EkolojiManşet

İstanbul’da binlerce kişi nükleere karşı yürüdü

0

Eylemin FOTO GALERİSİ

Nükleere Karşı Zincirleme Reaksiyon başlığıyla düzenlenen insan zinciri ve nükleere karşı yürüyüş bugün öğleden sonra İstiklal caddesinde yapıldı. Saat 16:00’da Galatasaray meydanında buluşan nükleer karşıtları önce Tünel’e kadar insan zinciri oluşturdu. Sloganlarla zincir kuran binlerce eylemci, ardından Tünel’den Taksim’e kadar yürüdü. Taksim’e gelene dek giderek büyüyen kitlenin yaklaşık 3000 kişiden oluştuğu tahmini yapıldı.

Ellerinde radyasyon işaretli siyah-sarı balonlar, nükleer karşıtlarının uluslararası işareti olan gülen güneşli ve “nükleer enerji mi, hayır teşekkürler” yazılı dövizler ve pankartlarla yürüyen eylemciler yürüyüş boyunca “Nükleer Santral İstemiyoruz”, “Akkuyu, Sinop Fukuşima Olmasın”, “Çernobil, Fukuşima, Bir Daha Asla”, “Nükleer Santral Çatlar Patlar”, “Güneş, Rüzgar Bize Yeter”, “Tüp Gaz AKP”, “Hükümet Elini Akkuyu’dan Çek”, “Hayır, Hayır, Nükleere Hayır, Güneş İstiyoruz, Rüzgar İstiyoruz, Hemen İstiyoruz, Nükleere Hayır” gibi sloganlar attılar. Kalabalık ayrıca sık sık nükleer lobilere ve hükümete karşı düdükler ve ıslıklarla ses çıkardı. Yürüyüş boyunca zaman zaman koşarak canlı bir eyleme imza atan göstericiler Japonya’daki ve Çernobil’deki nükleer felaketlerde yaşamlarını yitirenler için sessizce saygı gösterisi de yaptılar.

Yürüyüşün bitiminde Taksim meydanında toplanan grup basın açıklamalarıyla hükümetin nükleer santral planlarını derhal durdurmasını istedi. Eylemin çağrısını yapan Yeşiller Partisi, Küresel Eylem Grubu ve Greenpeace Akdeniz adına ortak basın açıklamasını Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Ümit Şahin okudu ve “Türkiye’nin ya da dünyanın hiçbir yerine nükleer santral istemiyoruz. Yaptırmayacağız” dedi. Basın açıklamasının ardından Akkuyulu köylüler adına Büyükeceli köyünden Mehmet Ali Yılmaz, Küresel Eylem Grubu adına Nuran Yüce ve Greeenpeace Akdeniz adına Hilal Atıcı birer konuşma yaptılar.

Gösterinin sonunda okunan Yeşiller Partisi, KEG ve Greenepace imzalı ortak basın açıklaması şöyle:

AKKUYU, SİNOP FUKUŞİMA OLMASIN!

NÜKLEER FELAKETTİR, NÜKLEER CİNAYETTİR!

NÜKLEER SANTRALLERE HAYIR!

Japonya’da dünyanın en büyük nükleer felaketi yaşanıyor.

Japon halkı önce deprem ve tsunamiyle, ardından Fukuşima nükleer santralindeki patlamalar ve radyasyon kirlenmesiyle ağır bir darbe aldı. Yakınlarını kaybeden, evinden yurdundan olan, yaşadıkları kentler boşaltılan ve radyoaktif kirlenme tehlikesiyle iç içe yaşamak zorunda kalan Japon halkının acısını ve endişesini paylaşıyor, dayanışma duygularımızı iletiyoruz.

