Hafta SonuManşet

Son dönemin Yeşil Kitapları

0

* 15-16 Mart ve 22-23 Mart haftalarında sitemizde yaşanan teknik arıza nedeniyle gerektiği gibi ulaştırmadığımızı düşündüğümüz 15 Mart 2014 tarihinde derlenen Son dönemin Yeşil Kitaplarını bu hafta sizlerle tekrar paylaşıyoruz.

Koruma Sorunlarımız Koruma-Sorunlarımız

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma kurullarında, üye ve başkan olarak 26 yıla yakın görev yaptım. Kuşkusuz bu süre zarfında çeşitli kararlara imza attım. Onayladığım kararların, elimden geldiğince, koruma yasasına ve ilke kararlarına uygun olmasına özen gösterdim. Koruma ile ilgili görüşlerimi meslek hayatım boyunca gazetelerde, çeşitli kitap ve dergilerde dile getirdim. Ülkemiz koruma politikasındaki önemli sorunları, yine çeşitli söyleşilerde ortaya koymaya çalıştım.Elinizdeki çalışmada, hem koruma hem de kentleşme konularındaki makale ve söyleşilerimin bir bölümünü topladım. Amacım, özellikle genç kuşakların, koruma konusunda daha duyarlı, daha evrensel ve ülke koşullarına daha uygun yaklaşımlar geliştirmelerine yardımcı olmaktır… Ömer Tapan

(Tanıtım Bülteninden)

 Koruma Sorunlarımız

 Mete Tapan

 Cumhuriyet Kitapları

 2014

Dünyanın-Durumu-2013-son-e1394837785553 Dünyanın Durumu 2013

“Biz şu anda İnsan Çağında yaşıyoruz, bu çağda yaşamın geleceğini değiştiren temel güç insandır. Artık doğayı insanın etkisinden kurtarmaya çalışmak için çok geç. Dünyadaki bütün boru hatlarını, fabrika bacalarını tıkasak, bütün yangınları söndürüp gezegenin sera gazı salım kaynaklarını kurutsak bile dünya önümüzdeki on yıllar boyunca ısınmaya, okyanuslar belki yüzyıllar boyunca yükselmeye devam edecek. İklimin ve çevrenin geçireceği büyük değişikliklere uyum göstermeye odaklanmamız ve bu arada da daha fazla değişikliğe sebep olmamak için de var gücümüzle çalışmamız gerek. Gezegende sebep olduğumuz değişikliklere gem vurmayı başaramazsak sonunda gezegenin kendisi bizim bütün uyum çabalarımızı aşan bir noktaya gelecek. Bu spekülasyonlar size kötümser görünebilir ama ne kötümserliğin yaratacağı korku ne de iyimser kalmak için gereken güçlü kararlılık, bu öngörüleri olduğundan hafif göstermek için bahane olamaz. Mevcut koşullar altında kötümserlik ve iyimserlik aynı oranda dikkat dağıtıcı olabilir. Gerçekçilik, birbirimize ve doğaya kesin bağlılık ve daha fazla zaman kaybetmeme kararlılığı… İşte ihtiyacımız olan, budur. Elinizi taşın altına koyup dünyanın yaşamı sürdürmesini sağlamak varken geleceğinizi belirlemek için içinizden ne geldiğine bakmanın pek de bir anlamı yok. 81 yaşında bir çevre düşünürünün bilgeliğiyle, Umudunuzu korumanız gerektiği hissi sizi yiyip bitirebilir diyor Joanna Macy. Sadece orada olun… Umutlu muyum, umutsuz mu, iyimser miyim yoksa kötümser mi; kime ne? Önemli olan ortadan kaybolmamanız, burada olmanız, bu dünyayı her zamankinden çok sevecek kapasitenizin olması. Aksi halde dünya iyileşmeyecek”.

-Robert Engelman-

Dünyanın Durumu Serisinin bu son yayınında “sürdürülebilirlik hâlâ mümkün mü?” sorusu soruluyor ve önemli düşünür ve uzmanlar bu soruya verdikleri yanıtları paylaşıyor. Kitapta, gerçek sürdürülebilirliğe ulaşma beklentilerine dair veriler neler söylüyor, gerçek sürdürülebilirliğe doğru ilerleyebilmek için şu anda neler yapmamız gerekiyor, bunları yapmadığımız takdirde bizi neler bekliyor soruları dünyadan örneklerle ele alınıyor.

(Tanıtım Bülteninden)

 Dünyanın Durumu 2013

 Worldwatch Enstitüsü- Kolektif- Çevirenler: Çağrı Ekiz

 Cana Ulutaş Ekiz

 İş Bankası Kültür Yayınları

 2014

 

Çevre Hukuku ve Hayvan Hakları Hukuku Çevre-Hukuku

Tabii yasalara aykırı, insani yasaların bir geçerliliği olamaz. “Yerçekimi yoktur, güneş batıdan doğacak ve dünyanın etrafında dönecektir” diye bir yasa çıkarırsak bunun bir geçerliliği olmaz. Aynı şekilde doğanın canlılara vermiş olduğu hakları yok sayan bir hukuk düzeninin de geçerliliği olamaz. Doğal hukukun tüm canlılara tanıdığı, canlı hakları adını verdiğimiz üç temel hak vardır:

– Tüm canlı türleri yaşama hakkına sahiptir.

– Tüm canlı türleri beslenme hakkına sahiptir.

– Tüm canlı türleri üreme (soyunu devam ettirme) hakkına sahiptir.

Eğer insanoğlu, tüm canlılara tanınan bu haklara saygı göstermezse, doğanın daha üst fizik yasaları, çevresel felaketler yoluyla insanoğlunu cezalandıracak, belki yerkürede, ekosistemle uyumsuzluk yaratan insani yaşam sona erecektir.

Bir insan, diğer canlıların yaşama ve var olma hakkına duyduğu saygı kadar, vicdan ve ahlak sahibidir.

 Çevre Hukuku ve Hayvan Hakları Hukuku

 Şeref Ertaş

 İleri Yayıncılık

 2014

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.