Hafta SonuManşet

İnteraktivist Mersin izlenimlerim

0

E-posta kutuma düşen bir mesaj daha… Diğerlerinden farkı ve okunmayı hak etmiş olmasının nedeni ilk kez duyduğum bir kavram olan “interaktivist” sözcüğünün altında toplanmış hak, yurttaş haberciliği, internet kampanyaları ve video eylem gibi duymaya pek alışık olmadığım kavramlarla merakım daha da artıyor. Kısa zamanda başvuru formunu dolduruyorum, inter aktivist olmak için yollara düşüyorum. İçimde hep yeni şeyler arayan, bir yerlere aidiyet hissetmeyen ruh, bir anda kendini 18 Ocak günü inter aktivistlik merakımı gidermek için kendini Mersin’de buluyor.

Yeşil Düşünce Derneği tarafından düzenlenen dört gün süren bu atölye çalışmasının Mersin’den önce Diyarbakır, Trabzon Bursa şehirlerinde gerçekleştirdiğini öğreniyorum.

Nezih bir ortam olarak nitelendirilebilecek, bir o kadar konforlu bir otele yerleşiyoruz. Otelin balo salonu ise farklı illerden interaktivist aday adaylarıyla dolmuş durumda. Katılımcıların gözlerindeki heyecanı kısa bakışmalarla anlayabiliyorum. Kendi heyecanımı ise kalp atışlarımın ritmik olarak hızlanması ise benim de farklı bir konumda olmadığımın göstergesi gibi. Kaçamak bakışlarla ve fuzuli uğraşlarla ortama adapte olmaya çalışıyorum.

 İletişim hala dumandan ibaret değil ki!

23 interaktivist...

Kısa bir tanışma faslıyla İnter aktivist Mersin’e Adana, Gaziantep, Nevşehir, Dersim, Malatya illerinden katılımcıların olduğunu öğreniyorum. Farklı sivil toplum örgütlerinde yer alan katılımcıların sistemle, yaşamak zorunda olduğumuz hayatla derdi olduğu kolayca anlayabiliyorum. Ötekileştirilen, haksızlığa uğrayanlara omuz vermek için bir araya gelmiş, hayatla anlaşmazlıkları olan kişiler olduğumuz cümlelerimize yansıyor. Kısacası ekolojistlerle, LGBTİ bireylerle, kadın hakları ve engelli  hakları savunucularıyla eşitlikçi, katılımcı bir masa etrafında sorunlara karşı çözüm için somut bir adım atmak için bir aradayız.

 İlk gününün kolaylaştırıcısı kent yaşamından bıkan, ekoköy kurmak adına kırsala yerleşen Durukan, bizlere İletişimin maharetlerini anlatmaya başlıyor. Anlama, algılama, derdini anlatabilme konusunda iletişimin nasıl bir sihirli değnek olduğunu dile getiriyor. Dünya ile olan dertlerimizi diğer insanlarla paylaşma konusunda kullanmamız gereken araçları sırasıyla anlatıyor.

 Zamanla ısınan hava ile yüzlerde gülümsemeler beliriyor ve espriler havada uçuşmaya başlıyor. İletişimi güçlendirdikçe biraz daha kendimiz oluyoruz. İlk gün eğitimi bu şekilde biterken eğlenmek, sosyalleşmek için gecelere akıyoruz. Kendi halinde bir mekanda, sanat müziğiyle başlayıp, ilahilerle süslenen, Kürtçe ağıtlarla son bulan bir gün oluyor.

#Direnİnteraktivist

25 interaktivist...

Diğer gün ise güveni gelmiş inter aktivist aday adayları bir şey öğrenmiş olmanın verdiği gururla, tahta masanın etrafında kolaylaştırcı pilkiz’den (Pınar, ben bilmem yaka kartında öyle yazıyordu) hak haberciliğini öğrenme konusunda çaba sarf ederken, ezberimize yer etmiş devlet diliyle haberciliğe övgü babımda küfürleri atfediyoruz. Atölye çalışmaları zihin açıcı egzersiz gibi oluyor. Habercilik nasıl olmalı, haberin dili, üslubumuz kimlerin hayatını karartır bunları örneklemelerle öğreniyoruz. İçimizden diyoruz ki devlet diliyle yapılmış, ötekileştiren haberlere karşı #Direnİnteraktivist

 O da bizi görecek mi Fatih Hocam?

İnter aktivist eğitiminin son iki günü ise Gezi Parkı direnişi sırasında penguen yayını yapan yandaş medyaya alternatif olan savaş muhabirinden hallice olan sokak haberciliği kavramını, neler yaptıklarını öğrenmeye başlıyoruz. Gezi Parkı direnişini elindeki cep telefonu ile bizlere ulaştıran sokak muhabirciliğinin ne olduğunu İstiklal Caddesi eylemleri gazisi Fatih Pınar anlatıyor. Kamerasıyla tanık olduğu haksızlıkları vicdanlı insanlara ulaştırmaya çalışan Fatih, gezi sonrası İstiklal Caddesi’ndeki devlet terörünün nasıl “rutin” etkinliğe dönüştüğünü, kamerasından yansıyan görüntülerle bizlerle paylaşıyor.

 Haksızlığın, hak mücadelesinin objektifi oluyor, kadrajını hep bir kenara itilene, devletin görmek istemediklerine çevirdiğini ve aktivist olmanın her şeye rağmen bir “vicdanlı” insan olma görevi olduğunu hatırlatıyor. Bizler ise devlet eliyle hakkını arayan insanlara karşı dozu her eylemde arttırılan şiddet sahnelerini boğazlarımız düğümlenerek izliyoruz.

 “Anne ben insan hakları aktivisti oldum”

26 interaktivist...

İnter aktivist tanımının merkezinde ise ezilenin, ötekileştirenin, görmezden gelinenin yanında olmak olduğunu kısaca insan hakları aktivisti olmanın yattığı bir insanlık görevi olduğunu eğitimin son gününde kavrıyoruz. Daha güzel bir dünya ve daha huzurlu insan olmak için dilimiz döndüğünce bir şeyler yapmanın zamanı geldiğini görebiliyoruz.

 Eğitim boyunca paylaştıklarımızla hayatlarımızın bir parçasını diğer bir arkadaşımıza verirken, bir diğer arkadaşımızın sorununu, omuzlarımızı yüklüyoruz. Gülen gözlerle, kahkahalarla biten eğitim sonrasında, hak ettiğimiz ve bir o kadar ruhumuza sorumluluk yükleyen aktivist olmak ile her haksızlığın çözümü olmak için sorumluluk almamız anlamına geliyor.

 pilkiz’e editoryal düzenleme için teşekkürler…

 Not:

Yeşil Düşünce ve İnter Aktivist Atölye çalışmaları hakkında bilgi almak için

http://web.yesildusunce.org/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

İnter Aktivist Mersin haberi;

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.