EnerjiManşet

[Yazı Dizisi] ABD kendisini temizlerken etrafını kirletiyor ~1

0
Burada 1970’teki hali görülen Virginia’daki Norfolk Limanı ABD’nin en büyük kömür ihracat noktası. Limandaki hareketlilik, ABD’nin kömür ihracatındaki %17’li yükselişle beraber yeni bir rekor kırmasının ardından arttı. Fotoğraf: Charles Rotkin, Corbis

National Geographic News’te Thomas K. Grose imzasıyla yayınlanan haberi, Yeşil Gazete gönüllü çevirmenlerinden Bora Kabatepe‘nin çevirisiyle, iki bölüm halinde sunuyoruz.

***

Bora Kabatepe’nin önsözü: İklim değişikliği ve karbon salımları ile ilgili iyi haberler almaya alışık değiliz. Son zamanlarda kulağımıza çalınan iyi haberlerden birisi de dünyanın ikinci en büyük karbon salımcısı olan ABD’nin salımlarını 2012 yılında bir önceki yıla göre azaltmayı başarmasıydı. İlk bakışta en iyi ihtimalle “umut verici” gözüken bu haberin detaylarına inmeye başladığınızda ise durumun aslında pek da sevinilecek bir yanı olmadığını görüyorsunuz. ABD bir fanusta kapalı durmuyor ve küresel karbon salımlarına tek katkıyı kendi topraklarında yaktığı fosil yakıtlar ile sağlamıyor; işin bir de ihraç boyutu var. Elektrik üretiminde enerji dünyasının son yıllardaki yeni “Amerikan Rüyası” kaya gazı üretiminde yaşadığı artışla kömürü doğal gaz ile ikame eden ABD kömürü tabii ki yer altında bırakmadı. Yurt içi pazarı daralan kömür şirketleri büyük bir iştahla büyüyen Asya ve Avrupa pazarlarına yöneldiler. Sonuç olarak ABD’nin kendi bahçesini temizlerken çıkan çöpleri komşularının bahçesine attığı bir manzarayla karşı karşıya kaldık. National Geographic’te Thomas Grose imzası ile çıkan bu haberi sizlerle paylaşırken iklim değişikliği konusunda “yerel” iyileşmelerin neden geçerli olmadığını, neden “hep beraber” gerçekleştirmemiz gereken küresel bir değişime ihtiyaç duyduğumuzu bir örnek ile göstermek istedik. Keyifle okunması dileği ile…

***

Çevre ile ilgili iyi bir habere hazır mısınız? ABD’nin karbon emisyonları azalıyor. Ama hemen kutlamaya başlamayın. ABD’nin temiz havasının en büyük yan etkisi Avrupa ve Asya’da gökyüzünün daha fazla kararması oldu.

Veriler, aslında ABD’nin sera gazı emisyonlarının bir kısmını kömür olarak diğer ülkelere ihraç ettiğini gösteriyor. Uzmanlar bu eğilimin devam etmesi halinde, ABD’nin enerji kaynakları içinde yeni gözde doğal gazın kömürün yerini almasının küresel ısınma üzerinde çok da olumlu bir etkisi olmayacağı konusunda uyarıyorlar. Atmosferimiz ABD kömürü sayesinde ısı kapanı CO2’yle dolmaya devam edecek. Tek fark kömürün evinde değil de, başka ülkelerde yakılacak olması.

Konu ile ilgili Manchester Üniversitesi Tyndall İklim Değişilikliği Merkezi’nde yapılan bir araştırmanın baş yazarı John Broderick “Kömürden doğal gaza geçmek, ancak kömür yerin altında kalacaksa karbon salımlarını azaltır” dedi.

 

Burada 1970’teki hali görülen Virginia’daki Norfolk Limanı ABD’nin en büyük kömür ihracat noktası. Limandaki hareketlilik, ABD’nin kömür ihracatındaki %17’li yükselişle beraber yeni bir rekor kırmasının ardından arttı. Fotoğraf: Charles Rotkin, Corbis

 

ABD Enerji Enformasyon İdaresi EIA’nın geçtiğimiz hafta yayınladığı verilere göre ABD kömür ihracatı 2012 yılında bir önceki yıla göre %17 artış göstererek yıllık 114 milyon tonla rekor kırdı. (Ç.N. Haberin aslında ABD’de yaygın kullanılan bir ağırlık ölçüsü olan ve yaklaşık 907 kilograma denk gelen “short ton” kullanılmıştır. EIA tarafından açıklanan veri 126 milyon short tondur.) Denizaşırı ihracat ise 1981’deki rekorunu %12 arttırdı. ABD kesinlikle daha az kömür kullanıyor: Yurt içi yıllık tüketim, elektrik üretimi için kullanımın azalmasıyla beraber 114 milyon ton, bir başka deyişle %11 azaldı. Ama ABD’nin kömür üretimi sadece %7 azaldı. Dünya’nın en geniş kömür yataklarına sahip ülkesi, en karbon yoğun enerji kaynağını yerin altından çıkarmaya devam etti ve 2012 yılında 1 milyar ton kömür üretti.

Salımlar Azalıyor

EIA’nın tahminlerine göre kömür kaynaklı elektrik üretiminin azalmasına bağlı olarak ABD’nin fosil yakıtlarla neden olduğu salımlar 2012 yılında %3.4 azaldı. Eğer tahminler doğruyla, bu ABD Çevre Koruma Ajansının geçen ay yayınladığı yıllık sera gazı envanteri çalışmasında 2011 yılındaki salımların 2007’deki tepe noktasından %8’lik bir gerileme ile 6,703 milyon ton CO2 eşdeğeri seviyesine düştüğü verisini destekliyor olacak. Eğer 2009’daki ekonomik daralmayı saymazsanız bu 1995 ylından bu yana gelinen en düşük salım seviyesi.

Başkan Barack Obama da geçtiğimiz ay yaptığı bir konuşmada bu eğilimi kendi başarıları arasında göstererek “Geçtiğimiz 4 sene içerisinde gezegenimizi tehdit eden tehlikeli karbon salımlarımızı düşürmeyi başardık” demişti.

Sebebi çok açık: 2005 yılında elektrik üretimi içerisindeki payı %50 olan kömür, EIA’nın 2012 verilerine göre %37.4’lük bir paya geriledi. Yenilenebilir enerjinin artışı da salımların azalmasında bir rol oynadı: bu 7 yıl içerisinde payları %8.7’den %13’e yükseldi ki bunun hemen hemen yarısını hidroelektrik santralleri sağlıyor. Ama asıl büyük etkiyi aynı dönemde yeni kaya gazı kaynaklarının bulunması ve fiyat düşüşleri sayesinde payı %19’dan %30.4’e çıkan doğal gaz yaptı. Bu eğilim kömr santrallerinın kapanışının rekor hıza ulaşılmasına bakılırsa devam edecek gibi gözüküyor.

 

Yarın: Bu eğilim küresel ölçekte bir fayda getiriyor mu? Toprak altında kalmayan kömür nereye gidiyor?

 

Yeşil Gazete için çeviren: Bora Kabatepe

(National Geographic News, Yeşil Gazete)


 

More in Enerji

You may also like

Comments

Comments are closed.