ManşetRöportaj

Rusya, ABD ve AB’nin kıskacında: Ukrayna’nın geleceği ne olacak?

0

Ukrayna’da hareketli günler devam ederken sürecin nasıl bu hale evrildiğini Tolga Bilener’le konuştuk.

ukraine-1_2751537b

Ukrayna, Ekim ayından bu yana yaşanan gerilimin ardından dün siyasi açıdan en hararetli günlerinden birini geçirdi. Kırım’da kamu binaları ele geçirildi ve bölgesel parlamento özerkliğin genişletilmesi için referandum çağrısında bulundu. Rusya lideri Putin, Ukrayna’daki gelişmelerin ardından orduya ‘acil tatbikat’ emri verdi. Ukrayna, Rusya’ya nota göndererek ülkenin “bağımsız bütünlüğünü” hatırlattı. Devlet başkanı Yanukoviç’in Rusya’ya sığındığı belirtilirken, Arseniy Yatsenyuk başbakanlığındaki geçici hükümet göreve başladı. 100’ü aşkın kişinin çatışmalarda öldüğü Ukrayna’da gelecek henüz belli değil. Önümüzdeki günlerde daha hareketli günlerin yaşanacağı bölgenin son yıllardaki siyasi geçmişini ve ülkeyi bu noktaya getiren koşulları Galatasaray Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden araştırma görevlisi Tolga Bilener‘le konuştuk. Kendisinin “Ulus-Devlet Olma Sürecinde Ukrayna”, “Ukrayna Dış Politikası” ve “AB’nin Azınlık Hakları Anlayışı ve AB’ye Bütünleşme Sürecinde Orta ve Doğu Avrupa Ülkeleri” gibi çalışmaları bulunuyor.

Dünün gelişmesiyle başlayalım. Kırım’ın geleceğiyle ilgili ne öngörebiliriz?
Kırım Ukrayna’ya bağlı özerk bir cumhuriyet fakat 1954’e kadar Rusya’nın toprağıydı. O dönemki Sovyet Rusya’nın ve Ukrayna başkanı Kruşçev’in hediyesi olarak Ukrayna’ya verildi. İki milyon nüfusu var; %65’i Rus, %25-30 kadarı Ukrayna kökenli ve 25 – 30 bin kadar Kırım Tatarı yaşıyor. Dolayısıyla etnik olarak Rusların ağırlıkta olduğu bir toprak.
Stratejik önemi var, çünkü Rusya’nın Karadeniz filosu Sivastopol şehrinde demirli, Rusya için hayati önemde bir toprak parçası. Ukrayna’daki durumla bağlantılı şu an Kırım’ın geleceği. Çünkü şu an bölünme riski var, ülkedeki siyasal kriz giderek bir parçalanma krizine doğru gidiyor. Bir anlamda Rusya’nın karşı hamlesi diyebiliriz Kırım’da olanlara.

20140227_153638

Tolga Bilener

Eylemlerin başlangıcına dönersek: Yanukoviç’in beş yıldır AB ile müzakere edilmekte olan ticaret anlaşmasını askıya alarak yerine Rusya’dan 15 milyarlık yardım alması fitili ateşledi. Bu anlaşma neleri kapsıyordu? Ne infiale neden oldu?

Esas kavga 2004’te başladı. O tarihte Yanukoviç tekrar seçime girmişti, seçimi kazandığı açıklandı fakat muhalefet seçimde hile yapıldığını öne sürerek sokağa döküldü. Araya AGİT, AB, Avrupa Konseyi girdi ve seçimlerin ikinci turu tekrarlandı. Tekrarlandıktan sonra da AB yanlısı bir ekip geçti başa. “Turuncu Devrim” diyoruz buna. Beş yıl boyunca Batı yanlısı bir Ukrayna yönetimi oldu fakat 2010’da bu yönetim seçimi kaybetti. Çünkü kendi içinde kavga çıktı, hapse giren Yuliya Timoşenko liderliğinde bir grup ayrıldı. Zaten ekonomik kriz vardı, Rusya elinden geleni yaptı ülkeyi ekonomik krize sokmak için, buna doğalgaz vanalarını kapamak da dahildi. Sonuçta 2010’da Rusya yanlısı bir yönetim Kiev’de iktidara geldi. Ama hep kıl payı geliyor. Sorun zaten biraz da buradan kaynaklanıyor. Bir de oy dağılımına baktığımızda Ukrayna’nın batı vilayetleri batı yanlısı liderlere, Rusların yoğun yaşadığı doğu vilayetleri ve Kırım, Rusya yanlısı liderlere oy veriyor. Seçmen davranışı da değişmiyor.

