Foto GaleriManşetTürkiye

[Foto ve Özel Haber] Koç Üniversitesi’nde direniş sürüyor

0

Koç Üniversitesi’nde ISS firmasına bağlı taşeron olarak çalışan 161 işçi, 13 Mayıs’ta sözleşme bitiş tarihi beklenmeden 2 Nisan günü, işten çıkarıldı. İş çıkışında servisler durduruldu, ertesi günden itibaren işe gelmemeleri, atamalarının yapıldığı yere gitmeleri, kabul etmeyenlerin tazminatlarını almaları söylendi.

 

 

Anlaşmaya varmaları için servisten indirilip ISS firmasına götürülmeye çalışan işçiler, itiraz etti. Okula geri dönüp çadır kurdular ve direnmeye başladılar. Talepler belli: çalışma koşullarının iyileştirildiği bir ortamda, Koç Üniversitesi bünyesinde kadrolu olarak çalışmak.

Taleplerinin karşılanması üzerine direnişe geçen işçilere, dayanışma için bir araya gelen akademisyenler, öğrenciler, kamu avukatları, sendikalar, örgütler(parti örgütleri, sivil toplum kuruluşları, çeşitli dayanışma grupları) destek veriyor.

 

 

Alman Hastanesi’nden çalışmak üzere gelen 5 işçiye direnişi anlatarak geri döndüren öğrenciler, gün boyu içeri başka işçi girmemesi için ikna etti, içeri pazarlamacıyız diye girmek isteyenler de oldu. Öğrenciler, içeride temizliğin inşaat işçilerine yaptırılmak istendiğini ancak durdurduklarını aktardı. Temizlik için gönüllülerden oluşan öğrenci grubu sırayla çalıştı.

BDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, HDK yöneticisi Kadir Akın, TÖDİ’den Ahmet Saymadi, İstanbul Üniversitesi Asistan Dayanışması, KESK ve Eğitim-Sen temsilcileri, dün oradaydı.

 

 

İşten nasıl çıkarıldılar?

İşçiler, taşeron firmayla yalnızca şefler aracılığıyla ilgili olduklarını söyledi. Gece vardiyası çalışanı, işten çıkarılmaları bilgisini 2 Nisan’da “aynı yerde servisi bekleyin, servis sizi şirkete götürecek, haklarınızı vermek için çağıracaklar” şeklinde bir kısa mesaj aracılığıyla haberi olduğunu söyledi. Gündüz vardiyasının ise, işten çıktığında her servis aracının önünde bir başka araç bulunduğunu, her servis aracının durdurulup, bu araçlardan inen müdürlerin gelip “Biz size tebliğ edecektik, durumu. Şirkette konuşalım, bunu.” şeklinde konuştuklarını anlattı.

 

 

13 Nisan’da ayrılacaklarının bilgisini de şeflerinden aldıklarını söyleyen işçiler, yazılı olarak herhangi bir bildiri yapılmadığını ifade etti. İş fesihlerini öğrendiklerini eyleme geçtiklerini, toplantı istediklerini belirten işçiler, bu eylemlerinin ertesi günü işten bu şekilde çıkarılmalarının nedeninin bu olduğunu söyledi. ISS’nin başlangıçtaki tavrının eylemlerden sonra değiştiğini, daha sonra anlaşmaya varalım, atamalarınızı yapalım, tazminatlarınızı alın şeklinde yaklaştıklarından söz eden işçiler, direnişleri devam ederken rektörün de benzer şekilde tavrının değiştiğini anlattı.

 

 

Ellerinde herhangi bir yazılı belge olup olmadığı, nasıl bir iş sözleşmesine sahip olduklarını aktaran işçiler, taşeron firma değişse de işe girdiklerinde tek bir sözleşmeye imza attıklarını, bu olaylardan sonra ise bu sözleşmeyi istediklerini ancak kendilerine verilmediğini söyledi. (İş başvurularının Koç Üniversitesi’ne gelerek yapıldığını orada da taşeron firma adına bir kişinin bulunduğunu, bu sırada bir sözleşme imzalandığı bilgisini verdiler.)

3 aydır üniversitede taşeron firmanın değişiminin konuşulduğunu, ancak 10 gün önce bunun kesinleştiğini ifade eden işçi, “Kulaktan duyduk bunları hep, resmi bir beyan olmadı” dedi.

ISS’den hiçbir çalışanın kalmadığını, şeflerin ise “atamaları” kabul edip ayrıldıklarını söyleyen işçi, firmanın da kendilerini ikna etmek için uğraştıklarını söyledi.

 

 

Çalışma koşulları nasıldı?

*Gece vardiyasında çalışan bir işçi 20.00-6.00’ya kadar, sabah vardiyasında ise: 7.00-17.20 çalışılıyor.(imza kağıtlarında 7.30-17.20 olarak gözüküyor, iş sözleşmesinde bu yarım saat fazla çalışmanın yer aldığı da söylendi) Genel rakamlar ise günde 10 saat dolayında, haftasonları da çalışılıyor. Haftalık 55 saate varıyor. Bazı zamanlarda(kep töreni örneği) üst üste 3 gün çalıştıklarını eklediler. Fazla çalışmanın ise mesaiye yansımadığı belirtildi.

*Gece vardiyasında 20 kişi çalıştıkları, 9 bina için 2 kişinin çalıştığı; yurtlarda çalışan 55 kişi yarı yıldan sonra 25 kişiye düşürüldüğünde iş yükü de arttığını genel olarak tüm birimlerde çalışanların çoğu çıkarıldığı ifade edildi.

