EnerjiManşet

Kömürün öldürdüğü insan sayısı trafik kazalarının iki katı

0
Lauri Myllyvista, İstanbul'da yaptığı ölçümlerin standardın epey üstünde olduğunu belirtti

Kömürlü termik santrallerin insan sağlığına etkilerini inceleyen yeni Greenpeace raporuna göre, kömür doğrudan ve dolaylı etkileriyle 2010 yılında 7900 insanı öldürdü. Bu sayı, ülkede trafik kazaları nedeniyle yaşanan ölümlerin yaklaşık iki katı.

2010 yılı verilerine göre hazırlanan ‘Sessiz Katil’ adlı raporda,Türkiye’nin kömürlü termik santrallere bağlı erken ölümler sıralamasında AB ülkeleri arasında ilk sırada olduğu göze çarpıyor. Üstelik incelemenin yapıldığı dönem olan 2010’da 19 olan termik santral sayısı bugün 22’ye çıktı. Planlanan ve izin aşamasında olan termik santraller de hesaba katıldığında sayı 80’i buluyor.

Lauri Myllyvista, İstanbul'da yaptığı ölçümlerin standardın epey üstünde olduğunu belirtti

Lauri Myllyvista, İstanbul’da yaptığı ölçümlerin standardın epey üstünde olduğunu belirtti

Greenpeace, bugün gerçekleştirdiği basın toplantısında, ‘Sessiz Katil’ raporunu ve kömürün insan sağlığına etkilerini anlattı. Toplantıda Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampnayası yöneticisi Pınar Aksoğan, Greenpeace Uluslararası Enerji Kampanyası sorumlusu Lauri Myllyvirta, Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar merkezi kıdemli uzmanı Ümit Şahin ve Bartın Platformu kurucusu Prof. Dr. Erdoğan Atmış konuşmacı olarak yer aldı.

“Türkiye’de uyarı bile yapılmıyor”

Myllyvirta, açık hava kirliliğinin dünyanın bir numaralı çevre kirliliği tehdidi olduğunu belirterek sözlerine başladı. Kalp krizi, akciğer kanseri, solunum yolu hastalıkları ve felç başta olmak üzere pek çok hastalığın nedeni sayılan hava kirliliğinin Türkiye’de WHO (Dünya Sağlık Örgütü) sınır değerlerinin yaklaşık iki katı olduğunu belirten Myllyvirta, “Türkiye’yle benzer hava kirliliği değerleri gösteren Çin, 2012’ye kadar artarak devam eden kömür üretiminden vazgeçen bir politikaya yöneldi. Yeni santraller yasaklanacak, ağır sanayiler kapatılacak ve yenilenebilir enerjiye yatırım yapılacak. Fakat Türkiye’de hava kirliliğiyle ilgili uyarı bile yapılmıyor” dedi.

YG

Stuttgart Üniversitesi tarafından hazırlanan bir modellleme programını Türkiye’ye uyarlayan araştırma ekibi, termik santrallerin atmosfere yaydığı sera gazı emisyonlarını ve kimyasal maddeleri hesaplayarak bunu nüfus verileriyle karşılaştırdı ve sağlık etkilerini ortaya koydu. Buna göre, hava kirliliğiyle bağıntılı olan, yani önlenebilecek ölüm sayısı hesaplandı. Buna göre, Türkiye’de aktif olan 19 termik santralin oluşturduğu hava kirliliği, 2010’da 7900 kişinin erken ölümüne neden oldu. Bu miktar 4045 kişinin öldüğü trafik kazalarının yaklaşık iki katı.

SessizKatilKapak

“Ölüm nedenleri hava kirliliğiyle doğrudan ilişkili”

Türkliye’deki ölüm nedenlerine bakıldığında hava kirliğiyle bağlantısının görülebileceğini belirten Ümit Şahin, “Türkiye’de yılda yaklaşık 370 bin kişinin ölüyor. İlk üç neden, kalp ve damar hastalıkları, akciğer kanseri başta olmak üzere kanser türleri ve solunum hastalıkları. Üçü de hava kirliliğiyle doğrudan ilişkili. Fakat hükümetin bilinçli örtbas politikası nedeniyle kirlilik konusunda doğru bilgi alamıyoruz. Hava izleme istasyonları var, fakat buradan doğru bilgi gelmiyor. Ayrıca hava kirliliği sınır değeri de AB standartlarının çok üstünde” dedi.

“2040’ta elektrik ihtiyacının %85 ,i yenilenebilir enerji olabilir”

Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampnayası yöneticisi Pınar Aksoğan, kömür termik santrallerin insan sağlığına dolaylı ve doğrudan etkilerini ve küresele iklim değişikliğini azaltmak için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Filtresi olmayan santral Afşin Elbistan, Soma, Tunçbilek ve Seyitömer termik santralleri Avrupa’nın çevreyi en fazla kirleten santralleri. Ayrıca Afşin-Elbistan’da şu anda dünyanın en büyük sntralinin yapılması planlanıyor. Tablo kötü ama fırsatımız var. Türkiye’nin 2040’a kadar elektrik ihtiyacının yüzde 85’ini yenilenebilir enerjiden, yani rüzgar ve güneşten sağlayabilir. Bunun için, varolan projelerin durdurulması, yerli ve ithal kömür teşviklerinin yenilenebilir enerjiye kaydırılması ve kömür sektöründe çalışan işçilerin bu sektöre kaydırılması gerekiyor.”

Rapordan bazı önemli bulgular şöyle:

-2010’da Türkiye, kömürlü termik santrallerinden kaynaklı erken ölüm sıralamasında AB ülkeleri arasında birinci oldu. Türkiye’yi Polonya, Almanya ve Romanya takip ediyor.
– En zararlı etkilere yol açan santraller ise sırasıyla Afşin-Elbistan, Soma ve Tunçbilek.
301 işçinin yaşamına mal olan Soma madeni kaynaklı hava kirlilği toplam13.400 yaşam yılına mal oldu.
– Kömür yanında havaya salınan maddeler kalp krizi ve solunum hastalıkları yanında çocuklarda akut solunum sistemi enfeksiyonlarını da arttırıyor.
– Sadece Afşin-Elbistan’daki termik santraline yapılması planlanan 8000 MW’lık genişletme projesinin yapılması durumunda, her sene 8250 yaşam yılı kaybına yol açacak.
– WHO, parçacık kirlenmesinin metreküp başına 70’den 20 mikrograma düşürerek, hava kalitesi ile ilişkili ölümlerin yaklaşık yüzde 15 oranında azaltılabileceğini belirtiyor.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz. 

(Gözde Kazaz/Yeşil Gazete)

More in Enerji

You may also like

Comments

Comments are closed.