ManşetYerel

[Son Dakika]: İspir’de HES inşaatında “Allah’tan” ölüm yok

0

EnerjiSA tarafından Çoruh Vadisi’nde inşaatı süren Arkun Hidroelektrik Santrali’nde (HES) devam eden dinamitleme nedeniyle civardaki evlerde ağır hasar oluştu.

İspir’in Çamlıkaya beldesi yakınlarındaki HES inşaatında bugün gerçekleştirilen dinamitleme sırasında fırlayan kaya parçaları yakınlardaki evlerin duvarlarını kırarak evlerin içine düştü. Evlerin duvarlarında büyük delikler açıldı, bazı dükkanların camları kırıldı, çevredeki viyadüklere de büyük taş parçaları düştü. Olaylarda şans eseri ölen ya da yaralanan olmadı.

Konuyla ilgili Yeşil Gazete’ye konuşan Murat Çimen şunları kaydetti: “Bugün öğlen saatlerinde büyük bir patlama sesiyle irkildik. Patlama sesinin ardından yakınlarımda çığlıklar ve bağrışmalar duydum. Bizim buralarda böyle durumlarda acil bir durum olduğunu belli etmek için havaya ateş açarız. Ben de havaya bir iki el ateş ettim. Sonrasında kaya parçalarının evimin duvarını delerek içeriye girdiğini öğrendim. Ardından jandarma geldi, neden ateş ettiğimi sorarak karakola çağırdı. Olanları anlattım, patlama nedeniyle evimin duvarlarında açılan büyük delikleri gösterdim. ‘Bu suç değil de benim havaya ateş etmem mi suç?’ dedim”

Olayın ardından inşaatta çalışan taşeron şirketin yetkililerinin de kendisini ziyaret ederek özür dilediğini belirten Çimen yetkilerinin kendisine “Allah’tan bir şey olmadı. Biz de taşeron şirketiz, ‘patlatma yap’ diyorlar yapıyoruz, çaresiziz. Yoksa işi alıp başka taşerona veriyorlar” dediklerini kaydetti.

Çimen’e göre söz konusu Arkun HES projesinin ÇED raporunda “Çevrede yerleşim birimi yoktur” yazıyor. Çimen, bölgenin aynı zamanda yaban hayatı koruma alanı olduğunu, ancak santral projesi başlayınca bu statüsünün iptal edildiğinin söylendiğini kaydediyor.

“Etrafında yerleşim birimi yoktur” diyen ÇED raporuyla çelişir biçimde, santralin yakınlarındaki 25 ev istimlak edildi. Çimen “Vadinin bu yanında 16, diğer yanında ise 8-9 ev var. Bize hane başına 30.000 TL vererek “Gidin başka yerde yaşayın” diyorlar. Böyle şey olur mu? Yönetmelik de elimizi kolumuzu bağlıyor, itiraz etme hakkımızı elimizden alıyor. EPDK ve HES’çi şirketlerin insafına bırakılıyoruz.” diyor.

Aynı bölgede bundan bir süre önce yaşanan “LİMAK baskını” olaylarında da 1000 kişi protesto amaçlı toplanmış, İspir kaymakamının “25-30 kişi bana ismini yazsın, onlarla konuşalım” demesinin ardından ismini yazan kişiler hakkında “mala zarar vermekten” dava açılmıştı. Davanın ilk celsesi 3 Nisan’da görülecek.

Özel Haber: Durukan Dudu

(Yeşil Gazete)

 

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.