Dış Köşe

Şifreli Matematik testlerinde bu anormallik niye? \ Abbas Güçlü

0

Görünen o ki YGS’ye yönelik tartışmalar, daha uzun süre Türkiye’nin gündeminden düşmeyecek. ÖSYM’nin kafaları kurcalayan sorulara cevap vermeden sınav sonucunu açıklaması, şaibelerin daha da artmasına neden oldu.
9 ay önce de, dönemin ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan, KPSS’ye yönelik olarak ortaya atılan iddiaları “Sınavı iyi geçmeyenlerin heyezanı” diyerek dikkate almamış ve puanları açıklamıştı. Ama daha aradan bir kaç hafta geçmeden, önce sınav iptal edildi, ardından da istifa etmek zorunda kaldı. Şu andaki süreç de sanki aynı yönde ilerliyor. Yani 9 ay önceki filmi bir kez daha izlersek hiç şaşırtıcı olmaz!..
ÖSYM’nin açıkladığı sınav verileri incelendiğinde karşımızı müthiş ayrıntılar çıkıyor. Örneğin şifre uygulanan Matematik testine yönelik Türkiye ortalamalarına ve 40 sorudan 30’unu yapanlara bakıldığında, karşımıza cevabı zor sorular çıkıyor.
Bilindiği gibi YGS’de 4 farklı testten sorular soruldu. Bunlardan Türkçe, Sosyal Bilimler ve Fen Bilimleri testlerinde, önceki yıllara göre çok büyük farklıklar yok. Yüzde 15’e varan bir değişim söz konusu. Ama şifre iddialarıyla gündeme gelen Matematik testinde yüzde 100’ü aşan bir değişim dikkati çekiyor!
Soruların zorluk derecesi ve giren adaylar aynı olduğuna göre bu değişim neden sorusuna ÖSYM yetkililerinin eminim ki bir cevabı vardır.
YGS’ye geçen yıl bir milyon 487 bin 365 aday girdi. Bu yılki rakam ise bir milyon 648 bin 628.
30’un üzerinde kaç kişi var diye testlere tek tek baktığımızda, ortaya çıkan tablo şöyle (İlk rakam 2010’a, ikinci rakam da 2011’e yönelik):
Türkçe: 450.782 – 484.198
Sosyal Bilimler: 59.252 – 66.703
Fen Bilimleri: 65.320 – 58.512
Matematik: 180.603 – 84.612
Ve şimdi bir de soruların tümünü yani 40’ta 40 yapanlara bakalım:
30 soru yapanlar geçen yıla göre yarı yarıya, hatta daha fazla azaldığına göre, ful çekenler ne kadar azaldı?
Geçen Matematik’te 2.141 aday soruların tümünü yapmışken, bu yıl bu rakam 1.805’e düşmüş!
Yani 30 ve 40 net yapanların değişimine bakıldığında, enteresan ötesi bir durum söz konusu!
Bu size de ilginç gelmiyor mu?

Puanlar neden gizleniyor?
KPSS skandalı bazı adayların anormal puan almalarının anlaşılmasından sonra ortaya çıkmıştı. Aynı fakültenden mezun olan, aynı dershaneye giden bazı adaylar, çok yakından tanıdıkları bazı isimlerin, soruların tümünü doğru cevaplamalarının mümkün olmadığını iddia etmişler ve bunun araştırılmasını istemişlerdi.
Nitekim daha sonra yapılan araştırmada, bir önce yıl girdikleri sınavda soruların yarısını bile cevaplayamayan adayların, son sınavda, tüm soruları cevapladıkları ortaya çıkmış onunla da kalınmamış, eş ve kayınbiraderlerinin de tüm soruları doğru yaptığı tespit edilmişti. Dolayısıyla, eğer herkes herkesin sınav sonucunu görmeseydi, KPSS’deki kopya skandalı ortaya çıkmayacaktı.
Peki ÖSYM ne yaptı? Adaya yönelik puanları, başkalarının görmesini engelledi. Yani KPSS’deki kopya skandalını ortaya çıkartan uygulamaya son verdi. İşte bu yüzden şeffaflık ve güvenirlik açısından, adaylara yönelik puanların, başkaları tarafından da görülmesine olanak sağlanmalıdır. Eğer bu şimdi sağlanmasa, ileride zaten ortaya çıkacak. Hiç umulmayan adaylar, en iyi üniversitelerin, en iyi fakültelerini kazandığında, araştırma süreci başlayacak ve KPSS’de olduğu gibi ilginç tabloların ortaya çıkmasına neden olabilecek…
Ortada hiç bir şey olmasa dahi, puanların gözleniyor olması, yeni iddiaları beraberinde getirecek, bu da ÖSYM’ye duyulan güvenin zedelenmesinin ötesinde bir işe yaramayacaktır…

Yeni iddialar
ÖSYM’nin gerçekleştirdiği sınavın en önemli özelliği, Türkiye genelinde aynı anda başlayıp, aynı anda bitmesiydi. Geç gelenlerin sınava girmeleri mümkün değildi. Aynı şekilde çok önemli mazereti ya da yanlışlıklar da de olsa, daha  sonra onlar için ayrı bir sınav yapıldığına bugüne kadar şahit olunmadı.
Ama ÖSYM şimdi hem YGS hem de ALES için ayrı sınav düşünüyor. Üstelik sonuçlar açıklandıktın sonra. Binde bir puanın bile önemli olduğu bir sınavda, yeni sınav sonuçları çok önemli değişikliklere neden olacak. Ama çok daha ciddi iddialar söz konusu. İşte onlardan bir kaçı:
Sınavda tuvalete çıkma yasağı olduğu için, bu konuda heyet raporu olanlar, özürlülerle birlikte başka bir salonda sınava alındılar. Ve onlara, sınavda, daha önce kendi adlarına düzenlenen soru kitapçıkları değil, yedek kitapçıklar verildi. Ama puanlama yapılırken, yedek kitapçıkların cevap anahtarı değil, daha önce kendi adlarına düzenlenen soru kitapçıklarının cevap anahtarı uygulandı. Sonuçta da, sınavları çok iyi geçmesine rağmen bu adayların hiç birisi barajı geçemedi.
Bir anda şoka giren bu adaylar, soluğu ÖSYM’de aldılar. Kendilerine verilen cevap ise bugüne kadar sık sık duyduğumuz o malum cevap oldu:
“Sehven yanlışlık olmuş. Puanları hemen yeniden hesaplanacak ve en kısa zamanda sizlere duyurulacak!”
Bakalım ÖSYM bu iddiaya da resmi bir açıklama getirecek mi merakla bekliyoruz.
Bu arada Ceyhan‘da bir okulda sınava giren çok sayıda adayın barajı aşamaması da dikkat çekici. İçlerinde geçen yıl ilk 100 bine girmesine rağmen, daha yüksek puan için şansını bir kez daha deneyenler de var.
Özetin özeti: Sehven yanlışlar dizisi, Brezilya dizilerini gölgede bırakırsa hiç şaşırmayın!..

 

Abbas Güçlü – Milliyet

More in Dış Köşe

You may also like

Comments

Comments are closed.