2005 – 2010 döneminde Ukrayna iki önemli hamle yaptı batıya yaklaşmak için: hem AB’ye hem NATO‘ya üye olmak için talepte bulundular. NATO  projesi biraz erken yürürlükten kalktı, çünkü aynı talepte Gürcistan bulunmuştu; 2008’de Rusya Gürcistan’ı işgal edince iki ülkenin de NATO hayalleri sona erdi.

İktidara gelir gelmez  Victor Yanukoviç dedi ki “Batı’ya yakınlaşma politikasına son veriyoruz ve geleneksel Rusya yanlısı siyasetimize geri dönüyoruz”. Fakat AB yine de 2010 öncesi başayan süreç için açık kapı bıraktı. Ukrayna’ya ortaklık antlaşması izmalamayı teklif etti. İmza aşamasına geldiler ve bu sefer Yanukoviç çok olağanüstü şartlar öne sürerek bu süreci baltaladı.

yanukovic-putin

Viktor Yanukoviç ve Vladimir Putin

Nasıl şartlar?

AB’nin ödemesine imkan olmayan miktarda mali yardım istedi. Biliyordu ödenmeyeceğini. Rusya hemen o parayı mali yardım olarak ödedi. Sonuçta anlaşma kadük oldu ve süreç sona erdi. Böylece insanlar sokağa döküldü.

“Sokakta olanları birleştiren Rusya’nın Ukrayna’dan elini çekmesi isteği”

Peki sokakta olan insanların profilinden bahsedelim. Ukrayna’daki eylemlerinin “Karşı devrim” olduğuna dair görüşler de var, muhalefetin milliyetçi kesiminin oluşturduğu “Sağ Sektör”ün faşizan eğilimi olduğuna dair yorumlar da var. Eylemleri ülkenin etniksel güç dengeleri arasındaki oyunlar olarak mı görüyorsunuz yoksa demokrasi isteyen insanların isyanı olarak mı?

Özgürlük Meydanı’na inen insanlar ne istiyorlar sorusunu cevaplamaktansa neye karşılar sorusunu cevaplamak daha kolay. Çünkü orada bir koalisyon var. Ana yapı Batı yanlısı, AB’yle ilişkilerin güçlendirilmesini isteyen bir kesim. Fakat bunların yanında faşizan gruplar, aşırı milliyetçi gruplar hatta neo nazi gruplar var. Anarşist ve aşırı sol gruplar da var. Farklı kesimleri bir araya getiren şey Yanukoviç rejimine karşı olmaları ve Rusya’nın Ukrayna’dan elini çekmesini istemeleri. bu insanlar Yanukoviç’i devirdikten sonra nasıl bir Ukrayna istiyorlar? O konuda anlaşamıyorlar zaten. Biz hangi kesimin ağır bastığını şimdi göreceğiz.

Batı Ukrayna Rusya’yla çok geç tanıştı

Şunu unutmayalım ki Batı Ukrayna dediğimiz bölge haritanın üçte birlik kısmı. Bu topraklar 1939 yılına kadar önce Avusturya-Macaristan, sonra Polonya toprağıydı. Yani Rusya’yla çok geç tanışmış bir topluluk yaşıyor orada.  O yüzden bu kadar milliyetçiler ve Rusya’ya tepkililer. Doğu’daki kesimlerse zaten 300-400 yıldır Rusya egemenliğinde yaşadığı için Ruslaşmış.

fft99_mf4096837

“Timoşenku’nun serbest bırakılması muhalefeti bölecek “

Heterojen bir yapıdan bahsediyoruz. Peki Timoşçenko neden serbest bırakıldı? Kendisi ortak bir muhalefet sembolü mü?

Timoşenko’nun çıkarılması aslında iki ucu keskin bir kılıç. Bir yandan muhalefetin sembol ismi çünkü Avrupa’da sahiplenilen bir isim. Turuncu Devrim’in ismi. Fakat bir taraftan da muhalefeti bölmeye yarayacak onun çıkması. Muhalefetin üzerinde uzlaştığı bir isim değil Timoşenko çünkü çok büyük yolsuzluk suçlamalarıyla hapse atıldı. 1990’larda bir gecede zenginleşen oligarkları meşhurdur Sovyetlerin, onlardan biri. Çıkartılması yeni muhalefet önderlerinin de sorgulanmasına neden olacak. Muhalefeti bölmeye yarayacağı için acaba Rusya’nın parmağı mı var bu işte söylentileri de çıktı. Oyun biraz karışık çünkü oyunun bir tarafı Rusya ve Rusya da satranç ustası.

