Köşe Yazıları

Savaşsız bir dünya

0

Savaşsız bir dünya… Tarihsel açıdan bakıldığında büyük bir düş elbette. Hatta bir ütopya. Sadece son birkaç yüzyıla baksanız bile, savaşsız biten kaç devrim, savaşsız yayılan kaç din, savaşsız çizilen kaç sınır bulabilirsiniz? Savaş meydanlarında, katliam ve soykırımlarda ölen yüz milyonlarca insanı insanlık tarihinde bir sapma gibi görebilir misiniz? Kuşkusuz savaş tarihin ayrılmaz bir parçasıdır.

Ama tarihsel soyutlamanın kötümser perspektifinden değil de, bugünün ve geleceğin umutlu penceresinden bakıldığında savaşsız dünya düş değil, gerçektir. Çünkü savaşsız bir dünya aslında kendimizin, yakınlarımızın, sevdiklerimizin ve bütün insanların savaşın ve şiddetin olmadığı, barışın hüküm sürdüğü bir dünyada yaşaması için verdiğimiz mücadelenin en basit, en doğrudan sonucudur. Yani savaşsız bir dünya, savaşa karşı direnişin ta kendisidir.

Savaştan söz edince tabii ki aklımıza önce savaşın karanlığı geliyor. Ordular, silahlar, öldürülen, sakat kalan insanlar, yıkılan kentler, yok edilen köyler geliyor. Ama savaşın tarihi de, bugünü de, geleceği de bundan ibaret değil. Savaşların bir parçası da aslında savaşa karşı direnenlerdir. Savaşsız bir dünya direnenlerin dünyasıdır.

Savaşsız bir dünya savaştan kaçanlardır. Askere gitmeyi, eline silah almayı, ölmeyi ve öldürmeyi reddedenlerdir. Kaçaklar ve retçilerdir.

Savaşsız bir dünya savaşların ikizi olan soykırımlara karşı çıkanlardır. Yahudileri ölüm kamplarından kurtaran Almanlar, 1915’te Ermeni çocukları evlerine alan Türkiyeliler, İsrail devletine karşı Filistinlileri savunan İsraillilerdir.

Savaşsız bir dünya Irak savaşa sürüklenirken dünyanın bütün büyük kentlerinde meydanları dolduran milyonlardır. Türkiye’de tezkereyi reddettiren yüz binlerdir, savaş karşıtı kampanyalardır.

Savaşsız bir dünya Vietnam’da bataklığa saplanan ABD’nin yenilgisini mühürleyen 68 devrimidir. Soğuk savaşta nükleer başlıklı füzelere karşı direnen Avrupa’nın barış ve silahsızlanma hareketidir.

Savaşsız bir dünya savaşın karanlığına ve şiddetin diline teslim olmayıp Kürt halkının özgürlük mücadelesini sahiplenenlerdir. Kıbrıs’ta işgale ve askeri baskıya karşı koyanlardır.

Savaşsız bir dünya diktatörlere, baskıcı yönetimlere, halkı insan yerine koymayan egemenlere karşı şiddetsiz bir direnişle Tahrir meydanlarını dolduran halktır, devrimcilerdir.

Savaşın kaçınılmaz olduğunu kanıtlamaya çalışanlar her zaman elinde silah olanlardı. Silah üretenler, silah kullananlar, askerler, üniformalı üniformasız stratejistlerdi. Savaşsız bir dünyada ise silahın ve stratejik çıkarın yeri olmaz. Sadece silaha, savaşa ve ölüme karşı çıkmak yeter. Onlar bütün güçlerini, bütün paralarını, ellerindeki bütün olanakları kullanıp bizi savaşın kaçınılmaz olduğuna ikna etmeye çalışırlar. Bizim ise tek yapmamız gereken “Hayır” demektir. Savaşsız bir dünya bu kadar basit bir şeydir işte. Savaşa karşı direnmektir.

***

Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu (BAK) Irak savaşına karşı başlayan savaş karşıtı hareketin içinden doğdu. Türkiye’nin Irak savaşına girmesini engelleyen, tarihin belki de en büyük ve en başarılı savaş karşıtı direnişlerinden birini ve tezkerenin reddedilmesini sağlayan 1 Mart Ankara mitingini düzenleyenlerin bir bölümü tarafından kuruldu. BAK’ın kuruluşu 2003 yılının Haziran ayında tüm dünyada Tarık Ali, Howard Zinn gibi aydınlar tarafından imzaya açılan bir metnin Türkiye’de de imzaya sunulmasına dayanıyor.

Kendini bir kampanya birliği olarak tanımlayan Küresel BAK, aradan geçen sekiz sene içinde savaş karşıtı hareketin gündemini yansıtan çok sayıda kampanya düzenledi: Irak’ta işgale son Filistin’e özgürlük (2003), Gelme Bush (2004), Bush’a hayır Irak’ta işgale son (2004), ABD işgaline ortak olma (2005), İncirlik askeri üssü kapatılsın (2005’ten bu yana), Savaş suçlusu Bush yargılansın (2005), İran Irak olmasın (2006), İsrail’i durdurun Filistin’e özgürlük (2006), Dön evine Bush (2006-2007), Irak’tan defol, İran’a dokunma (2007), Beş yıllık işgale son (2008), Savaşa hayır (2008), Filistin halkı ile dayanışma (2008), Savaşa hayır NATO’ya hayır (2008’den bu yana), Afganistan’a asker yok (2009), Savaşı sustur, barışı yükselt (2010), Önce barış (2011).

Küresel BAK ayrıca her yıl “savaşsız bir dünya mümkün” sloganıyla uluslararası toplantılar düzenliyor. Geçtiğimiz senelerde ABD’den Cindy Sheenan ve Anne Roesler, İsrail’den Uri Avnery, Fransa’dan Gilbert Achcar, İngiltere’den Yvonne Ridley ve Lindsey German, Irak’tan Isam El Rawi, Lübnan’dan Ali Al Fayad gibi savaş karşıtı hareketin önemli isimlerinin katıldığı bu konferansların bu seneki ayağı “Savaşsız bir dünya için uluslararası buluşma” başlığıyla yapılıyor.

Bu senenin ana temaları Kürt sorunu ve NATO. Fransa barış hareketinden Arielle Dennis ve Almanya’dan Uluslararası NATO Karşıtı Çalışma Ağı’ndan Reiner Braun konuşmacılar arasında. Toplantıda ayrıca İngiltere’den Savaşı Durdurun Koalisyonu üyesi Juidth Orr Tahrir meydanından gelip ayağının tozuyla Mısır devrimi hakkındaki izlenimlerini aktaracak.

Savaşsız bir dünyayı yaratmanın birlikte olmaktan, deneyimlerimizi paylaşmaktan ve savaş karşıtı hareketi büyütmekten başka yolu yok.

* 26 Şubat Cumartesi günü İstanbul’da Taxim Hill otelinde yapılacak olan Savaşsız Bir Dünya için Uluslararası Buluşma’nın programını buradan, Küresel Bak hakkında daha fazla bilgiyi ise buradan okuyabilirsiniz.

You may also like

Comments

Comments are closed.