Köşe Yazıları

Yeni partinin/yeni siyasetin odak noktası

0

Yeşiller’in, EDP’nin ve görüşmeler sırasında sürece dahil olan üçüncü kişilerin katılımıyla ortaya çıkacak parti yavaş yavaş şekilleniyor, son halini almaya başlıyor. Şehirlerde tematik konular etrafında yapılan toplantıların da etkisiyle, yeni bir siyaset için yola çıkanlar iyiden iyiye yeni katılımcılarla kalabalıklaşıyor.

Bu tip toplantılar hangi grupla, hangi şehirde yapılırsa yapılsın konuşulan konular genelde benzer. İki partinin birleşmesinden, yeni bir partinin katılımlarla oluşmasından bahsediyoruz en nihayetinde. İki temel konu üzerinde duruluyor. Bunlardan ilki parti, yani araç. İkincisi ise siyaset, yani yol… Nasıl bir araçla, nasıl bir yol izleneceği konusu etrafında dönüyor genelde konuşmalar. Olumlu öneriler, geçmişten yola çıkarak geleceğe dair eleştiriler, katkılar…

Bu gibi toplantılarda söz bana geldiğinde genelde aynı konular üzerinden bir kaç söz söylemeye çalışıyorum. Yolun nasıl bir yol olacağı konusunda benim fikrim, önerim ve kafam net. Örnekleyebilmem için bir kaç gün ileriye bakmamız gerekli. 7 Ekim 2012 Pazar gününe…

7 Ekim tarihi, Yeni Siyaset’i anlamak için sembolik bir tarih olacak bana göre. Nasıl bir yol sorusunun yanıtını benim için 7 Ekim Ankarası’nda gizli.  Ne var peki 7 Ekim’de Ankara’da?

7 Ekim’de Ankara’da iki adet miting var. Mitinglerden ilki “Biz Aleviler Ankara’ya Yürüyoruz” üstbaşlığıyla, “Laik Demokratik Türkiye İçin Eşit Yurttaşlık Mitingi”. Alevi örgütlerinin oluşturduğu federasyonlar tarafından düzenlenen Türkiye çapında bir Alevi mitingi. Bunun yanında da demokratik Türkiye, eşit yurttaşlık gibi isteklerin de bir kere daha tekrarlanacağı bir platform da olacak. İşte bu miting saat 12.00’de Sıhhiye Meydanı’nda gerçekleşecek. Yürüyüşler ise saat 10.00’da Tren Garı’nın önünden başlayacak. Yani 7 Ekim’in öğleden öncesi Türkiye’nin sorunlarına, Türkiye’ye dair taleplere dönük geçecek.

Bir de öğleden sonrası var.

Sıhhiye Meydanı’nın hemen ilerisinde, saat 14.00’de ise başka bir miting olacak. Sakarya Meydanı’nda 5199 Sayılı Hayvan Hakları Koruma Kanunu’na karşı çıkanlar, yani canlıların yaşam hakkını savunanlar sokaklarda olacak. Aynı geçen pazar İstanbul, İzmir başta olmak üzere on binlerce kişinin sokakta olduğu gibi. Kendi insanı dahil tüm canlılara yönelik olarak yeri geldiğinde ölüm, yeri geldiğinde işkence, yeri geldiğince baskı yapanlara karşı hayvanların hakları için sokakta olunacak.

Kimi insanlar bir mitinge gidecekler, kimi insanlar öbürüne gidecekler. Geçerken uğrayanlar olduğu gibi, ikisine de gitmek için evlerinden çıkacaklar da olacak. İşte Yeni Parti’nin/Yeni Siyaset’in yolu da doğrudan bu iki mitingden geçecek. Yol çünkü buradan çiziliyor en başta. Eşit, özgür bir Türkiye için de sokakta olabilen, hayvan hakları için de sokakta olabilen bir yol bu. Mağduriyetler arasında karşılaştırma ya da hesap yapmayan, birini diğerine göre hafif görmeyen, mağdurların birbirlerini savunmalarıyla bir noktaya gelinebileceğine inanılan bir yol bu.

“Eziliyorum, dışlanıyorum, susturuldum” diyen, (Ve söz konusu doğa olduğunda diyemeyenlerin de) herkesin ve her canlının; hukuk, adalet, demokrasi, yaşam hakkı, özgürlük bekleyenlerin sesi olması gereken bir aracın yolu da zaten başka bir yol olamaz. Hayvanların yaşam hakkı ile, vatandaşların eşit yurttaşlık talepleri arasında bir önem sırası yapanların, bunlardan bir tanesini ciddiye bile almayanların yolu olamaz.

İşte bu yüzden Yeni Parti’nin/Yeni Siyaset’in nasıl bir politika izleyeceğini, büyük kavramların arkasına sığınmadan söylemek gerektiğinde ben Eşit Yurttaşlık mitinginden çıkıp, doğada özgür yaşam mitingine gidenlerin politikasını izleyecek diyeceğim. Kısaca doğanın tahrip edilmediği, insan olmayan canlıların insanın önüne konmadığı, insanlar arasında da eşitliğin sağlandığı bir yaşam için mücadele edenlerin siyaseti…

Yeşil Gazete yazıları ve diğer yazılar için: http://www.urbarli.net

https://twitter.com/#!/Urbarli

You may also like

Comments

Comments are closed.