“ABD de Rusya da Ukrayna’ya AB’nin karışmasına taraftar değil”

Sürekli Rusya’nın çıkarlarından bahsediyoruz. AB’nin çıkarları nelerdir?
ABD’nin çıkarı diyelim, çünkü ABD en başından beri bu işi Rusya’yla baş başa çözmek istiyordu. AB’nin işe karışmasına fazla da taraftar değil. Burada oyunu bozan Almanya. Neden böyle diyoruz? çünkü Ukrayna’da yaşananlar ABD ve Rusya arasındaki güç kavgasının bir yansıması. Dikkat ederseniz Doğu Akdeniz de ve Karadeniz Havzası’nın her yerinde şu an kriz var. Mısır’da hükümet krizi var, Libya‘da kriz var, Suriye‘de iç savaş var; Irak’ın durumu belirsiz, İran’da nükleer kriz var. Ukrayna ve Türkiye‘nin durumu ortada. Güç dengesiyle ilgili bir mücadele sürüyor. Victoria Nuland isimli Amerikalı bir diplomatın bant kayıtları yayınlandı; Kiev’deki ABD büyükelçisiyle yaptığı özel telefon görüşmesi. Onların da tape’si var yani. Orada Nuland AB’den küfürlü olarak bahsediyordu. “Rusya’yla bu işi halledeceğiz” diyor. Tepki veren tek AB ülkesi Almanya oldu.

5258-748px-EPP_Summit_March_2011_n67d_2

Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Yuliya Timoşenko

Neden?
AB demek büyük ölçüde Almanya demek artık. Almanya siyaset sahnesine çıkmak istiyor ama tek başına bunu yapamaz ya da yapmak istemiyor şu an. AB’yi kullanarak bildiğimiz güç oyununa girmek istiyor. Ama Rusya ve ABD’nin uzlaştığı tek nokta AB’yi dışarıda tutmak.

“İnsanlar taleplerinin dinlendiğini düşünse neden sokağa insin?”

Bazı mecralarda Ukrayna ve Gezi eylemleri karşılaştırması yapıldı; siz daha geniş bir perspektiften bakıyorsunuz. 

Haritayı büyük tutmakta fayda var. Tabii olaylar çok boyutlu artık. Biraz daha büyütürsek Tayland‘da, Venezuela‘da insanlar sokakta. Brezilya‘da sokaklardaydı. Son bir iki yıldır siyaset sokakta yapılır hale geldi. Sırf Türkiye’ye özgü birşey değil.

Demokrasi krizi mi?

Parlamenter demokrasinin sorgulanması diyelim. İnsanlar taleplerinin dinlediğini düşünseler niye sokağa insinler?

“Mayıs’ta seçimler olmayabilir”

Mayısta’ki seçimin adaylarını öngörebiliyor musunuz?
Seçimler yapılacak mı belli değil. Yanukoviç istifa etmedi. Rusya’ya sığındığı ortaya çıktı. Tabii söylenti bunlar ama bir şekilde koruma altında. Mesela ülkenin  doğusunda sandık kurabilecekler mi henüz bilmiyoruz. Kimler aday olabilir dersek muhalefetin isimlerinden eski boksör Vladimir Kliçko var, o zaten adaylığını koydu. Timoşenko zaten adaylardan biri. 25 Mayıs’a çok var göreceğiz.

ukraine_Sundayprotests

“Batı yanlısı hükümet kurulursa ya IMF ya AB finanse edecek”

Ülke ekonomisinin durumu ne olacak? 

Büyük kriz var. Zaten insanları AB’yi bu kadar talep etmelerinin nedeni demokrasi ve insan haklarıyla birlikte siyasal ve ekonomik istikrardı. Rusya da bir taraftan havuç- sopa sistemi uyguluyor. Doğalgaz vanasını bir açıyor, bir kapıyor; yardım bir veriyor bir vermiyor. Bundan da insanlar AB çıpasına bağlanmak istediler. Ama AB’nin dış ilişkilerden sorumlu komiseri  Catherine Ashton geçen gün Kiev’deydi. ABD dış ilişkilerinin iki numaralı ismi Nicholas Burns gitti, IMF den br kredi verilme ihtimalinden bahsetti. Batı, Kiev’de batı taraftarı bir hükmet kurulursa ya AB fonlarıyla ya IMF fonlarıyla finanse etme sözünü vermiş oldu. Küresel kriz ortamında nasıl uygulanabilir ona göreceğiz.

(Yeşil Gazete)

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.