ManşetTürkiye

Kongre Hareketi adını ve Genel Meclis’ini belirledi

0

Ertuğrul Kürkçü, Gültan Kışanak, Levent Tüzel ve Sırrı Süreyya Önder‘in çağrıcılığını yaptığı Kongre Girişimi, Ankara Anadolu Gösteri Merkezi’nde tüzük ve hedefleri belirlemek üzere toplandı. 15 Ekim Cumartesi erken başlayan kongre iki gün sürdü. Kongre’ye, 826 delege katıldı.

Kongre’de sosyalist parti ve oluşumların yanısıra, Yeşiller Partisi de 7 delege ile temsil edildi. Ümit Şahin ve Filor Uluk, ayrıca Genel Meclis’te de bulunacaklar.

Delegelerin yanı sıra, aralarında Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanları Ahmet Türk ile Aysel Tuğluk, Milletvekilleri Hasip Kaplan, Sebahat Tuncel, Sırrı Süreyya Önder, Ertuğrul Kürkçü, Nursel Aydoğan ile Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Rıdvan Turan, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Lami Özgen, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan‘ın da bulunduğu çok sayıda siyasi parti, sivil toplum örgütü ile sendika temsilcisi  de Kongre’ye katıldı.

Kongre divanı ise Akın Birdal, Fatma Gök, İnci Hekimoğlu, Suavi  ve Ümit Şahin‘den oluştu.

Salona asılan pankartların ana teması ise “Birleşiyoruz” oldu.  “Kürt sorununda barışçıl ve demokratik çözüm için birleşiyoruz”, ” Homofobiye ve transfobiye karşı birleşiyoruz”, “Emperyalizmin saldırılarına ve işgallerine karşı birleşiyoruz”,  “Halklara ve inançlara eşitlik, özgürlük için birleşiyoruz”, “Erkek egemenliğine cinsiyet ayrımcılığın ve eşitsizliğe karşı birleşiyoruz”,  ” Demokrasiyi kazanmak için birleşiyoruz” asılan pankartlardan bir kaçı olarak göze çarptı.

Kongre çağrıcılarından Mersin Blok Milletvekili Ertuğrul Kürkçü yaptığı konuşmada heyecanlı ama tedirgin olduklarını söyledi. Kürkçü, denenecek bu yeni yolun bu defa hedefe ulaşmasından umutlu olduklarını ifade etti.

Kürkçü, konuşmasında kapitalist uygarlığı reddettiklerini belirtirken, geçmişin deneyimlerini, devrimci pratiklerini hatalarını da göz önüne alarak taşıdıklarını, onlardan aldıkları güçle geleceği aydınlatmaya çalıştıklarını söyledi.

“Özgürlük için ayağa kalkmış bütün halklarla, kendimiz için yaşamak için, kendimizin efendisi olmak için yola çıkıyoruz. Emeğin haklarını toplumsal haklarla karşı karşıya koyacak değiliz. Bu mücadele halkların özgürlük mücadelesi, kaçınılmaz olarak emekçileri birbirine yaklaştırıyor. Yezidi’nin, Rum’un, Ermeni’nin, Kürdün hakkı için savaşmayana sosyalist denmez. Sosyalist bütün halkların hayat haklarını bilmekle mükelleftir.”

“Kadınların kurtuluşunu davamızın mor bayrağı yapıyoruz. Bu patriarkal sisteme karşı ayaklanan kadınların davasını sahipleniyoruz. Onlarla birlikteyiz, onların hizmetçisiyiz. Bu hareketin yönetici sınıfı kadınlar olacak. ”

BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, tarihsel bir anda tarihsel bir çıkış yapmanın zorunluluğundan bahsederek Kongre’nin Türkiye’nin 21. yüzyıla yön verecek toplumsal bir dinamik, güçlü bir direniş, güçlü bir iradesi olarak öne çıkacağından umutlu olduğunu söyledi. Ancak bu durumda gerçekten tüm ezilenler adına görevimizi yerine getirmiş olabiliriz.

