Köşe Yazıları

Kongreye Doğru – 1: Nasıl Bir Kongre?

0

Yeşiller Partisi’nin birinci olağan büyük kongresi 6 Haziran Pazar günü Ankara’da yapılacak. Kongreye yaklaşık bir ay kala önemli bulduğum bazı konuları tartışmaya açmak istiyorum.

Demokratik bir partinin en önemli organı büyük kongredir. Biz yatay, hiyerarşiden uzak, bürokrasisiz bir parti yaratmaya çalışıyoruz. Bunun pratik yollarından biri her örgütü, her toplantıyı, her üyeyi önemli ve vazgeçilmez kılmaktır. Ama bu büyük kongrenin önemini ortadan kaldırmaz.

Büyük kongrenin işlevini seçim yapmanın ya da yasal zorunluluğu yerine getirmenin ötesine taşımalı, partinin doğrudan demokrasi idealinin yaşatıldığı ve parti politikalarının güncellik kazandığı örnek bir yapıya çevirmek için çaba göstermeliyiz. Bu da demokratik mekanizmaları işletmekle, herkesin söz ve karar hakkını savunmakla olur.

İlk büyük kongrenin bir anlamı daha var.

Yeşiller Partisi 2008’de kuruldu, ama henüz kuruluş aşamasını tamamlamış değil. Tüzük son haline yeni yeni geliyor, il örgütleri yeni kuruluyor, üye sayısı yavaş da olsa artıyor.

Elbette iki senedir örgütlenmeyle ilgili sorunlar çözülemediği ve parti yeterince profesyonel bir kurumsallaşmaya kavuşamadığı için aradığı yapıyı (ve herhalde ciddiyeti) bulamayıp partiden soğuyan ve uzaklaşan üyeler de oldu. Kuruluş aşamasında yaşanan zorluklar nedeniyle parti kendisini yeterince kamuoyuna tanıtamadı, insanlarla buluşamadı, sokakta bile yeterince aktif olamadı. Bu bir gerçek.

Öte yandan yeşiller, dünyanın kurumsallaşmayı, parti ciddiyetini ve bürokrasiyi en çok seven insanları sayılmazlar. Çoğumuz eylemlerden, kampanyalardan, platformlardan, inisiyatiflerden geliyoruz. Hayal ettiğimiz dünyada savaşlara ve sınırlara yer olmadığı gibi, form doldurmaya, karar defteri imzalamaya, bürokratlara ayak uydurmaya da yer yok.

Ama ne yaparsınız ki bu kalabalık ve karmaşık dünyada daha fazla insana ulaşmayı, gerçekleri her yere ve herkese ulaştırmayı hedefliyorsanız; ya da lafı kestirmeden söylemek gerekirse “dünyayı değiştirmek” istiyorsanız, sistematik olmak zorundasınız.

Tembellik hakkımız bâki, ama çalışmaktan da kaçamayız…

Kurumsallık isteyenleri de, gevşek yapıları tercih edenleri de tatmin edecek (ve her iki durumun da avantajlarını kullanacak) bir örgütlenme de ancak yaratcılık ve sabırla mümkün. İşte birinci büyük kongre, bu kuruluş sürecinin bir ölçüde tamamlandığı bir dönüm noktası olacak.

Ya da en azından bir adım daha atmış, kendimize güvenimizi artırmış olacağız. Hani “inşa” derler ya bazıları, biz de partimizi kendi dilimizle, kendi anlayışımızla kurmaya devam edeceğiz. Büyük kongrenin demokratik, açık ve katılımcı olması daha sağlam bir yapı kurmamıza yardım edecek.

Daha sağlam ve daha açık bir Yeşiller Partisi de bizden çok doğanın, ezilenlerin, diğer canlıların ve gelecek kuşakların işine yarayacak.

Bu kongrede bütün Yeşiller Partisi üyeleri büyük kongre delegesi. Herkesin konuşma, söz söyleme, politikaları etkileme ve görev alma hakkı var. Dahası bu bir hak olmaktan da çok, bir sorumluluk.

O halde 6 Haziran’da Ankara’da buluşalım. Ama o zamana kadar da düşünelim, tartışalım, yerel örgütlerde ve yeşil gazetede kongreye hazırlanalım.

Hepimizin olacak bir Yeşiller Partisi için elimizi taşın altına koyalım.

You may also like

Comments

Comments are closed.