Doğa MücadelesiManşet

Üç köy birlik oldu HES’e geçit vermiyor

0

Mersin’in Tarsus ilçesine bağlı Boğazpınar köyünde bulunan Gökharman Irmağına yapılmak istenen Hidroelektrik Santraline (HES) karşı bölge halkının tepkisi sürüyor.

HES karşıtı pankartın birtakım kişiler tarafından indirilmesiyle başlayan tepki bu kez eyleme dönüştü. 26 Ağustos 2012 tarihinde saat:11.30’da köy kahvesi önünde toplanan halk araç konvoyuyla Gökharman ırmağına hareket etti. Irmağa 2 km kala araçlar durdu ve köylüler kalan 2 km yolu davullarla, “Karasu’ya dokunma, ırmaklar özgürdür özgür akacak, toprağına suyuna ırmağına sahip çık” sloganlarıyla yürüdü.

Bölgeye 2010 yılında bir HES yapılmış. O dönem HES köylülere çok süslü şekilde anlatılmış. “Köyde işsiz kalmayacak, mesire alanları yapılacak, istediğiniz gibi bölgeyi gezebileceksiniz, hiçbir şekilde olumsuz etkilenmeyeceksiniz” gibi yalanlar söylenmişdi. O dönem söylenenlere inanan köylüler HES’in bitmesi ile vaat edilenlerin yalan olduğunu anladı. İnşaat sırasında köyden bir iki kişi işe alınmış. Onlarda sonra işten atılmış. Mesire alanları yapmak bir yana yapılan kapılara takılan kilitlerle insanların girişi engellenmiş. İlk HES’e izin vermekle büyük hata yaptığının farkında olan yöre halkı ikincisine ne pahasına olursa olsun izin vermeyeceklerini dile getirdiler.

3 köy birlik oldu
Boğazpınar, Fakılar ve Olukkayağı köyleri bir araya gelerek  yapılan eyleme köylerin muhtarlarının da katıldığı gözlenirken kadın çocuk, genç yaşlı yüzlerce kişi eylemde yer aldı.

Köylüler adına konuşan Ahmet Öztürk şunları söyledi:
“Irmağına sahip çıkan Boğazpınar, Fakılar Olukkoyağı halkı hepiniz hoş geldiniz.Bu ırmaklar bizim ırmaklarımızın göz göre birkaç kişi para kazanacak diye satılmasına izin vermeyeceğiz.
Biz bu hatayı öküzini ırmağında yaptık.Geldiler bize köyde işsiz genç kalmayacak hepsini işe alacağız dediler.Bu ırmaklarda yine eşinizle dostunuzla piknik yapabileceğiniz yerler yapacağız dediler.
Biz köylü çocuğuz en basitinden örnek veriyorum köylüden bir şey satın aldığımızda üzerimde para yok bunu yaz deftere deriz. Bakkalcı kahveci köylü her kimse tamam kardaş olunca verirsin der. Bizim özümüzde sözümüzde birdir. Verdiğimiz sözü tutarız. Biz de onları özü sözü bir kendimiz gibi sandık onlara güvendik inandık. Ama sonuç ortada ne çalışan var ne ırmakta piknik yapan suyuna bile dokunmamıza izin verilmiyor artık.Dün öküz ini ırmağının yolunu açmışlar ırmağa giriş serbest olmuş ne oldu da açıldı o kapılar. Derler ya bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü.Daha önce aklınız nerdeydı.Köylüyü saf sanıyorlar nasılsa yine kandırırız diyorlar yine vaatlerde bulunuyorlar. Şimdi gözlerini buralara diktiler. Bu insanların hepsinin hali vakti yerinden senden benden kat kat zengin insanlar ama karınları doymak bilmiyor.

Bizim dilimiz bir kez yandı ikinci kez yanmasına izin yok. Bu su bizim hiç kimsenin suyumuzu almasına izin vermeyeceğiz. Satılık ırmağımız yok onlara. Bu yapılan barajlardan sonra hayatınız değişecek.iklim değişecek sert iklimde yetişen hurma şeftali kiraz yetişmeyecek incirlerin eski tadı kalmayacak. Buralarda suya hasret kalacağız bizi bir daha buralara yaklaştırmayacaklar. Hayvanlarımız bu suya inemeyecek bu ırmaklardan sulanmayacak.İhtiyacımız olan çakılı artık şehirden getireceğiz. Buralar bataklık olacak. Deriz ya akan su kir tutmaz, bu su akmayacak arkadaşlar ve kir tutacak haşereler sinekler üreyecek hastalıklar oluşacak.En önemlisi hemen herkesin çocukluğu gençliği eşiyle dostuyla özel mutlu günleri bu ırmaklarda geçmiştir bu ırmaklarda davar koyun gütmüşsünüzdür. Baraj yapıldığı taktırde bunlar sadece anılarda kalacak. Bizim çocuklarımız bu ırmakları bilmeden görmeden yaşayacaklar.Ve artık çocuklarımız köylerimize gelmeyecek çocuklarımızın yüzünü sadece bayramlarda cenazelerde düğünlerde göreceğiz. Bunlar bizim geleceğimizi çalıyor.Bu güzelliği bu doğayı istersen milyarlar akıtalım parayla satın alamayız ırmağımıza sahip çıkalam.

Bizim böyle enerjiye ihtiyacımız yok her yere HES yapılıyor bizim buraya da yapıldı ne oldu elektrik ucuzladı mı? Bu işlerden sadece birkaç para babası zengin oluyor hepsi bu. Olan yine bu köylüye oluyor. Almanya yılda 365 günün sadece 130 günü güneş görüyor ve güneş enerjisinden en fazla yaralanan ülkelerden birisi damlara güneş panelleri yapılıyor bir kereye mahsus 4-5 milyar para ödüyorlar ve ömür boyu elektrik faturası diye bir şey görmüyorlar. Bizim bu Akdeniz bölgesi 365 günün 330 günü güneş görüyor ve biz güneş enerjisinden yararlanmıyoruz bunda bi terslik var!Bizim enerjiye de ihtiyacımız yok ülkemizde 50bin megawatt elektrik üretiliyor ve kullanılan 35 bin megawatt.bunları ben söylemiyorum köyümüze gelen bu işlerle ilgilen avukat arkadaşlarımız söylüyor.Gitsinler doğudaki kaçak elektrikleri tespit etsinler onları önlesinler bizim ırmağımıza dokunmasınlar. Ayrıca bu bakımsız elektrik kablolarının onarımı yapıldığında elektrikten %20 tasarruf ediyoruz. Bunlar sadece oyun bu oyunu bozacaklarda biz köylüleriz birkaç kişi zengin olacak diye biz suyumuzu ırmağımızı geleceğimizi satmayız.”

Eylemden izlenimler:
*Eyleme katılan kadın köylüler ırmakta yayık ayranı yaparak eyleme katılanlara dağıttı.
*Eylemden sonra muhalefet.org’a konuşan bazı köylüler eylemden sonra HES’i yapacak olan GöK Hes şirketinin sahibinin köylüye ilk Hes’te verilen sözlerin tutulacağını piknik alanının yapılacağını ve suya girilebileceği haberini gönderdiğini söylediler. Ayrıca eylemden sonra ilk yapılan HES’teki ırmak yatağına su vermeye başladığını belirten köylüler yıllardır baraja alınmadıklarını istedikleri kadar vaatlerini yapsın biz buraya HES yaptırmayacağız diyerek kararlılıklarını belirtti.

(muhalefet.org)

You may also like

Comments

Comments are closed.