Dış KöşeManşet

Yumurtalı protesto tarihi – Tan Morgül

0

Birden çift sarılı bir demokrasi tartışmamız oldu: Kimleri yumurtalamak haklı bir protestodur? Hararet sürerken ‘fırlatmalı’ eylemin tarihine bir baktık; Roma devrine kadar uzandık.

Hanna Arendt’in emek, iş ve eylem üçlemesiyle kutsadığı ‘vita activa’nın (aktif hayat) temel kaidelerinden biri de ‘eylem’ olunca, aksiyon gördüğümüz yerde, önce insan gördüğümüze kani olmak durumundayız. Yoksa hayatını isyan ederek değil, isyan edenlere efelenerek geçiren zihniyetten ‘patolojik’ eylem analizlerini dinlemek yerine işin erbabına başvurmak, ‘insanlık durumu’nu anlamak için bire bir.

Ne oldu: Başbakan rektörlerle toplandı, şehir sokakları bir kez daha meşum hadiselere doyamadı. Benzinlikte öğrenci sıkıştırıp şehre sokmama, peşi sıra ortalığı gaza ve dayağa boğma merasimi de görmeye alışık olduğumuz bir acayiplikti. Tüm bu ‘karşılaşmaların’ vuku bulduğu aktif alanlarda da ne taş ne yumurta ne de başka ‘fena ekipman’ gördük. Öğrenciler bir temiz dayak yedi, bir kadın bebeğini düşürdü; yanlısı, yansızı ile tüm ekranlar da bize yine açık havada sergilenen şiddet ‘mavalı’ okudu. Orantılı mı, orantısız mı, ‘mukatele’ mi, kırım mı, gel de çık işin içinden… Ama buna akıl derler, izan derler, vicdan derler! Haliyle ‘pes!’ demeyi de ihmal etmezler.
Mâziden duruma vâkıfız, bizatihi tecrübe ederek hem de… Velhasıl korkuyoruz, acaba tez zamanda, kamerasız, haliyle vicdansız ortamlarda istikrarlı bir ‘öğrenci avı’ başlatılır mı diye? Maalesef iyi biliyoruz: Bu memlekette öğrenci düşmanlığı muktedirler için her daim lezzetli olmuştur.

Protesto tarifi
Usulden esasa geçebiliriz. İngiliz yazar ve aktivist George Monbiot 17 Mayıs 2001’de The Guardian’daki ‘Yemekle birlikte söyleyin’ başlıklı yazısında, özetle “Bakanlara yumurta atmak demokrasi için iyidir” diyor ve ekliyor “Siyasete kelamınızı sıçratmak istiyorsanız, bunu politikacıların takım elbisesi üzerinde yapın; başka türlü sizi dinlemezler. O yüzden sözünüzü yemekle birlikte söyleyin. Çünkü, ‘yumurta çağı’ndayız…” Kökleri Britanya Krallığı’na dayanan bir protesto biçiminin İngiliz yazara söylettikleri, kesif bir eylem olgunluğunun da göstergesi.
Doğurganlığın sembolü olan yumurtanın protesto malzemesine evrilmesi hakikaten ilginç. Biliyoruz, insan evladı ‘atan bir varlık’. Bizde daha çok ‘daş’ atmak olarak hayat bulan bu aksiyon, Avrupa ‘atma’ tarihinde yumurta, meyve, sebze ve balık olarak sahne almış; tabii, hepsi çürük olmak şartıyla. Ortaçağ’da, yargıçlar tarafından küçük suç işleyenlere layık görülen ve kamusal alanda halkın katılımıyla vuku bulan fırtlatma etkinliğinin temel mottosu ise kişiyi aşağılama ve küçük düşürme. Bu vurgu, 17.yy sonrasında görülmeye başlayan protesto nitelikli atma etkinliklerinin de kaidesini oluşturmaya devam ediyor. Akdeniz ülkelerinde ise yumurta, domates, sebze atımı, İngiltere ve Orta Avrupa’dan farklı olarak daha çok halk festivallerinde huşu ile azmanın parçası…
Ulaştığımız kaynaklardan anladığımız, protest yumurtanın yaşam alanı, Britanya Krallığı’nın hüküm sürdüğü ve iz bıraktığı topraklar. Öte yandan bilinenin aksine, bu yumurtalama geleneği tarihte daha çok, meydanlarda toplaşıp iktidarın suçlu ilan ettiklerini paralayan ‘statükocu’, ‘iktidar yanlısı’ kalabalıkların eylemi olmuş… Hedeftekiler ise insanlık tarihi için münevver pratikler sergileyen ırkçılık karşıtları, hakim dinden kopan papaz ve müminler, sendika liderleri, eylemciler, süfrajetler, ezcümle ortalığa çıktığı anda kültürel-dini-siyasi nedenlerle ‘kitle’ tarafından tepkiyle karşılanan tüm iktidar-dışı camia.
Kıssadan hisse: Yumurtanın makûs tarihi mağdur tepelemek, mağdurun şanlı tarihi ise ayaklanmak. Bu yüzden Spartaküs eline kılıç alırken, son yenilgiden sonra çarmıha gerilen ordusu Romalılar tarafından yumurtalanmış ve sebzelenmiş. Aman ha, ahaliyi kılıç-kalkana sevk etmiyoruz, sadece ‘tarihi pozu’ aktarıyoruz. Baştan tekmil vermiştik: eylem olsun, şiddetsiz olsun, yaratıcı olsun, şenlikli olsun, hayat bayram olsun…

