By Serkan Köybaşı
Yeşiller – Beyoğlu İlçe Örgütü
Herkese selamlar,
Biliyorsunuz, gecen günlerde Cem Özdemir buradaydı. Hem Beyoğlu Yeşil Ev’e uğradı hem de İstanbul’da çeşitli temaslarda bulundu. Genç Bakış programına katildi. Tabiri caizse, rüzgâr gibi geçti.
Ben kendisini yalnızca Bahçeşehir Üniversitesi’nde yapmış olduğu sohbet benzeri panelde görebildim. Ve kesinlikle o kısa surede bile etkisini hissettim. Kendi adıma dersler çıkardım.
Bence Cem Özdemir’i “etkileyici” yapan, her şeyden önce enerjisi. Onu dinlerken kafasında bir gelecek tasavvuru olduğunu ve onu gerçekleştirmek için elinden gelen her şeyi yapacağına emin oluyorsunuz. Bir politikacı olarak hem gençliğini çok iyi kullanıyor, hem de altyapısının da sağlam olduğunu bir şekilde hissettiriyor. Ama bunu kimsenin gözüne sokmuyor. Etrafa bilgi saçmak derdinde değil, ama kendisine herhangi bir konuda soru sorulduğu zaman, o konu hakkında bilgisi olduğunu ve konuyla ilgili olarak daha önce uzun sure düşünmüş olduğunu kesin hatlarıyla ortaya koyuyor. Bunun yanında, kesinlikle son derece mütevazi. Sizinle itici bir şekilde değil, sizi dinler şekilde konuşuyor. Hatta bunun için başını hafifçe yere doğru eğiyor. Size verdiği cevap, sizin daha önce söylemiş olduklarınızla ilgili oluyor, söz sırasını kendi düşüncelerini aktarmak için ikinci bir şans olarak değerlendirmiyor. Bu da sizde, “karsımdaki insan -ki bunun Cem Özdemir olması
ayrıca güzel bir durum tabi- benim düşüncelerimle ilgili düşündü” hissi yaratıyor. (not: kendisiyle bir muhabbetim olmadı, sadece onunla konuşanları gözlemledim.) Gösterişmiş gibi gözüken favorileri bile 5–10 saniye sonra artik gözünüze batmamaya başlıyor ve aslında onların, Cem Özdemir’in fikirlerine kaynaklık eden 68 hareketinin bir uzantısı olduğu fikri daha baskın hale geliyor.
Bunların yanında Cem Özdemir son derece pozitif birisi. Kimseyi dışlamıyor. Herkese kapısının acık olduğunu ifade etmekle yetinmiyor, ayni zamanda bunu hissettiriyor. Sorulan “suçlayıcı / on yargılı” sorulara veya “korsan bildirilere” saygıyla sabır gösteriyor ancak soru soranı / korsan bildiri sahibini kışkırtmadan / reddetmeden / yaftalamadan kendi düşüncelerini çok net bir şekilde, dolandırmadan ortaya koyuyor. Ve cevapları her zaman kapsayıcı oluyor. Cevaplarını verirken odak noktası cevabi verdiği kişi değil, kendi ilkeleri yani Yeşiller’in ilkeleri oluyor. (not: soru soranlar arasında hem türbanlı öğrenciler, hem Ergenekon sorusu soran Hürriyet Gazetesi muhabiri, hem Türk milliyetçisi biri, hem de bizden Ayşe vardı. Her birine ayni ses tonuyla, ayni netlikte ve ayni kapsayıcılıkla cevap verdi. Sonunda, “aksi” soru soranlar dahi doğru söz karşısında etkisiz kalmıştı.)
Sonuç olarak, hepimizin -özellikle son zamanlarda- Cem Özdemir’den öğreneceği çok şey olduğunu düşünüyorum. Cem Özdemir, Türk halkı için “Almanya’da gurur kaynağı Türk bir politikacı” olabilir, ama bizim için daha fazlası olmalı.
Saygılarımla
Serkan Köybaşı
Yesiller – Beyoglu İlçe Örgütü
Comments