Bunun gerçekleşmemesi halinde tarihin kendilerini sorgulayacağını ve yargılayacağını sözlerine ekleyen Kışanak, “Neden özgür demokratik gönüllü bir yaşamı inşa etmek için çalışmadınız diye torunlarımız bize hesap sorar. Tek çıkış yolumuz, demokratik, gönüllü eşit yaşamı savunmak ve bunu inşa etmektir.” şeklinde konuştu.

Çağrıcılardan Blok Milletvekili Levent Tüzel de, kongrenin birliği, kardeşliği ve özgürlük mücadelesini daha ileri noktalara taşıyacağını belirtti. Hükümetin işçi haklarına yönelik saldırılarına dikkat çeken Tüzel, “Hükümetin işçiyi, emekçiyi, halkları birbirine karşı kışkırtan politikalarına karşı, dilimize, kültürümüze sahip çıkan bir Kongre Girişimi’ni bir birlik hareketi olarak görüyoruz. Emekçilerin bir örgütlenme mücadele ve dayanışmasının platformunu örmek istiyoruz. Halkların sözcüsü olmak için kongremiz çok önemli bir görevi yerine getirecektir” şeklinde konuştu.

Kongre’nin diğer çağırıcılarından İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Türkiye toprakları üzerinde 72,5 millet yaşadığını, buçuk sayılan milletin de Romanlar olduğunu hatırlatarak “Onlar bu dünyanın sahibidir, dünyanın bütün buçuklarına selam olsun” diyerek konuşmasına başladı. Önder, Kongre Girişimi’ne mesafeli duran başta ÖDP, TKP ve Halk Cephesi olmak üzere tüm devrimci grupları selamlayarak “Umarım bir gün yolumuz kesişir” dedi.

10’lu yaşlarında devrimcilerin lime lime doğranmasına, öldürülmesine tanıklık ettiğini ve devrimciliği onlardan öğrendiğini belirterek, “Bize bu ilhamı veren insanlarla, Ertuğrul Kürkçü, Ahmet Türk, Leyla Zana ile aynı çatı altında siyaset yapmaktan onur duyduğunu söyleyen Önder, yeni bir devlet tasavvur ettikleri iddialarına ise şöyle yanıt verdi  “Eskisinden ne gördük ki arkasından ağlayalım. Yere batsın sizin devlettiniz. Elbette ki yeni bir sistem yaratacağız” dedi.

Kongre’nin ikinci günü ise Kongre’nin adı kondu. Kongre, “Halkların Demokratik Kongresi” (HDK) adını aldı. Ayrıca ikinci gün Genel Meclis seçimi yapıldı ve Halkların Demokratik Kongresi Sonuç Bildirgesi açıklandı.

Halkların Demokratik Kongresi’nin sonuç bildirgesinde, Kongre’nin Türkiye’nin anamuhalefet hareketi olduğu ve AKP iktidarı karşısında direniş odağı olduğu ifade edildi.

Halkların Demokratik Kongresi sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi:

* Halklarımıza yöneltilmiş tüm baskı ve haksızlıkları ortadan kaldırmak, barış içinde ve insanca yaşayabileceğimiz bir Türkiye’yi kurmak üzere Kongre Girişiminin çağrısıyla bir araya gelen her türden baskı, sömürü ve ayrımcılığa karşı olan bireyler ile kuruluş, örgüt, inisiyatif, dernek, parti ve hareketlerin sözcü ve üyeleri, halkın kendi yönetimini kurmasını sağlamak için birlikte mücadelenin koşullarının olgunlaştığı, farklılıklarımızın zenginliğimiz ve gücümüz olduğu bilinciyle HDK’nin kuruluşunu ilan ediyoruz.

* Halktan, ezilenden, yok sayılandan, doğadan, emekten, özgürlükten, eşitlikten, barıştan, adaletten ve demokrasiden yana olanları, egemenlerin dayattığı neoliberal ve anti-demokratik düzenin bekası için yarışan iki ana siyasal akımın ufkunun ötesinde yeni bir toplum, insanın insana kulluğunun son bulacağı sömürüsüz bir düzen, insanca bir yaşam için ortak mücadeleyi örgütlemeye çağırıyoruz.

