Köşe Yazıları

İsveç seçim sonuçlarına Korsan Cephe’den bir bakış

0
Efe Göktoğan

Dünya değişiyor. Politika da değişiyor. Sanırım politika umduğumuz kadar hızlı değişmiyor.

Avrupa genelinde Yeşiller yükselişte. Ardarda güzel seçim haberleri veriyoruz. Fakat aynı şeyi Korsanların kalesi olan İsveç’teki Korsan Partisi için söylemek zor.

Korsanların Yükselişi

2006 Yılında kurulan İsveç Korsan Partisi, İnternet’in özgürleşmesi, telif haklarının reformu, bireysel mahremiyetin korunması ve devletin şeffaflaşması konularını ele alan ve klasik sol-sağ ayrımını reddeden bir hareket. Gençlerin yoğun ilgisi sayesinde kısa sürede hızla büyüyen bu hareket 2009 yılında İsveçte en çok üyesi olan 3. parti konumuna geldi.

2009 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde İsveçten Korsan Partisi 2 sandalye kazanarak tarihi bir başarıya imza attı. Bu parlamenterler AP’de Yeşiller grubuna katıldılar.

Seçim Sonuçları

İsveç genel seçimleri bir ay önce, 19 eylül 2010’da gerçekleşti. %4 seçim barajı uygulanan İsveçte 8 parti barajı geçerek mecliste yer almayı başardı. Seçime güç birliği yaparak giren iki gruptan merkez sağ “Birlik” %49.27 oy alarak 173 sandalye kazandı. Ancak merkez sağ “Birlik” 2 sandalye farkı ile meclis çoğunluğunu oluşturamadı.  Muhalefette kalan “Kırmızı-Yeşil” ise %43.6 oy alarak 156 sandalyeye sahip oldu.  20 sandalyeye sahip olan ve iki grup içinde de yer almayan İsveç Demokrat partisi meclisteki oylamaların kilit adresi olmayı garantiledi.

Barajı geçen 8 partiden Sosyal demokratlar %30.66, Merkez sağın “Ilımlı” partisi ise %30.06 oy aldılar (birinci lig). Geriye kalan ve içinde Yeşiller’in (%7.34) de bulunduğu 6 parti ise %5.6 ile %7.34 arasında değişen oylar aldılar (ikinci lig). Barajı geçen partilerin aldığı oyların toplamı geçerli oyların %98.57’si ediyor.

Barajı geçemeyen partilerden Korsan Partisi %0.65, Feminist İnsiyatif %0.4, Yaşlılar partisi ise %0.19 oy aldı (üçüncü lig). Geriye kalan partiler ise pek bir varlık gösteremedi.

Bu sonuçlara bakarak çıkartılacak çok önemli sonuçlar var.

  • %4 barajın varlığının çok net olarak sonuçlarda kendini gösterdiğini ve mecliste yer alan kimsenin şans eseri orada olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
  • Merkezde konumlanan ve vasat sayılabilecek politik söylemlerin populerliği yadsınamaz.
  • Düşük baraj yüksek temsiliyet oranı getiriyor.

Bu seçimde Sosyal Demokratlar ve Sol parti  sırasıyla %4.33 ve %0.24 oy kaybederken, Yeşiller partisi oylarını %2.09 arttırdı.

Korsan parti oylarını %0.02 oranında arttırdı ve meclis dışındaki en büyük küçük-partilerden biri olarak yerini sabitledi. Maalesef Korsan parti küçük partiler için önemli olan %1 seviyesinde kazanılan basım yardımı ve %2.5 seviyesinde kazanılan parti yardımlarının ikisinden de yaralanamadı.

2009 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde İsveçte Yeşiller %11, Korsan partisi %7, Feminist insiyatif ise %2 civarında oy almışlardı. Bu oyların tamamı 2010’da gerçekleşen ulusal seçimlerde elde edilen oylardan daha yüksek. Korsanlar için aradaki yüzdelik farklar dışında, kaç oy alındığı da çok dramatik bir tablo oluşturuyor. 2009 AP seçimlerinde (üç milyon geçerli oy içinden) 225,915 oy alan Korsanlar, 2010 genel seçiminde (altı milyon geçerli oy içinden) ancak 38,491 oy alabildiler.

Nasıl oldu da böyle oldu?

Bir kaç neden sayılabilir. Bunlardan ilki Korsan Partisi hareketinin ortaya çıkışındaki dayanaklarından biri olan The Pirate Bay isimli sitesinin satın alınmak istenmesi ve belirlenen bedelin 6 milyon Amerikan Doları olması. The Pirate Bay sitesinin sahipleri hakkındaki “Fikri mülkiyet devrimcisi” imajının yerini “paragöz fırsatçı” imajının alması Korsan Partisi’ni de etkiledi.

İkinci ve bence en önemli neden ise Korsan Partisi’nin hızlı yükselişi sırasında kendine sağlam mevziler edinememiş ve politik duruşunu geliştirememiş olmasıdır.

Korsan politikanın konuları geleceğin siyasi fay hatlarını oluşturacaktır ve çok önemlidir. Ama günümüzde seçim sonuçlarını belirleyen işsizlik, göçmen politikaları, küresel ekonomik kriz, savunma bütçesi gibi klasik konularda siyaset yapmamayı bilinçli olarak seçmiş bir partinin ülkeyi kimin yöneteğine karar verilen bir seçimde başarısız olması da şaşırılacak bir şey olmasa gerek.

Bu durumun tam zıttı olarak, güncel politik kararlar almak yerine uzun vadeli ve yönlendirici ilkeler belirleyen bir kurum olan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Yeşiller, Korsanlar ve Feministler’in yüksek oy alması da anlaşılabilir.

Peki biz ne yapalım?

İnternet sansürüne maruz kalan, telif haklarına kafayı takmış kurumların her geçen gün daha da zıvanadan çıktığı, yasakçılıkla vatan sevgisinin eş anlamlı olduğu bir ülkede yaşayan bizler tabii ki mücadele edeceğiz. Yeşil bireyler olarak ülkemizdeki Korsan hareketlerine mutlaka destek vermeliyiz. Küçük partilere yaşam şansı vermeyen seçim sistemimiz ve siyasi partiler yasamız sağolsun, biz Yeşiller’in yaşadığı zorlukları partileşmek isteyen Korsanlar da aynen yaşayacaktır.

Yeşiller Partisi’nin farklılıkları zenginlik olarak gören yapısını bir de partinin Korsan Cephe‘sinin olduğunu hatırlatır; “teklif var, ısrar yok” diyerek sözü bağlar; esenlikler dilerim.

Efe Göktoğan – 19/10/2010

Yeşil Gazete

You may also like

Comments

Comments are closed.