ManşetTarım-Gıda

Avrupa’da arılara yine rahat yok!

0
Bir Avaaz üyesi Avrupa Birliği ülkelerinin neonicotinoid kullanımını yasaklaması için gerçekleştirilen bir gösteride şişme bir arının yanında pankart taşırken Fotoğraf: Eric Vidal/Reuters

The Guardian’da Damian Carrington imzasıyla yayımlanan haberi, Yeşil Gazete gönüllü çevirmenlerinden Bora Kabatepe‘nin çevirisiyle sunuyoruz. 

***

Avrupa Komisyonu’nun neonicotinoid türü zehirleri yasaklama önerisi çoğunluğun desteğini alamamasına rağmen, temyiz mahkemesi tasarıyı yürürlüğe koyabilir.

Arılara ciddi zarar verdiği düşünülen ve dünya üzerinde en sık kullanılan tarım zehirlerinden birisi olan neonicotinoidlere Avrupa çapında yasak getirme denemesi başarısız oldu.

Avrupa Komisyonu, Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu (EFSA) tarafından kullanımının “kabul edilemez” riskler taşıdığı açıklanan neonictoinodlere iki sene boyunca yasak getirilmesini önerdi, ancak Birleşik Krallık ve Almanya gibi büyük ülkeler tasarıyı cuma günkü (15 Mart 2013) oylamada desteklemediler.

Bu sonuç çevre aktivistlerini, bilim insanlarını ve bazı politikacıları büyük bir hayal kırıklığına uğrattı.

“Britanya ve Almanya, endüstrinin lobi faaliyetlerine yenik düşerek arıları öldüren tarım zehirlerini yasaklamayı kabul etmedi” diyor Avaaz’dan Iain Keith. “Bugünkü oylama bilim insanlarının ve kamuoyunun yüzüne tokat gibi çarparak, gıdamızın geleceği için çok kritik bir role sahip arıların üzerinde dolaşan kimyasal kıyameti devam ettiriyor.”

Milyar dolarlık neonicotinoid pazarını domine eden kimyasal devleri Bayer ve Syngenta ise rahatlamış durumda. Syngenta yöneticilerinden John Atkin yaptığı açıklamada “Üye ülkeler Avrupa Komisyonu’nun utanç verici seviyede politik olan bu önerisini kabul etmedikleri için mutluyuz. Bu çok faydalı ekin koruyucu teknolojisinin kullanımının yasaklanması, arıların sağlığına hiçbir şekilde olumlu etki etmeyecekti” dedi.

Şirketini “sorumlu bir vatandaş şirket” olarak tanımlayan bir Bayer sözcüsü ise “Avrupa Komisyonu orantılılık prensibi üzerinde hiç düşünmeden, ihtiyat prensibi üzerine fazla eğilmişti” sözleriyle karardan memnuniyetini bildirdi.

Birleşik Krallık Çevre, Gıda ve Kırsal Sorunlar Departmanı’ndan bir sözcü ise ülkesinin kararını savunarak “Arıların sağlığı tabii ki çok öneml, ancak kararlar net bilimsel verilere göre verilmelidir ve böylesi durumlarda aceleci davranmak hem arılar hem gıda üretimi üzerinde hiç tahmin edilmeyen sorunlara yol açabilir. Biz Avrupa Birliği’nin önerilerini reddetmiyoruz. Sadece şu an her iki yönde de karar bildirecek kadar bilimsel kanıta sahip değiliz.”

Ancak neonicotinoidlerin arılar üzerinde zararlı olduğunu gösteren en önemli çalışmalardan birini yöneten Stirling Üniversitesi öğretim görevlisi Prof.Dr.Dave Goulson, Guardian’a verdiği demeçte “EFSA’nın bağımsız araştırmacıları altı ay boyunca kanıtları inceleyip kabul edilemez seviyede riskler olduğunu kabul etmişti. EFSA’nın yanısıra üreticiler haricindeki hemen hemen herkes bu tür tarım zehirlerinin ilk aşamada yeterli teste tabi tutulmadığını kabul edilyor. Ancak politikacılar bunların hepsini görmezden geliyor” dedi.

Küresel gıda arzının dörtte üçü arı ve diğer böceklerin sağladığı tozlaşmaya bağlı olduğundan hastalık, doğal yaşam alanı kaybı ve tarım zehiri etkileri nedeniyle arı nüfusunun azalması ciddi endişelere yol açıyor.

Çevre aktivistleri arılar ve onlara bağlı tozlaşma sürecinin kaybı nedeniyle yaşanacak zararların tarım süreçlerini etkileyebilecek diğer tüm etkilerden daha büyük olduğunu ileri sürüyorlar. Oylamadan önceki Çarşamba yayınlanan anket sonuçlarına göre İngiltere nüfusunun dörtte üçü yasağı desteklerken, Avaaz Avrupa çapında yaptığı kampanyalarda 2.5 milyon imzaya ulaşmıştı.

Avrupa Komisyonu’nun önerisi üç neonicotinoidin mısır, kolza, elma, havuç, çilek ve diğer birçok çiçekli bitki üzerinden kullanımının 2 sene boyunca yasaklanması, süreç sonunda da etkilerin tekrar incelenmesini yönündeydi.

Fransa, Almanya, İtalya ve Slovenya gibi ülkeler zehirleri geçmişte askıya almış olsa da öneri kabul edilseydi yasak 27 üye ülkede birden buygulanacaktı. Fransa, İtalya, İspanya, Hollanda ve Polonya büyük tarım ekonomilerine sahip ülkeler tasarıyı kabul ederken, Birleşik Krallık ve Almanya çekimser kaldı. Macaristan ve Romanya ise yasağa karşı çıkan ülkeler arasında başı çekti.