Başka neler atılıyor?
Yakın tarih, siyasal alan ‘atıcılık pratikleri’ ise hem içerik hem de yöntem açısından daha farklı. Misal, uzak maziden farklı olarak (özellikle 68 geleneğinin içini doldurduğu yaratıcı eylem pratikleri vesilesiyle), yeni eylemci hem bireysel hem de kolektif olarak ‘atım’ sürecine dahil oluyor. Yumurtayla yetinmiyor, başka ‘mühimmat’ı da üstüne koyuyor: Ayakkabı (daha Arabik bir etki), organik sebze ve meyve (özellikle GDO karşıtları), çocuk işçi tulumları (Adil ticaret aktivistleri), hayvan dışkısı (hayvan hakları örgütleri), boya (birçok grup tarafından), yumurta (herkes tarafından). Hedeftekiler ise genellikle siyasetçiler, her çeşit bürokratlar, ırkçılar, büyük şirket yöneticileri, vs…
Aktivist geleneğin, eylem alanına kattığı diğer bir protesto ise ‘yakın temas’ uygulanan bir teknik: ‘Pieing’, hadi Türkçeleştirelim, ‘tart’ma. El emeği, göz nuru ile yapılan ‘tart’ın ilgili kişinin yüzüne yapıştırılması şeklinde gerçekleştirilen eylemin dünya çapında bilinen kompetanları da var.

Aktif muktedire mubah mı?
Tarihteki tüm yumurtalı faaliyetin reçetesini tutmak zor elbet. Aktif bir muktediri yumurtalamak şiddet mi değil mi tartışmasını da işin ehillerine bırakalım ve muktedirlere iki sual edelim: Elinde ‘anayasal şiddet yetkisi’ olan kolluğun, performans testini neye göre yapmaktasınız? Gezegenin birçok yerinde (Afrika dahil) eylemle hemhal olduk, ne sayı ne de icraat olarak böylesi bir ‘orantısız vaziyetlenme’ gördük. Hayır, onlar da insan evladı, o bakımdan kıpraşıyoruz.
Son söz yerine: ‘Vita’ yağ değildir, ‘aktiva’ da şampuan değil… Aktif hayatlar eylemden mülhemdir; bu vesileyle sokakları eğlenceli-yaratıcı bir politizasyonla bezenmiş memleketin ileri demokrasisi kendini emekle-işle-eylemle test edecektir, bunu da biliriz…

Kronolojik ‘yumurtalama’ tarihi
* M.S.63 Roma. Titus Flavius Vespasianus, Roma imparatoru olmasından altı yıl önce Hadrumetum’daki ayaklanma sırasında ‘şalgam’ yağmuruna tutularak protesto ediliyor.
* 17.yy İngiltere. Berwick püritanları Durham piskoposunu yumurtalıyorlar.
* 1830 New Hampshire. Plymouth’ta kölelik karşıtı aktivist George Thompson, konuşma yaparken kölelik yanlıları tarafından yumurtalanıyor.
* 1830, İngiltere. Viktoryan dönemin önemli kadın romancı ve gazetecilerinden George Eliot (Mary Anne Evans), Middlemarch (1871-72) romanında, karakteri Mr Brooke’u seçim propagandası sırasında, kalabalığın ‘yumurta yağmuru’na maruz bırakıyor.
* 1839. Massachussets. Kölelik karşıtı bir toplantı, kölelik yanlıları tarafından çürük yumurta yağmuruna tutuluyor.
* 1870’ler İngiltere. William Booth’un kurucusu olduğu, Evanjelist Hıristiyan Kilisesi, ‘The Salvation Army-Selâmet Ordusu’ da misyonu sırasında sürekli yumurtaların hedefinde oluyor.
* 1919, G.Afrika. Britanya Kraliyeti yanlıları, çürük yumurta-balık atarak ve ‘Tanrı Kraliçeyi korusun’ şarkısı eşliğinde G.Afrika’nın İngiltere’den bağımsızlığı mücadelesini yürütenleri protesto ediyor.
* 1958 G.Amerika. Kıtayı ziyaretinde yumurtalanan ABD eski başkanlarından Richard Nixon, bu durumu ‘onlar beni değil Edsel’i yumurtaladılar’ diyerek geçiştiriyor. (Edsel 1958-60 arasında Ford tarafından üretilen ve Amerikan halkından ilgi görmeyen, kötü şöhretli araba markası.)
* Nisan 1968. Columbia-ABD. Kampüs işgali yapan öğrenciler ve destekçileri bir yürüyüş sırasında sağcı öğrenciler, profesörler ve sivil polisler tarafından yumurtalanıyor.

