Kültür-Sanat

Uğur Yücel’in öyküleri “Yağmur Kesiği”nde

0

Sinema tarihine birbirinden güçlü filmler ve canlandırdığı sıra dışı karakterlerle adını yazan Uğur Yücel, ilk kitabıyla edebiyat dünyasını selamlıyor. 1980’lerden bu yana kaleme aldığı öyküleri Yağmur Kesiği adı altında bir araya getirdi.

Kuzguncuk’ta doğup büyüyen Uğur Yücel’in öyküleri, tamamen bu ruhu yansıtan nitelikte; İstanbul’daki bir balıkçı kasabasında geçen öyküler, her biri farklı dinden ve kültürden sayısız karakteri bağrına basıyor. Yahudiler, Ermeniler, Rumlar, Türkler ve her meslekten, her cinsten insan… Hepsi aynı şekilde acı çekiyor, aşık oluyor, yaşamak arzusuyla yoğrulup bükülüyor ve ölümle imtihanları her seferinde yürek burkuyor.

Yağmur Kesiği’nde Uğur Yücel, İstanbul’un eski sakinleriyle birlikte nasıl yaşlandığını anlatıyor . Uğur Yücel’in ilk kez kitaplaşan öykülerinden bir bölüm:

“Bedros, ana kızı başbaşa bırakıp güneş batışını yakaladı hayalinde köprüaltında. Minarelerin kubbelerin ardı, mor kırmızı bulutlara boyanmıştı. Bir “yakalı” kondu masasına. Bedros bardağı yarılayacak şekilde döktü gırtlağına birayı. Bıyıklarını yalayıp şapırdandı. Sonra bir daha hiç konuşmayacakmış gibi kaskatı kuruldu sandalyesine. Görüntüye Sula’nın kızı girdi. İkisinin de yüzünü göremiyoruz. Ense tüyleri ürperdi Bedros’un bir kadın soluğu hissetti. Mazi usullacak söylendi Bedros’un saçlarına kısık ilaçlı bir sesle, “Ben seni çok hayal ettim biliyor musun?”

İkisi de öyle oldukları gibi kaldılar. Güneş gömüldü başka yarımkürelere. Hayali bitti Bedros’un…”

YAĞMUR KESİĞİ
Yazar: Uğur Yücel
Sayfa sayısı: 152 Sayfa

(Yeşil Gazete)

You may also like

Comments

Comments are closed.