 

Bir Avaaz üyesi Avrupa Birliği ülkelerinin neonicotinoid kullanımını yasaklaması için gerçekleştirilen bir gösteride şişme bir arının yanında pankart taşırken Fotoğraf: Eric Vidal/Reuters

 

 

 

Ancak tasarının Avrupa Komisyonu tarafından temyiz mahkemesine götürülmesi durumunda yürürlülüğe koyulması da ihtimal dahilinde. Cuma üye ülkelerin gıda zinciri ve hayvan sağlığı uzmanlarının gerçekleştirdiği oylamada 13 evet oyuna karşılık 5 çekimser ve 9 karşıt oy çıkmış ve çoğunluk sağlanamamıştı.

Aynı sallantılı durumun temyiz mahkemesinde gerçekleşmesi Avrupa Komisyonu’nun kararı kabul edilmeye zorlaması anlamına gelebilir. Guardian’a yapılan bir açıklamada “Üye ülkeler bir karara varmak istemediklerinde, bunu komisyon yapar. Aynı genetiği değiştirilmiş organizmalara izin verirken olduğu gibi” dendi.

Komisyon yetkilileri “Komisyon üye ülkelerin tasarı karşısındaki görüşlerini dikkate alır ancak kararlı ve orantılı bir şekilde uygulanacak yasama süreçlerine de bağlı kalır” dedi. Komisyonun bu hafta içerisinde temyize mi gideceğini yoksa tasarıyı gözden mi geçireceğini açıklaması bekleniyor.

Belçika Yeşiller Partisi vekili Bart Staes, “Bu karara bağlanmayan oylama sonucu neonicotinoid yasağının yakın bir zamanda uygulanabileceği konusundaki umutlarımızı yüksek tutuyor. Tereddütte olan tüm ülkelere sesleniyor ve kimyasal firmaların lobi faaliyetlerine kulak asmamaları konusunda uyarıyoruz”

Geçtiğimiz sene yapılan bir dizi güvenilir bilimsel araştırma neonicotinoidleri kraliçe arıların sayısının azalmasından, polen toplama yolculuğundan dönemeyen “yok olan arılar” sorununa kadar birçok sorunla giderek daha güçlü bir şekilde ilişkilendirmişti.

Birleşik Krallık çevre sekreteri Owen Paterson, çevreci bir selefinden gelen ağır eleştirilere maruz kaldı. John Gummer ismiyle çevre sekreterliği yapmış olan Lord Deben, “Eğer ihtiyat ilkesinin kararlarımızı yönlendirmesi gereken tek bir konu varsa o da neonicotinoidlerin kullanımıdır. Arılar ekinlerimiz için onlar adına risk alamayacağımız kadar önemli.”

Paterson Şubat ayında yaptığı açıklamada “Ben Avrupa Komisyonu’ndan acele etmek yerine saha çalışmalarının sonuçları belli olana kadar beklemelerini rica ettim” demişti. Ancak sonuçlar 15 Mart’ta gerçekleştirilen toplantıya yetiştirilemedi çünkü saha deneylerine neonicotinoid bulaşması nedeniyle gölge düştü. Defra’nın bilim insanı Prof.Dr. Ian Boyd: “Kontrol tarlasındaki polenlerde ve nektarlarda dahi neonicotinoid kalıntıları vardı” dedi. (Ç.N.: Saha deneylerinde neonicotinoid bulunmayan tarlalardaki arılar ile zehirlenmiş bölgelerdeki arıların davranışlarının ve sağlıklarının karışlatırılması planlanıyordu. Ancak dünyada en çok kullanılan tarım zehiri olduğu için üzerinde neonicotinoid bulunmayan bir tarla bulmak mümkün olmadı ve sonuçlar hala yayınlanmadı.)

Birleşik Krallık parlementosunda görüşülmekte olan bir dosyada mevcut neonicotinoid mevzuatı ile ilgili uzun bir ihmaller listesi sunulmuştu. Şu anda kullanımına izin verilen neonicotinodilerin sadece bal arıları üzerindeki etkisi incelenmiş olmasına rağmen tozlaşmanın %90’ı güveler, kelebekler, sinekler ve diğer arılar tarafından gerçekleştiriliyor. Mevzuattaki bir diğer açık da izin aşamasındaki testlerin sadece püskürtme zehirlerle gerçekleştirilmesine rağmen bugünkü kullanımının tohumun ilaçlanmasından başlayan ve tüm bitkiye yayılmasını sağlayan sistematik ilaçlama olmasından kaynaklanıyor.

Bir değişikliğe ihtiyaç olmadığını açıklayan Ulusal Çiftçiler Sendikası bile “Mevcut böcek zehirlerinin arılar üzerine taşıdığı riskleri araştıran mevzuatlar sistematik zehirlemeler için tasarlanmamıştı.” diyerek açığı kabul ediyor. Yine de cuma günü sendikadan Chris Hartfield ağzından yaptıkları açıklamada “Elimizdeki mevcut kanıtlara baktığımızda tasarının orantısız bir müdahale önerdiği kanısındaki görüşümüzü koruyoruz” demişlerdi.

 

Editörün notu: Tarımda böceklerle ve otlarla “mücadele” etmek için kullanılan ve Türkiye’de “tarım ilacı” olarak adlandırılagelen kimyasal bileşenleri, Yeşil Gazete olarak “tarım zehiri” olarak isimlendiriyoruz.


Yeşil Gazete için çeviren: Bora Kabatepe

Yazının özgün hali (ingilizce) için tıklayınız.

(The Guardian, Yeşil Gazete)

 

 

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.