Yakın tarihe bir bakalım
* Mayıs 2007, Moskova. ‘Gay Pride’ yürüyüş talebini dillendiren aktivistlere destek için şehirde bulunan Peter Tatchell, ırkçılar tarafından ‘eşcinsellere ölüm’ sloganları eşliğinde yumurtalanıyor.
k Mayıs 2008, Budapeşte. Microsoft CEO’su Steve Ballmer Budapeşte’deki Cornuvus Üniversitesi’nde konuşma yaparken, izleyici sıralarında bulunan bilişim öğrencisi tarafından ‘Microsoft=Yolsuzluk’ sloganıyla yumurtalanıyor
* Aralık 2008, Ankara. İsrail karşıtı aktivistler Ankara İsrail başkonsolosluğunu yumurtalarken, çevik kuvvet de kalkanlarla buna ‘engel olmaya’ çalışıyor.
* Mayıs 2009, Fransız çok-uluslu şirketi PPR (Pinault Prinetmps Redoute) hissedarları yıllık genel kurulu öncesi, işten çıkartmaları protesto eden çalışanları tarafından yumurtalanıyor.
* Haziran 2009. İngiltere. Irkçı parti BNP lideri Nick Griffin, ırkçılık karşıtları tarafından bir konuşmaya giderken yumurtalanıyor.
* Mayıs 2009, Çek Cumhuriyeti. Sosyal Demokrat Parti’nin seçim kampanyasını yürüten Jaroslav Tvrdik, Fecebook’ta 40 bin kişinin üye olduğu ‘Her şehirde Paroubek’i (Sosyal demokrat parti lideri) yumurtala’ kampanyası kapsamında, yumurtalanıyor. Sebep Avrupa Parlamentosu seçimleri.
* Nisan 2010, Ukrayna. Parlamentoda, Ukrayna karasularındaki Rus filosunun varlığını uzatma konusunda konuşma yapan Volodymyr Lytvyn oturumu açar açmaz, Rusya karşıtı muhalifler tarafından yumurtalanıyor. Muhalifler daha sonra parlemento içine koku bombası atıyor.
* Mayıs 2010, Slovenya. Öğrenciler, Ljubljana’da ‘yarı-zamanlı çalışmaya getirilen kısıtlama yasası’nı protesto gösterileri sırasında, polisi yumurtalıyor.
* Eylül 2010, Dublin. Kitabını imzalamak için kente gelen Tony Blair’e savaş-karşıtları yumurta, ayakkabı ve şişe fırlatıyor. Kitabını imzalatan kadın bir aktivist ise Blair’in yüzüne karşı, ‘yurttaş tutuklaması’ yapacağını söylüyor. Yapamıyor!
* Ekim 2010, Tel Aviv. Obama’nın Netanyahu’ya ‘yerleşimleri dondurması’ konusunda yaptığı baskıyı protesto edenler, Amerikan Konsolosluğu’nu yumurta yağmuruna tutuyor.
* Ekim 2010, İzlanda. Parlamentonun girişinde toplanan göstericiler, binaya girmeye çalışan başbakan, bakanlar ve milletvekillerini yumurtalıyor. Sebep, hükümetin ekonomik krizden sorumlu tutulması.
* Aralık 2010, Londra. Öğrenci gösterileri sırasında, bir yardım etkinliğine katılmak için aracıyla eylemcilerin arasından geçmeye çalışan İngiltere Prensi Charles ve eşi Camilla’nın arabası yumurtalanıyor.

More in Dış Köşe

You may also like

Comments

Comments are closed.