Yeşeriyorum

Başkentte Hata(y) (Yalan) Günleri

0

25–30 Haziran 2010 tarihleri arasında Ankara’da “Başkentte Hatay günleri” düzenleniyor. Doğal ve tarihi güzellikleri ile turizm, tarım, sanayi vb potansiyellerinin tanıtılması ilimizin yararınadır. “Başkente Hatay günlerinin” ilimizin içerde ve dışarıda konu mankeni haline getirildiği birçok başka etkinliklerden birisi olmaması için bazı hatırlatmalar yapmakta fayda görüyoruz. Antakya’yı hem içerik hem isim olarak örten, yok sayan bakış açısına ve etkinliklere itirazlarımız var.

“Hoşgörü Kenti Hatay”, “Marka Kent Hatay”, “Hatay 1.Medeniyetler Buluşması” vb resmi Hata(y) bakış açısı ile yapılan çalışmalarda Antakya’nın adı yok. “Antakya medeniyetler korosu” vb etkinliklerde Antakya’nın adı var, kendi yok.

Anadili, kültürü ve isimleri yaşatmakta ısrar edenler olarak yapılan asimilasyon ve tahribatlara birkaç sözümüz var. “Çok daha yaygın tanınmışlık ve bilinirlilik açısından Marka kent tanımlaması olarak Antakya isminin bunu hak ettiğini düşünüyor ve Marka Kent Antakya isminin kullanılmasını öneriyoruz.”( TOSYÖV Hatay Destekleme Derneği başkanı Tahsin Rende).

“Antakya ilçemizin adının nüfus kayıtlarımıza, kimliğimize ve nüfus kaydına dayanan diğer yazışmalara iade edilmesini arz ederiz.”( Antakya Defne Rotary Kulübü Başkanı Öner Cabbaraoğlu). Antakya’yı kimse alıp bir yerlere götürmüyor. Orjinal isimlere karşı duyulan bu korku niye? Köy, belde, ilçe, il yaşadığımız yerlerin orijinal isimlerine dönüş yapılmalıdır.  Doğal olan ile Toplum mühendisliğinin mücadelesi ülkemizin bütün bölgelerinde, il, ilçe, köy, vb değişik şekillerde ortaya çıkıyor. Biz hala Antakyalıyız ve Hata(y)lılaşmak istemiyoruz. “Başkentte Hatay günleri” olarak yapılan çalışmanın orijinal adı olan “Başkentte Antakya Günleri”  kullanılmalı ve içeriği Antakya’da var olanlara körlük yapmadan doldurulmalıdır.   İlimizin tanıtımında ön plana çıkarılan “Çan, Ezan, Hazan” üçlemesi Alevileri kapsam dışı bıraktığı için eksiktir. Hoşgörü sofrasında boş bırakılan dördüncü sandalyeyi ekleyerek “Çan, Ezan, Hazan, Hıdır” şeklinde yapılarak tanıtımda ki eksiklik giderilmelidir.

“Hoşgörü Kenti” tanımı inançlar ve etnik yapılar arasında önemli sorunların bulunmadığını ifade etmesi açısından doğru olmakla birlikte devlet açısından daha çok ulaşılması gereken standardı ifade ediyor.

“Antakya Medeniyetler korosu” ülkemizde ve dünyada şehir şehir dolaşarak konserler veriyor ve ülkemiz de sistem tarafından yok asimilasyona tabi tutulan inanç ve etnik yapı zenginliğini tanıtmaya! Ve vitrin mankeni yapılmaya devam ediyor.  “Hoşgörü Kenti” seviyesine, hedefine ulaşılabilmesi için devletin yerine getirmesi gereken ödevleri vardır.

“Hatay 1. medeniyetler buluşması” 2005 yılında başbakanımızın ve birçok ülkenin temsilcilerinin katılımı ile Hata(y) da yapıldı. Fakat ülkemizin inanç mozaiğinin ve ilimizdeki hoşgörü kültürünün önemli bir parçası olan Alevi temsilcileri davet edilmedi. Dünyada medeniyetleri buluşturduğunu iddia edenlere aynaya bakmalarını öneriyoruz. Kendi evinde ötekileştirdiği inançlarla ve etnik yapılarla buluşmaya davet ediyoruz.  %99 Müslüman ülke olmak için hoşgörünün göz ardı edildiği acımasız süreç durdurulmalıdır. İslam ülkeleri içinde en az Hıristiyan nüfusa sahip ülkenin Türkiye olması tesadüf olmasa gerek. Antakya patrikhanesi hala kapalıdır ve patrik Yurtdışında, Şam’da  (sürgün de) faaliyetlerini sürdürmek zorunda bırakılmıştır. Antakya Patrikhanesi açılmalı ve Patrik faaliyetlerini Antakya’da yürütebilmelidir. Kendi inancı gereği Alevi kültürünü, din ve ahlak bilgisini Alevi çocuklarına aktaran Alevi din liderlerimiz/ önderlerimiz olan şeyhlerimiz hakkında soruşturmalar ve davalar açılıyor. İnanç Özgürlüğü üzerindeki bütün kısıtlamalar kaldırılmalı ve inanç özgürlüğünün güvence altında olması sağlanmalıdır. Hoşgörü kenti Hatay’ın hoşgörülü ilçesi Samandağ’ın da “Kutsallaştırılmış” Rüzgâr enerji santralleri güzellemesi ile bir arada barış içinde yaşamın ve Hoşgörü Kültürünün yaşam alanlarının (Kültürel Habitat) tahrip edilmesi durdurulmalıdır. Arap Alevilerin, Arap Hıristiyanların, Ermenilerin, Türklerin, Arap Sünnilerin bir arada yaşamları rahat bırakılsın. Bu sentezin, kaynaşmanın, mozaiğin yaşam ve gelişme alanı canlılardan arındırılmış enerji sahası haline getiriliyor, tahrip ediliyor, darlaştırılıyor. Artık yeter Samandağ’ını rahat bırakın.  “Hoşgörü kentimiz Antakya” ve Hoşgörü ülkemiz Türkiye’yi” asimilasyona son vererek ulaşacağız.  Çocuklarımız anadillerini öğrenemiyor. Ana dilimiz Arapçayı Çocuklarımıza aktarabilmemiz vatanı bölmez. Ana diler üzerindeki baskılar kaldırılsın.

MEVLÜD ORUÇ

Akdeniz Kültür Ve Dayanışma Derneği Yön. Kur. Üye

Atatürk mah. Filiz sk.

Samandağ Hatay

05422072039

More in Yeşeriyorum

You may also like

Comments

Comments are closed.