Duyurular

TTB: “Yeni bir polis devleti uygulaması!”

0

Ankara Valiliği adına İl Sağlık Müdürlüğü imzasıyla özel hastanelerden; “sağlık personelinin çalışma izin belgesi düzenlenmediği, çalışma izinleri olmadığı halde özel hastanelerde çalıştıkları yönünde şikayetler geldiği; hastanede çalışan personelin kimlik tespitinin yapılabilmesi için hastane güvenlik kamera kayıtlarının en az 1 ay süreyle muhafaza edilmesi” istenmiştir.

İl Sağlık Müdürlüğü’nün özel hastanelerdeki çalışanların saptanmasına yönelik olarak kamera kayıtlarını isteyerek bir denetleme yapma yetkisi bulunmamaktadır.

Kişilerin görüntülerinin kaydedilmesi ve bunun kullanılması devlet güvenliğinin korunması ya da kamu güvenliğinin sağlanması gibi zorunlu durumlarda ve hukuken izin verilen hallerde mümkündür. Sağlık personelinin idari bir usul olan çalışma izin belgesinin olup olmadığının denetlenmesiyle amacıyla hastaneye gelip giden hastalar da dahil olmak üzere bütün insanların en temel haklarının ihlal edilmesi söz konusu edilemez.  Kişilerin özel hayatıyla ilgili ve özellikle de sağlıkları ile ilgili bilgilerin korunması üstün hukuk kuralları ile güvence altına alınmıştır. Ayrıca söz konusu veriler ‘kişisel veri’ niteliğindedir. Anayasadaki özel hayatın gizliliğine ilişkin düzenlemeler başta olmak üzere bu alan, ulusal ve uluslararası düzenlemelerle sıkı biçimde korunmaktadır.  Kişilerin hastaneye başvurduklarına ilişkin bilgilerin gizli tutulmasını isteme haklarını de kapsayan başta BİYOTIP sözleşmesi olmak üzere uluslararası sözleşmelerin yanı sıra hasta haklarına ilişkin düzenlemeler bu alana yönelik müdahaleleri yasaklamaktadır.

Hekimlerin ve diğer sağlık personelinin mesai içinde ve mesai dışında meslekleri ile ilgili yükümlülüklere uymaları tabiidir. Ancak hekimleri “her an suç işleyen tehlikeli kişiler” gibi gören, hem hastaların hem de hekimlerin temel haklarını ihlal eden kameralı kayıt sistemi ile takip istenmesine ilişkin tutum kabul edilemez.

Nitekim 30 Ocak 2010 tarih 27478 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Başbakanlık Genelgesi’nde de zorunlu güvenlik ihtiyacı ve kamu yararını gerçekleştirme amacı dışında insan onuru ve temel kişilik haklarına aykırı şekilde kamu görevlilerinin izlenmesine imkan veren uygulamaların önüne geçilmesi hususunda gerekli tedbirlerin alınacağı belirtilmiştir.

Sağlık Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinin 17.7.2008 gün ve 13769 sayılı yazısında da, kişisel veriler kapsamında olduğu açık olan ve şahsa mahsus özellikleri yansıtan göz retinası, ses, yüz şekli vb. bilgilerin kaydedilmesi suretiyle mesai denetiminin yapılmasının ancak uygulamaya maruz kalacak kişilerin açıkça rızalarının alınması ile mümkün olduğu ifade edilmiştir.

Kişisel verilerin hukuksal bir zorunluluk yokken paylaşılması, Türk Ceza Kanunu’nun 135. maddesinde tanımlanan suçu oluşturur. Özel hastanelerden hizmet alanlar, bunların yakınları ve hizmet sunan kişilerin kişilik haklarına saygı gösterilmesi ve kişisel verilerinin korunması için Cumhuriyet Savcılığı veya mahkeme dışındaki bütün makamlardan kamera kayıtlarının incelenmesine yönelik olarak gelen taleplerin reddedilmesi zorunludur.

Özel hastanelerin, özel hayata ve insan onuruna saygı göstermekle kendilerini denetleyen makamın talebi arasında seçim yapmaya zorlanması doğru değildir. Demokratikleşme konusunda iddiaları olan bir hükümetin hekimleri polisiye önlemlerle takibe alması utanç vericidir. Bu nedenle Ankara Valiliği ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’nce, hastanelerdeki güvenlik kamera kayıtlarının çalışanların idari denetimi için kullanılması isteğinden derhal vazgeçilmelidir.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ

More in Duyurular

You may also like

Comments

Comments are closed.