Yaşanan bu kaza Çernobil felaketinin tam 25. yılında Çernobil’den kat be kat büyük bir nükleer faciaya dönüşüyor. Fukuşima felaketi nükleer enerjinin ne kadar tehlikeli ve öngörülemez risklerle dolu olduğunu bir kez daha gösterdi. Yıllardır yeni Çernobiller olmasın diye uyarıyorduk. Yeni nükleer santraller yapılmasın, var olan bütün reaktörler kapatılsın diyorduk. Bize hayalci diyorlardı. Çernobil’in sonuçlarını küçümsüyorlar, bir daha olmaz sanıyorlardı.

Oysa nükleer enerjinin tarihi yüzlerce kazayla doludur. İster Çernobil gibi insan hatasıyla, isterse Japonya’daki gibi doğal bir afetin tetiklemesiyle olsun, nükleer reaktörler her an benzer bir felakete yol açma potansiyeline sahiptir. Bu tehlikeden kaçınmanın tek yolu nükleer santrallerden tamamen kurtulmaktır. Bu gerçeği anlamak için daha kaç Çernobil’e, daha kaç Fukuşima’ya ihtiyacımız var?

Japonya’daki nükleer cinayet, atom çağının sonuna gelindiğini gösteriyor. Çernobil’den sonra zaten yeni reaktör yapımı azalmış, dünyadaki nükleer reaktör sayısı düşmeye başlamıştı. Fukuşima felaketinden sonra Almanya, Fransa, ABD, İsviçre, Çin, Venezüella, hatta Türkiye’ye nükleer reaktör kurmak isteyen Rusya nükleer enerji programlarını gözden geçirmeye karar verdiler. Siparişler iptal edildi, reaktörler kapatılıyor. Bütün dünya nükleerden kaçış yollarını arıyor. Dünya enerji tasarrufuyla, verimli teknolojilerle ve yenilenebilir enerjiyle hem fosil yakıtlardan, hem de nükleer tehlikeden kurtulabileceğini anlamaya başlıyor.

Türkiye’de ise hükümet ne yazık ki nükleer yangına körükle gidiyor. Başbakan Erdoğan, Enerji Bakanı Yıldız ve Çevre Bakanı Eroğlu Japonya’daki faciayı küçümseyici açıklamalar yapıyor, nükleer patlamayla tüp gaz patlamasını birbirine karıştırıyor, nükleer sevdaları uğruna halkı yanıltıyorlar. Dünyanın nükleer teknolojiyi en fazla kullanan ülkelerinden biri olan Japonya’nın bile aynı anda 4 reaktörün birden kontrolden çıkmasını engelleyemeyip çaresiz kaldığını görmezden gelerek, Rusya’nın Akkuyu’ya yapacağı reaktörün daha güvenli olduğu yalanını söylüyorlar.

Hükümet derhal  nükleer enerjiden vazgeçtiğini açıklamalıdır. Akkuyu’da, Sinop’ta ve ülkenin her yerinde nükleer enerji istemeyen halka ve nükleer karşıtlarına meydan okumaktan vazgeçmelidir. Hükümet facianın büyüklüğünü kavrayamadan yaptığı aceleci açıklamalardan ve panik içinde aldığı Mayıs ayına kadar Akkuyu’ya kazma vurma kararından derhal geri adım atmalıdır. Hükümeti Türkiye’yi soktukları bu yıkıcı nükleer maceradan yol yakınken vazgeçmeye çağırıyoruz.

Bizler, nükleerin felaket, nükleer santrallerin ise cinayet olduğunu düşünenler, nükleer enerji çılgınlığına karşı tüm yurttaşlarımızı sürekli eyleme çağırıyoruz.

Akkuyu’ya, Sinop’a, Türkiye’nin ya da dünyanın herhangi bir yerine nükleer santral istemiyoruz.

Yaptırmayacağız.

Akkuyu, Sinop Fukuşima olmasın!

Küresel Eylem Grubu – Yeşiller Partisi – Greenpeace Akdeniz

Eylemin FOTO GALERİSİ

(Yeşil Gazete)

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.