştırmaları
Seneca
Çeviren: C. Cengiz Çevik
Jaguar Kitap
2014

 

Toplumsal Ekoloji ve Komünalizm

10 bookchin

Toplumsal ekoloji, sadece ahlakın yeniden canlandırılması için değil, aynı zamanda -ve her şeyden önemlisi- toplumun ekolojik bir temelde yeniden inşa edilmesi için de talepte bulunur. Toplumsal ekoloji, kör piyasa güçlerine ve acımasız bir rekabete dayanan iktidar odaklarından etik taleplerde bulunmanın, kendi başına ele alındığında, kesinlikle sonuçsuz kalacağını vurgular. Kendi başına ele alındığında böylesi bir talep, ekolojik bir topluma ulaşmayı sadece bireysel tutumların değişmesi, tinsel bir yenilenme ya da yarı dinsel bir arınma ile ilgili bir mesele haline getirerek günümüzde hüküm süren asıl iktidar ilişkilerini gözlerden saklar. Yeni bir etik bakışın taşıdığı önemin her zaman farkında olsa da toplumsal ekoloji, öncelikli olarak, birinci doğayı hakimiyet altına alma gibi fikirlerin hem yapısal hem de öznel kaynaklarına inerek günümüz toplumunun doğal dünya üzerindeki ekolojik sömürüsünü sona erdirmeyi amaçlar. Kısacası, bütün bir tahakküm sistemine (onun ekonomisine, tekniği kötüye kullanımına, idari aygıtına, siyasi hayatın itibarını zedelemesine, kültürel gelişmenin merkezi olan şehri yerle bir etmesine, tüm o ahlaki ikiyüzlülüklerine ve insan ruhunu kirletmesine) meydan okuyarak, kendilerini insanlığa dayatan ve insan dışı doğa ile insani doğa arasındaki ilişkiyi tanımlayan hiyerarşik ve sınıf temelli değer yargısı sistemlerini ortadan kaldırmayı amaçlar.
(Tanıtım Bülteninden)

Toplumsal Ekoloji ve Komünalizm
Murray Bookchin
Sümer Yayıncılık

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.