*Rapor, izin, senelik izin konusunda sıkıntı yaşadıklarını aktaran işçiler, rapor almak için hastaneye gidemediklerini, rapor aldıklarında da maaşlarından ve sigortalarından kesileceği için hasta da olsalar işe geldiklerini söyledi. Çoğunlukla çok acil olduğunda normal izinlerinden, yıllık izinlerinden kesildiğinden söz ettiler.

“Ben 6 yıldır çalışıyorum burada, servis elemanıyım. Bahçelievler’e gönderdiler. Hayır dedim, Cevahir çıktı bu sefer, komilik. Mecburi vardiya sistemleri varmış.”

 

 

“3 yıl taşımacılık yaptım. Sonra temizlik görevlisi olarak çalış ya da istifa et, dediler. Maaşım düşürüldü. Çalışmaya devam ettim.”

“19 yıldır çalışıyorum burada, bu 6. firmam. EPI’ydi, sonra o satıldı, ISS oldu. Aslında firmalar sadece isim değiştiriyordu. Üniversite kadroya alabilirdi. 10 kişiyi aldılar. İnan geldiğinde 3 kişi de kadroya alındı. Ama istemiyorlar.”

“1 Mayıs İşçi Günü’nü kutlamış İnan, bizimkini de kutlayacak mı? Burada bunları yaparken hangi işçinin gününü kutluyor?”

“Morg temizlerken 5 kişi zehirlendi. Hastaneye götürülmedik, ben ameliyatlıydım bir yıl olmuştu, kötü durumdaydım revire götürdüler, revirdeki görevli hastaneye götürülmesi gerekiyor dedi; ama başımız belaya girmesin diye orada tuttular, aileme dahi haber veremedim. Sonraki gün dinlen diye bir gün izin verdiler. Ama ben yine işe geldim. Bir dilekçe imzalattılar, ne yazıyor bilmiyorum. Dava da açmadım.”

Atamalar” nereye?

Topkapı, İstinye, Bayrampaşa, Mecidiköy, Maslak, Bakırköy, Büyükdere gibi yerlere atamaları yapılmış gözüken işçiler, sorumlu kişi olarak gösterilen kişileri aradıklarında, böyle bir durumdan haberdar olmadıklarını bildiren kişilerle karşılıyorlar. Bazen, onunla da karşılaşmıyorlar, numaralar sorumlulara ait değil, durumu böyle ifade ediyorlar. Cevahir’de aradıkları kişi(şefler), artık telefon tacizi yaşadığını söyleme noktasına vardığını, kendisine verilen talimatla kaç kişi gelirse gelsin kaynaştırması gerektiğinin söylendiğini aktaran işçiler, kendi yaptıkları iş harici görevler verildiğini söyledi. Ofis görevlisiyse komi, temizlik işçisi gibi işleriyle ilgili olmayan yerlere yöneltildiklerini aktardılar.

Direnişe destek

Gün içinde yapılan dünkü konuşmalardan bazı başlıklar:

Ertuğrul Kürkçü, “Talebiniz haktır, bundan önceki direnişleri örnek olarak alın, direnen kazananlar oldu, bu tecrübelerden yararlanın” dedi. Kürkçü, mücadele için bir dayanışma sınaması olacağını vurgularken herkesi dayanışmaya davet etti. HDK’dan Kadir Akın, direnişin on binleri etkileyeceğini ifade etti. KESK’ten Barış Uluocak, buradaki direnişin Türkiye genelinde dayatılan sistemin bir simgesi olduğunu söylerken Eğitim Sen’den Arzu Acar ise, güvensiz çalıştırmanın kural haline geldiğini vurguladı. Konuşmalar sırasında zafer direnen işçilerin olacak, sloganı atıldı.

 

İsterlerse başvurabilirler”

Dışarıda konuşmalar yapılırken, içeride akademisyenler rektörle görüştü. Toplantı sonrası dışarıdaki eylem alanına gelen akademisyenler, toplantı hakkında bilgi verdi. Öğretim üyeleri, rektörün daha olumlu bir bakış açısıyla farklı çözümler üzerinde düşündüğü bilgisini verdi, en iyi uzlaşının işçilerle rektör arasında yapılması üzerine işçilerin ve rektörün bir araya gelip konuşmasıyla sağlanacağını söyledi. Rektörlük için taşeron firma değişimi olarak düşünüldüğü paylaşıldı. Akademisyenler, çoğunluğun(akademisyenlerin) işçilere destek verdiği, rektörle yapılan görüşmede Koç Üniversitesi’ni ayakta tutanlar olarak, insani bir bakış açısı aktardıklarını ifade etti.

Akademisyenlerle görüştükten sonra, işçilerle 17.00 civarında toplantı yapan Rektör Ümran İnan, jandarma eşliğinde üniversitenin girişinde işçilerle bir araya gelerek onların talepleri dinledi. İnan1: bütün üniversiteler, firmalar, devlet, basın taşeron ile çalıştığını, taşeron ile çalışmama şansı olmadığını söyledi. Yeni taşeron temizlik firması seçildiğinde bu anlaşmayı 90 gün uzatmamıza bir gerek kalmadığını çalışanlara bunun serviste söylenmesinin “iyi halledilemeyen bir durum” olduğunu ifade etti. İşçilerin başvurdukları takdirde değerlendirmeye alınacağını Mavi Yaka ile anlaşmanın imzalandığını, servis elemanlarının Mavi Yaka’ya, temizlik elemanlarının ise Euroserve’e başvurabileceğini söyledi.

 

Özel Haber: Büşra Akman


(Yeşil Gazete)

 


More in Foto Galeri

You may also like

Comments

Comments are closed.