Yeşeriyorum

Nükleer Hukuk

0

Nükleer santraller ile ilgili Türkiye-Rusya Hükümetleri arasında  imzalanacak ikili bir anlaşma ile Türkiye’nin ulusal yasalarının by-pass edilmesi planlanıyor. Şu anda T.Erdoğan’ın “arkadaşları”’nın üzerinde çalıştığı bu formül ile; uluslar arası yasalara karşı Anayasa Mahkemesi’ne Anayasaya aykırılık iddiasıyla dava açılamadığından bu yolun tercih edildiği bildiriliyor. Uluslararası anlaşmalara karşı Anayasa Mahkemesi’ne dava açılamadığı doğru. Ama hükümetin yargı kararlarını yok sayma niyetini açıkça dile getirerek, hükümetler arası ikili bir protokolü uluslarası anlaşma olarak gösteren giriştiği bu yeni çabaların yeni bir hukuksuzluk olduğu açık. Ayrıntılar geldikçe değerlendirmelerimizi paylaşırız. Şimdilik üç noktanın altı çizilebilir.

1-Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararı ortada dururken bu protokolü imzalamak açıkça Anayasa’nın 138.maddesine göre suçtur. Çünkü yargı kararları uygulanmıyor.

2-Anayasa Mahkemesi’nin pek çok kararında tekrarladığı gibi Hukuk Devleti: Yasaların kamu yararına olduğu devlettir. Akkuyu ve Sinop halkının tepkisiyle birlikte bu konuda kamu yararı olmadığı açıktır.

3-Her ne kadar uluslarası anlaşmalar aleyhine Anayasa Mahkemesine iptal davası açılamasa da; bir uluslararası anlaşmaya Türkiye’nin taraf olması için TBMM’den  söz konusu anlaşmanın kabul edildiğine dair kanun çıkarılması gerekiyor. İşte bu uygun bulma kanunu aleyhine Anayasa Mahkemesi ne iptal davası açılabilir.

Bunları hükümetin hukuk danışmanlarının bilmemesi mümkün değil. Oldubittiye getirerek, yargının yavaş işlemesini lehlerine çevirerek bir formül aradıkları kesin. Anlaşılan nükleer felaket, ilk etkilerini hukuk alanında gösterecek. Nükleer enerjiden önce nükleer hukuk ile tanışacağız. Zararları sınır tanımayan, önlenemez ve tahrip gücü yüksek bir hukuksal felaketle karşı karşıyayız. Nükleer hukuk…

-Av. Mehmet HORUŞ-

More in Yeşeriyorum

You may also like

Comments

Comments are closed.