Gündem

Loç Vadisi’nde sular durulmuyor

0

Vadide yapılması planlanan hidroelektrik santrali (HES) engellemek için yaz başından beri çadır nöbeti tutan Loç vadisi halkı, mahkeme süreci devam ederken köylerinde yaşanan haksız uygulamalara var güçleri ile direnmeye çalışıyor. Loç Vadisi Koruma Platformu’nun konu ile ilgili en son açıklaması şöyle:

Eylül ayında, adeta şirketin korumalığını üstlenmiş olan jandarma, köyde yapılan usulsüzlüklerle ilgili tutanak tutmayıp üstüne üstük 60 yaşındaki “Halime Teyze”yi gözaltına almıştı. Şirketin özel güvenlik kuvvetleri de köylünün üzerine saldırmış, arbedeler yaşanmıştı. Orya Enerji, vadinin bütün topraklarını sanki kendi toprağı ilan etmekte, kendine ait olmayan araziler için bile kendininmiş gibi davranıp, vadide bir korku imparatorluğu kurup baskı uygulamaya  çalışmaktadır. Şirket, özel güvenlik kuvvetleri ve jandarma, Loç halkını kendi evinde yok saymaktadır.

Orya enerji en son kaymakamında desteğini alarak çadırların kurulduğu arazinin kendisine ait olduğunu söylemiş kaymakamlıkça bölgeye gelinip çadırları kuranlara ceza kesilmiştir. Şirket  çalışanları tapudan da doğrulandığı üzere kişiye ait olan bu araziye gelerek çadırları masaları kamyonlara yükleyip kaldırarak bir nevi haneye tecavüz etmiştir. Bütün bu kayırmalar yetmezmiş gibi son yaşanan olay ise devlet kurumlarının şirketlerin özel çalışanları gibi davrandığını kanıtlar niteliktedir.  Cide kaymakamı, köy tüzel kişiliğine ait olan araziyi kamulaştırabilmek için Oyar enerjinin köye teklif ettiği rüşvetin belgesi olan protokolün imzalanması için muhtarla şirket arasında aracılık etmiştir. Loç vadisi mücadeleye başladığından beri devletin çeşitli kurumlarınca haksız uygulamasına maruz kalmış şikayetleri göz ardı edilmiş gelinen bu nokta son noktadır ilçenin en büyük mülki idare amirinin yanlı tutumu karşısında LOÇ vadisi avukatı Yakup Okumuşoğlu tokat gibi bir cevap vermiştir:

AV. Yakup Okumuşoğlu’nun açıklaması

Bu protokol, koy Tüzel kişiliği elindeki araziyi upuzun idari süreçlerden kurtarma düşüncesi ile kaleme alınmış…orya resmen koy tüzel kişiliğini bu protokol ile kandırmaya çalışmıştır. Kaymakam devletin kaymakamı olduğunu unutmuştur. Kaymakamın bu protokol içinde hangi sıfatla yer aldığı belirsizdir. Devletin mührünü bir şirketin ticari isi İçin hazırladığı sözleşmeye vurabilmiştir. Kaymakam bize göre görev tanımı dışına çıkan bir tutum içinde olduğunu göstermiştir. Muhtar üzerinde baskı kurmak İçin kaymakamın devreye sokulduğu, şirketlerin bakanları, valileri, kaymakamları nasıl özel işlerinde aracı yaptıkları bu belge ile üstelik apaçık ortaya çıkmıştır.

Muhtar, kamulaştırma kanunu 30.maddesine göre yapılacakken yapılmayıp acele kamulaştırılan,(protokol 2.maddede ifade edilen)  yapılan isin yanlışlığı ortaya çıkınca doğrusunu yapmak İçin bu sefer Epdk tarafından basa donulup uzlaşma davetiyesi gönderilen yazıya cevap vermeyip, uzlaşmak da istemeyince iste bu protokol planı yapılmış,şirket ile koy Tüzel kişiliği haricen anlaşırsa yani tapuda ferag verirse sorunun ortadan kalkacağı düşünülmüş, kaymakam da bilerek yada bilmeyerek bu protokolde yer almış yada aldırılmış protokole imza koymuştur. Kaymakamın bu protokolde varlığı kendi basına bir baskıdır. Kaymakamın protokolde ne işi vardır.Yapılan acele kamulaştırma ise hukuken geçersizdir Zaten bu yüzden protokol ile isi çözmeye çalışıyorlar.

{acele kamulaştırma geçersiz olunca araziye el koymaları yada tasarruf etmeleri de mümkün değildir, bu yüzden bu arazi üzerinde bulunan çadırların sökülmesi de( eğer çadırlar bu arazi üzerindeydi ise) alınması da hukuka aykırıdır..}

{  Eğer söz konusu taşınmaz gerçekten kamulaştırılmışsa ( protokol 2.madde) şirket bizi, koy Tüzel kişiliğini çok sevdiğinden mı kaymakam vasıtası ile bir takım vaatler vs sıralayıp sanki iyilik yapıyormuş görüntüsü veren protokolü zorla imzalatmaya çalışmaktadır?neden?

Hayır elbette… Çünkü 2. Maddede ifade edilen kamulaştırma Doğru değil… Ama sanki  yapılan is doğruymuş, alan zaten onların mülkiyetine geçmişte şirket iyi isler yapmak istiyormuş, bizi de çok severmiş gibi vaatler sıralanmış…

Madem alan onların ne diye bize yapmak istedikleri iyilik İçin zorla protokol imzalatıyorlar…?}

Normal işleyiş ise şöyledir:

Yasa gereğince kam. için uzlaşmayı kabul etmeyen muhtara gönderilen uzlaşma belgesi İçin Epdk 60 gün bekleyecek, muhtar uzlaşmaz ise 60 gün sonrasında Daniskaya başvurup kamulaştırma İçin izin isteyecek,Danıştay izin verirse kamulaştırma İçin işlemlere başlayabilecektir.

İki kamu kurumu arasında uzlaşma olmadığında normal bir arazi için  kamulaştırma bu şekilde yapılır.

Ancak taşınmaz aynı zamanda mera ise kamulaştırma işlemine başlamadan önce arazinin mera vasfının değiştirilmesi gerekir düşüncesindeyim.

Durum şu:

Arazi söylediklerinin aksine ( yapılan acele kamulaştırma  hukuka  aykırı)halen de koy Tüzel kişiliğine ait olduğundan orya   kendisi mera vasfının değişikliğini beceremiyor.. ..merayı da kamulaştıramayacakları İçin normal kamulaştırma sürecini yürüttüklerinde Danıştay’ın da  izin vermeyeceğini değerlendirdiklerinden  bir protokol ile isi kolayından  yapmaya çalışıyorlar…

Yapılmaya çalışılan budur. Ama muhtar imzalamamıştır. Büyük is yapmıştır.

CİDE LOÇ VADİSİ KORUMA PLATFORMU

More in Gündem

You may also like

Comments

Comments are closed.