* Toplumsal yaşamı yıkan, insanı yalnızlaştıran, bireyi kendi emeğine, topluma, kimliğine ve doğaya yabancılaştıran kapitalist sistemin küresel hakimiyetine, sömürü ve baskı aygıtlarına karşı, dünyanın her yerinde, Wall Street’te, Santiago de Şili’de, Kahire’de, Tunus’ta, Caracas’ta, Gazze’de mücadele edenlerle omuz omuza, ayrı yataklarda süre giden mücadelelerin birbirine bakması ve birbirinden güç alması, bu topraklarda da ortak mücadele ve dayanışma ruhunu beslemesi, sisteme karşı güçlü bir yığınağın oluşması iradesiyle ileriye doğru yeni bir adım atıyoruz.

* AKP Hükümeti ve devletin siyasal alana yönelik tutuklama saldırıları koşullarında toplanan kongremiz, hapishanelerdeki tüm siyasi tutsakları selamlayarak derhal özgürlüklerini talep etti.

* Tüm demokratik ve toplumsal muhalefet güçlerinin mücadele alanları, HDK’nin ortak mücadele alanıdır. Kongremiz, bu alanlardan beslenen güçleriyle tüm ezilenlerin ve sömürülenlerin; emekçilerin, göçmenlerin, kadınların, köylülerin, gençlerin, emeklilerin, engellilerin, LGBT bireylerin, dışlanan ve yok sayılan bütün halkların, tüm inanç topluluklarının, kadını hayatın tüm alanlarında görünmeyen emeğinin görünür kılınması için mücadele eder, doğa ve yaşam mücadelesi sürdürenlerin buluştuğu bir ortak mücadele zemini olmak üzere seferber edecektir.

* HDK, süre giden savaş ve çatışmanın kaynağında yatan tekçi ve inkarcı yurttaşlık tanımının anayasa ve yasalardan kaldırılması; bütün kimlik ve kökenlere eşit mesafede bir “yeni anayasa” yapılması; tüm kimliklerin farklılık ve varlıklarının korunması; eşit ve özgür yurttaşlık hukuku içerisinde yaşama hakkına sahip olduklarının tanınması için mücadele edecek, başta anadilinde eğitim hakkı olmak üzere eğitim ve kültür politikalarının hazırlanmasına ve uygulanmasına halkların katılımının hayata geçirilmesi, kadının emeğinin, bedeninin, kimliğinin üzerindeki baskı ve sömürü mekanizmalarının son bulması için mücadele edecek, egemen sınıflara ve cinse tanınan imtiyazların kaldırılması için çaba gösterecektir.

* HDK, son 20 yılda 30 bini aşkın insanın yaşamına mal olan Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklanan savaşın sona ermesi ve barışçıl, demokratik ve eşit haklara dayalı bir çözüm için önemli bir girişim ve bir barış programı olarak gördüğü Demokratik Özerklik anlayışının tüm topluma yayılması; halkların özgür ve gönüllü birliği için yerelde halkların karar alma ve uygulama süreçlerine en geniş katılımını sağlayacak ve tüm farklılıkların kendini özgürce ifade edebileceği merkezi idarenin yerel yönetimler üzerindeki vesayetinin son bulacağı bir siyasi ve idari düzen için çaba gösterecektir.

* HDK, emperyalizmin bölgemiz halkları başta olmak üzere, dünya halkları üzerindeki egemenlik ve baskı politikalarına, onların askerî üslerine, ekonomik, siyasi anlaşmalarına ve kurumlarına karşı mücadele edecek, Türkiye’nin bölge halklarına ve devletlerine karşı bir saldırı üssü olmasına kesinlikle karşı çıkacak, sömürgeciliğe, işgallere ve benzeri müdahalelere karşı ezilen halkların direnişlerinden yana tutum alacak, uluslararası sermaye kurumlarının dayattığı neoliberal sömürü, çevresel yıkım, doğanın ticarileştirilmesi ve talan politikalarına karşı mücadele edecektir.

