İklim Krizi

Antarktika’daki buzullar artıyor mu? – Kamil Çöllü

0

Dünyanın en büyük 5. kıtası olan Antarktika, ortalamada en soğuk, en kuru, en rüzgârlı ve en az yağış alan kıtadır. İnsanların sürekli ve kalıcı olarak yaşamadığı bir yerdir; fakat yine de yılın belirli zamanlarında dağınık bir halde 1000 ile 5000 araştırmacıya ve bilim insanına ev sahipliği yapar. Kıtanın tamamı buzullarla kaplıdır. Buzullarla diyoruz; çünkü Antarktika hem kara buzuluna hem de deniz buzuluna sahiptir ve küresel iklim değişikliği nedeniyle dünyanın ortalama sıcaklığı artarken; Antarktika’nın kara buzulu artan bir hızla erimekte, deniz buzulu Güney Okyanusu’ndaki ısınmaya rağmen mevsimsel olarak artış göstermektedir. Bu nasıl olmaktadır ve buna bir cevap var mıdır?

İlk olarak, Antarktika’nın kara buzulu, binlerce yıldan bu yana kar yağışının kara kütlesinde birikmesiyle oluşmuştur. Kara kütlesinin düzgün olmayan yapısının da etkisiyle kara buzulunun kütlesinin hesaplanması çok zor bir iştir. Neyse ki bu zorluğu 2002’de uzaya gönderilen uydular yardımıyla aşmayı başarabildik ve 2002’den sonra buz kalıpları kapsamlı bir şekilde incelenmeye başlandı. İlk gözlemler en çok buzul kütle kaybının Batı Antarktika’da olduğunu gösterdi. Bunun yanı sıra sürpriz bir şekilde 2002 ile 2005 yılları arasında Doğu Antarktika buzulu kütlesini korudu. Aşağıdaki grafikte bunu daha ayrıntılı görebiliriz

Yukarıdaki grafikte yıllara göre buz kütlesindeki değişimler gösterilmiştir. Çemberli noktalar değişimleri, kesik çizgiler de ortalama buz kütlesini göstermektedir. Kırmızı renk Batı Antarktika buzul değerini, yeşil renk ise Doğu Antarktika buzul değerini temsil etmektedir.

Buna ek olarak, buzul kütlelerindeki değişimi daha iyi anlayabilmek için Nisan 2002’den Şubat 2009’a kadar olan süreçte buzul kütlesindeki değişimi gösteren grafiğe bakalım:

Değiştirilmeden aktarılan verilerin mavi renkle gösterildiği ve mevsimsel sezonlara göre değiştirilen verilerin kırmızıyla gösterildiği bu grafikte azalmayı görebiliyorsunuzdur. Yeşil çizgi ise bize azalmanın ortalamasını veriyor. Burada önemli olan, Doğu Antarktika’nın daha istikrarlı durumda olmasıdır. Batı Antarktika’ya göre daha dayanıklı olduğu gözlemlenmiştir; çünkü Doğu Antarktika bölgesi, Batı Antarktika’dan çok daha soğuk ve kütle olarak da çok daha fazla buzul kütlesine sahiptir. Bu da Doğu Antarktika’yı daha dayanıklı yapmaktadır. Fakat sorun, Doğu Antarktika’nın tamamının eriyecek olması halinde deniz seviyesini 50-60 metre yükseltebilecek durumda olmasıdır.

İşte bu aşamada cevaplanması gereken soru, Antarktika’da kara buzulunun kütlesi hızla azalırken nasıl olur da deniz buzulunun kütlesi artabilir? Buna ilişkin varsayımlardan biri, Antarktika’nın çevresinin soğuyor olmasıdır. Ancak böyle bir şey kesinlikle söz konusu değildir. Hatta Güney Okyanus’un dünyanın diğer okyanuslarına göre daha hızlı ısındığı bilinmektedir. 1955 ile 1995 yılları arasındaki ölçümlere göre, her 10 yılda okyanusların sıcaklığı 0,1 derece artarken, Güney Okyanus’un sıcaklığı 0,17 derece artmıştır.

Gördüğünüz üzere, burada hala çözülemeyen bir soru bulunmaktadır. Güney Okyanus ısınırken nasıl oluyor da Antarktika deniz buzulu artıyor? Bu artışa sebep olabilecek birkaç etken var. Bunlardan ilki, Antarktika üzerindeki ozon seviyesindeki düşüştür. Güney Kutbu üzerindeki ozon deliği seviyesindeki bu düşüş, stratosferde soğumaya sebep oluyor. Bu, Antarktika kıtasını çevreleyen siklonik rüzgârları kuvvetlendiriyor. Kuvvetlenen rüzgârlar buzulun etrafındaki denizi iterek çevresi buz ile çevrili toprak parçalarını (polynya) oluşturuyor ve bu da buz üretiminin artmasını sağlıyor.

İkinci etken ise okyanus akıntılarının sirkülasyonu. Güney Okyanus bünyesinde yüzeye yakın soğuk su akıntısı ile bu katmanın altında bulunan sıcak su akıntısını barındırır. Sıcak katmandaki suyun yüzeye yükselmesi buzulu eritir. Buna karşın, havayı ısıtır, yağmur ve kar yağışı miktarını arttırır. Bu, yüzey akıntısını canlandırır ve alt kısımdaki sıcak akıntıya göre yüzey akıntısının daha az tuz yoğunluğuna sahip olmasını sağlar. Akıntılar daha az karışır ve daha fazla katmanlaşma gerçekleşir. Derin ve sıcak olan katmandan daha az ısı transferi olur. Bunun sonucunda daha az buzul erir.

Sonuç olarak, Antarktika buzulları karmaşık ve eşsiz bir yapıdadır. Basit bir yorumlama olan Antarktika’nın çevresinin soğuduğu kesinlikle söz konusu değildir. Özel bölgelere etkisi karmaşık olsa da ısınma gerçekleşmektedir. Bunun delili, Antarktika’daki buzul kaybı ivmesinin 26 milyar ton/yıl2 (başka bir deyişle, her yıl buzul kaybı bir önceki yıla göre 26 milyar ton artmakta) olmasıdır.

 

Kamil Çöllü

Boğaziçi Üniversitesi
İklim Değişikliği Çalışma Grubu

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.