ManşetTürkiye

Nükleer karşıtları sanık sandalyesinde

0

Akkuyu’da yapılmak istenen nükleer santralı ve Rusya’yla yapılan anlaşmanın Meclis’e sunulmasını protesto etmek için 6 Temmuz günü TBMM önünde eylem yapan 58 nükleer karşıtı aktivistin yargılanmalarına bu sabah Ankara’da başlandı. Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşması yapılan davaya katılan 15 aktivist savunmalarını yaptı. Duruşmaya çok sayıda sivil toplum örgütü de destek verdi. Aralarında Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Barış ve Demokrasi Partisi, Türkiye Barış Meclisi, Ekoloji Kolektifi’nin olduğu destekçiler mahkeme salonunu doldurdu. Destekçiler arasında Uluslararası Nükleer Karşıtı Hekimler Birliği Almanya örgütü başkanı Dr. Angelika Claussen de bulunuyordu.

Mahkemede sanıkların kimlik tespitlerinin yapılmasının ardından iddianame okundu ve savunmalar alındı. Mahkeme henüz ifadeleri alınmayan sanıkların dinlenmesi için 12 Ocak’a ertelendi.

Aktivistler savunmalarında nükleer karşıtı eylem yaparak bir suç işledikleri iddiasını reddettiklerini, amaçlarının nükleere karşı imza veren 170 bin kişinin imzalarını milletvekillerine iletmek olduğunu ve Anayasa’nın  56. maddesinin kendilerine verdiği çevreyi koruma görevlerini yerine getirdiklerini söylediler. Hakimin hükmün ertlenmesini isteyip istemedikleri sorusuna bütün aktivistlker beraatlerini istediklerini ve hükmün ertelenmesini istemediklerini söyleyerek yanıt verdiler.

Duruşma sonrasında Ankara Adliye Sarayı’nın önünde “Biz de Nükleer Karşıtıyız, Bizi de Yargılayın” pankartının arkasında toplanan aktivistler ve destekçiler bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında konuşan Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Ümit Şahin bu davada nükleer karşıtlarının yargılandığını, bunun da dava gerekçesi ne olursa olsun nükleer karşıtlığının yargılanması anlamına geldiğini söyledi. Ümit Şahin sözlerine şöyle devam etti:

“Demokrasi her şeyden önce yönetimlerin aldığı kararlar konusunda doğru bilgilendirilmek, seçme şansına sahip olmak ve karşı çıkma hakkını kullanabilmektir. Nükleer santral yapımı konusunda ne yazık ki halkın doğru bilgilendirilmediği, şeffaflıktan uzak bir süreç yaşanmaktadır. Hükümet kapalı kapılar arkasında yapılan anlaşmaların halk tarafından sorgusuz sualsiz kabul edilmesini istemekte, hukuksal denetimden bile kaçmaktadır. Nükleer santrallerin tehlikeleri konusunda kamuoyunu uyaracak, yönetime halkın tepkisini yansıtacak her çalışmanın demokrasinin ve açık toplumun gereği olduğunu düşünüyoruz.

Nükleer karşıtlarının yargılanması, hangi yasa maddesine dayandırılırsa dayandırılsın, aslında nükleer karşıtlığının da yargılanmasıdır. Bu gözdağı verme girişimini kabul etmiyoruz. Nerede ve ne zaman olursa olsun, nükleer enerjiye karşı olmaya, Türkiye’yi ve dünyayı nükleer tehlikeden koruma görevimizi sonuna kadar kullanmaya devam edeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.”

Açıklamada konuşan Greenpeace Akdeniz Enerji kampanyası sorumlusu Korol Diker ise “Hükümet demokrasiyi ve hoşgörüyü çay ikram etmek sanıyor. Oysa nükleere karşı çıkanlara 3 yıl hapis istenmesi Türkiye’de demokrasinin durumunu göstermektedir.”

Açıklamada konuşan Yeşiller Partisi Çankaya İlçe Eş Sözcüsü Serhat Ertuğrul “Türkiye’de 2046 tane HES projesi, 50’yi aşkın termik santral ve 2 adet nükleer santral yapılmak istenmesi Türkiye’de enerji yönetim krizini çözmekten uzak enerji politikaları üretmeye devam ediyor. Bu 58 kişi ve onları destekleyen bütün nükleer karşıtları bu projeleri durdurmak için mücadeleye devam edecektir.”

Destekçiler adına konuşan BDP Parti Meclisi üyesi Haydar Sayılı ise Türkiye’de hala düşüncelerin suç olarak kabul edilmesinin ve bu tür davalar açılmasının kabul edilemeyeceğini ve nükleer karşıtlarını desteklemeye devam edeceklerini söyledi.

Uluslararası Nükleer Karşıtı Hekimler Birliği Almanya örgütü başkanı Dr. Angelika Claussen ise sorulara cevap verirken bu davanın uluslararası bir önem taşıdığını ve nükleer karşıtı hareketin dünyanın her yerinde gücünü koruduğunu gösterdiğini söyledi.

Aralarında Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Ümit Şahin, Greenpeace enerji kampanyası sorumlusu Korol Diker, Küresel Eylem Grubu’ndan Nuran Yüce, Mersin Nükleer Karşıtı Platformu sözcüsü Sabahat Aslan ve Sinop Çevre Platformu sözücüsü Hale Oğuz’un da yer aldığı 58 aktivist için 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor. 6 Temmuz sabahı  TBMM tören kapısına gelen aktivistler topladıkları 170 bin imzayı milletvekillerine vermek istemişler, ancak gözaltına alınmışlardı.

(Yeşil Gazete)

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.