Köşe YazılarıManşet

Adalar’da “Fayton” üzerinden oyunlar (1)

0

fayton1Adalar’daki “Fayton” sorunu uzun yıllardır gündemde. Adalıların ulaşım, dışardan gelen yerli ve yabancı turistlerin gezinti ve eğlence aracı olarak kullandığı faytonlar “ulaşım aracı” olarak sınıflandığı için, tüm yetki ve sorumluluk İstanbul Büyükşehir Belediyesi‘ne bağlı UKOME adıyla bilinen Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü’nün elinde. Sorunu çözmek hiç de zor olmadığı halde, yapılması gerekenler bir rant yaratmadığı için çözülmüyor. Ya da çözümsüzlükte bir rant olduğu için sorun çözülmüyor da diyebiliriz.

Adalar’daki fayton ve ulaşım sorunu hakkında Adalar Belediyesi‘nin girişimi ile 2012 yılında UKOME bir çözüm planı hazırladı. Plan, Ada yaşamından habersiz olanlara ilk bakışta sempatik bir plan olarak görünüyordu. Oysa ayrıntılı incelendiğinde, UKOME’nin hazırladığı bu planın, sit alanı olan Adalar için felaketin başlangıcı olacağı kolaylıkla anlaşılabiliyordu. Bu nedenle de yeterince destek bulamayan bu plan gerçekleştirilemedi. Planın en sakıncalı tarafı, faytonların kaldırılması, yerine İSPARK’ın kontrolünde motorlu taşıtların getirilmesiydi.

Adalar sit alanı

Adalar, 1984 yılından bu yana birinci derece tarihi ve kentsel sit alanı olarak korunuyor. Bu yasal korumaya rağmen, imar rantı kaynaklı baskı tüm adalarda hissediliyor, tarihi ve kültürel varlıkların korunması her geçen gün zorlaşıyor. İmar rantının toplumun bazı kesimlerinin, özellikle de AKP’li büyük şehir belediyesinin yaşam kaynaklarından biri olduğunu biliyoruz. Ayrıca AKP hükümetinin sürdürülemez nitelikteki ekonomi politikaları, en çok eleştirilen yanlarından biri.

Büyükada'da motorlu taşıtlardan arınmış sokaklar

Büyükada’da motorlu taşıtlardan arınmış sokaklar

“Faytonlar kaldırılsın, motorlu taşıtlar gelsin” söylemi de Adalar’ı imar rantına açmanın sihirli formüllerinden biridir. Ada halkının çoğunluğu bu tehlikenin farkındadır.

Adaları, içinde golf arabalarının dolaştığı para basan beş yıldızlı otellerle dolu görmek isteyen bir grup sermaye sahibi olduğunu biliyoruz. Aynı zamanda bu hayali paylaşan, bu otellere müşteri olmak isteyen, parayla şımartılmış diğer bir grup sonradan görmenin de farkındayız.

Oysa Adalar’ın kendine ait bir yaşam kültürü vardır.

Sokakları otomobiller tarafından işgal edilmemiştir.

Adalar’ın, yayaların ve bisikletlilerin otomobiller tarafından tehdit edilmeden hareket edebildiği sokaklarında çocuklar rahatlıkla oyunlarını oynarlar.

Doğal yaşamın ve sağlığın en büyülü temel ilkelerinden birisi aktif yaşamdır. Motorlu taşıtların yokluğu Adalıları hem aktif yaşama teşvik eder, hem de bu tarz yaşamın olanaklarını sağlar. Aktif yaşam sağlığın korunmasında o kadar önemlidir ki, bu tarz yaşam olanaklarını sağlamak ve teşvik etmek, kamu kurumlarının hem görevi, hem de sorumluluğudur.

Adalar, insanların hem yürüyerek, hem de bisikletle ulaşım haklarının görece sağlandığı ülkemizin nadir yerlerinden birisidir.

Açıkça anlaşıldığı gibi, “Faytonlar kaldırılsın, yerine motorlu taşıtlar gelsin” söyleminin sonuçlarından biri, yayaların ve bisikletlilerin haklarının yok edilmesi, bir diğeri de çocukların evlere hapsedildiği sıkıcı bir şehir yaşamıdır.

“Atlar ölüyor, faytonlara binmeyin” kampanyası

Atların ve atçılığın uygarlığımızın en temel tarihsel değerlerinden biri olduğunu ihmal ederek Adalar’daki atlar ve faytonlar hakkında hüküm verilmesini de anlamakta güçlük çekiyorum.

trafik_kazasiHayvansever olduklarını düşünen bir grup insan Adalar’da “atlar ölüyor, faytonlara binmeyin” diye bir kampanya başlatmışlar. Yaptıkları basın açıklamalarında faytonların kaldırılmasını talep ediyorlar. Görünen o ki, bir kısmı samimi duygularla hareket eden bu insanlar ciddi bir yanılgı içindeler.

Faytonlar kaldırıldığında mevcut atların ne olacağını sanıyorlar? Hepsinin birden öldürüleceğinin çok da farkında olmadıklarını düşünüyorum? Üstelik atların ölümünden en çok rahatsız olanların, hepimizden daha çok üzülenlerin, at sahipleri, faytoncular olduğunu anımsatmak isterim. Batı’da buna benzer örnekler yaşanmış ve tüm girişimlere rağmen hikaye, atların öldürülmesiyle sonuçlanmıştır. Bu kampanya açıkça bir katliama davetiyedir.

Faytonlara binmemek kişisel bir seçimdir ve haktır. Ancak faytonlar kaldırılsın demek, yerine motorlu araçlar gelsin demektir. Motorlu araçların da ister elektrikli ister benzinli olsun ekolojik bir ulaşım aracı olmadıkları ve Adalar’ın kendine özgü yaşam tarzını yok edeceği ortadadır. Adalar’da yayalar, bisikletliler ve faytonlar arasındaki hassas dengeyi koruyan bir ulaşım yöntemini desteklemek yerine motorlu araçlara kapı açan anlayışların bizi götüreceği yer, ada yaşam ve kültürünün son kalan güzelliklerinin de yitirilmesidir. Adalar ölçeğinde bakarsak, bir mikro ekolojik felakettir.

Kuşkusuz atlar ve atların bakımıyla ilgili birçok sorun yaşanıyor. Ama bu sorunların hiçbirinin çözümü faytonların kaldırılması değil. Yetki alanında olduğu için İBB’nin kaynak aktarıp faytonculara ve atlara destek sağlaması ve denetlemesi ile sorunların çözümü mümkün. Oysa bugüne kadarki uygulamalarından gördüğümüz kadarıyla, Büyükşehir Belediyesi’nin tutumu hem destek sağlamamak, hem de denetlememek şeklindedir.

Göründüğü kadarıyla, Adalar’ı imar rantına açmanın ilk adımı olarak sokakların motorlu taşıtlara teslim edilmesi için kimileri (İBB ve yerel işbirlikçileri) bilerek, kimileri de bilmeyerek (hayvanseverler) ellerinden geleni yapıyorlar. Oysa Adalar’ın sokaklarını motorlu taşıtlara terk etmenin ne insanlara ne de atlara bir faydası olacaktır.

Buna rağmen sürdürülen bu tutumun açıkça bir manipülasyon olduğunu düşünmek için yeterince neden var. Bir sonraki yazıda biraz daha ayrıntıya gireceğim.

Savaş Çömlek – Yeşil Gazete

You may also like

Comments

Comments are closed.