* Arkamızda insanlığın toplumsal eşitsizliklerle bölündüğü çağlardan bu yana biriktirdiği özgürlük mücadelelerinin deneyimleri, önümüzde keşfedilmeyi bekleyen yeni mücadele imkanlarıyla, kadınlara, gençliğe ve emekçilere dayanarak, umutla, inançla kararlılıkla başka bir dünyaya, özgürlük ve kardeşliğin dünyasına doğru yürüyoruz. Henüz yeni bir dönemecin başındayız, eşitlik ve barış mücadelesi veren tüm öznelerle yürüyüşümüzün bir anında yollarımızın kesişeceğinden kuşkumuz yok.

HDK Genel Meclis üyelerinin tam listesi şöyle:

Levent Tüzel, Ahmet Tonak, Akın Birdal, Ali Kenanoğlu, Aydın Çubukçu, Celal Beşiktepe, Cengiz Çiçek, Ertuğrul Kürkçü, Ferhat Tunç, Gençay Gürsoy, Hacı Orman, Lami Özgen, Mehdi Atilla, Orhan Atilla, Ömer Güven, Sırrı Süreyya Önder, Suavi, Tolga Tüzün, Tuma Çelik, Ufuk Uras, Ümit Şahin, Veysi Sarısözen, Yavuz Önen, Yusuf Gürsucu, Ferhat Kentel, Satılmış Başkavak, Öztürk Türkdoğan, Ayşe Paluş, Berat Günçıkan, Beyza Üstün, Bircan Yorulmaz, Birsen Kaya, Dilek Yağlı, Elif Akgül, Fatma Gök, Gülfer Akkaya, Gülsüm Akdoğdu, Hatice Altınışık, İlknuk Açıkdilli, İlknur Bilgen, Nursel Aydoğan, Özgür Sevgi Göral, Satı Buruncu, Sebahat Tuncel, Sultan Seçik, Şebnem Korur Fincancı, Ümide Aksu, Ümit İzmen, Yıldız İmrek, Zeynep Gambetti, Züleyha Gülüm, Nimet Tanrıkulu, Belgin Çelik, Ahmet Şafak, Ali Tektaş, Burcu Sara, Duygu Karadayı, Metin Adıyaman, Nilay Çatay, Yağmur Korkmaz, Yasemin Aydın, Yıldız Tar, Zeysu Fakir, Şamil Altan, Yakup Kadri Karabacak, Şenol Karakaş, Saruhan Uluç, Ender İmrek, İbrahim Çiçek, Yunus Öztürk, Hakan Dilmeç, Cihan Büyükdağ, Mehmet Saltoğlu, Günay Kubilay, Bülent Uyguner, Taner Güven, Kadir Akın, Hüseyin Topaç, Metin Kayaoğlu, Bülent Parmaksız, Halit Elçi, Altan Açıkdilli, Ali Özkan, Kamber Saygılı, Mehmet Turp, Seyit Aslan, Garo Paylan, Kemal Bülbül, Yakop Gabriel, Veysi Bulut, Sevtap Akdağ, Filor Uluk, Aslı Deniz, Filiz Çay, Nazmiye Ülker, Özlem Gümüştaş, Hande Bultan, İnci Hekimoğlu, Selma Koçiva, Doğan Erbaş, İsmail Şengül, Turan Yıldırım, Ayşe Akıncı, İkbal Polat, Semra Uzunok, Serap Akpınar, Hüseyin Öge, Onur Hamzaoğlu, Remzi Altınpolat, Yurdaer Mutlu, Ahmet Kaya, Bereket Kar, Eylem Sarıoğlu, Ateş Süreli, Ayten Kutlu, Hakan Vayiç, İrfan Keskin, Ali Doğan, Elif Çetinbaş, Mahmut Çiftçi, Müslüm Acar.

(Yeşil Gazete)

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.