Yeşeriyorum

*Let' Stop The Food Crisis!

0

Mehmet Atak

Selam,

Bir pirinç dalgalanması dışında burada pek gündeme gelmedi ama (ki pek çoğumuz farkında olmasa da TC’de açlık sınırında yasayan çok insan var) dünya tepetaklak bir açlık krizine giriyor-girdi. Aslında uzun zamandır görünen koydu ya…

Fahiş yiyecek fiyatları kitleleri eylemlere tetikliyor. Buğun dünyada 1 milyarın üzerinde insan doğrudan açlık ve kotu/eksik beslenmekten muzdarip. dünya genelinde, günde 24 bin insan açlık ve etkileri dolayısıyla oluyor. Bu ölümlerin ¾ u çocuklar ve gençler, kalanın ¾ u de kadınlar. Bu ölümlerin sadece %10’u savaşlar ve geçici dönemsel kıtlıkla bağlantılı, %90’i kronik eksik beslenme kaynaklı.
 Sadece Sierra Leone’de pirinç fiyatları üçe katlandı, bunun anlamı nüfusun %90’i açlık sınırına geldi demek oluyor. dünya çapında enflasyon sinsice yükseliyor ve henüz en kötüsünü görmedik. Pek çok yerde (basta Sudan, Somalia, Haiti, Bangladesh, Afganistan, Filipinler) buğday, mısır, pirinç fiyatları sabit âlim gücü karşısında ikiye katlandı ve artmaya devam ediyor.
Kürşat Bumin, bu coğrafyada ekonomiyi ekolojiyle birlikte ele alan kitapların azlığından yakınıyor. BAL’deyken, yeni yetmeliğimde, bu konuda ilk okuduğum kitaplardan birinin yazarıdır kendisi, maalesef kitabin ismini hatırlayamıyorum. Bumin, o dönem, bazı çevreler için İzmir’in yasayan mitlerinin biriydi. Sadece kitap bazında değil, yazılı, görsel, işitsel medyada da bu konu üzerine giden, kitlelerin farkında lığını sağlamaya çalışanlar çok az, Benim fark ettiğim, Bumin’le birlikte Ömer Marda (ve tabii adeta kendini buna vakfeden Acık Radyo), Cağlar Keyter, Bülent Duru, Akif Emre, Cengiz Güleç gibi sadece bir kaç isim bu konuda ısrarla yazıyor-program yapıyor. Immanuel Wallerstein’in öğrencisi ve çevirmeni, konuya vakıf Mustafa Özel bile maalesef Anadolu Kaplanları’nın neo-liberal yükselişine methiyeye endekslenip, “faiz dışı fazla”, “sermayenin yeni sahipleri”, “faiz oranları” vs etrafında dolanıp, ekolojik ekonomiyi es geçmeyi tercih ediyor…
Yeni Anayasa taslağında da ekoloji, önceki TC devlet zihniyetinden farksız olarak “önemli görülen (!) sorunlardan sonra ve ancak onlardan yer kaldığı oranda” yer bulabilmiş ‘Çevrenin Korunması ve Milli Servetlere İlişkin Hükümler’ baslığı altında. Ve maalesef ekolojik ekonomi’nin neredeyse farkına bile varmadan ya da hep olduğu gibi kısa vade (artik çok kısa) kazançlar uğruna es geçilerek. 
Bumin, Lester Brown’a, David Brower’e atıfta bulunup “doğayı mağlup etmiş dünyanın efendisi” insanin, bu zaferiyle adim insani dünyadan yok etmeye nasıl yaklaştığını anlatıyor, BM Gıda Hakki Raportörü Jean Ziegler’dan alıntılayarak “küresel gıda fiyatları artısının ‘sessiz bir katliama’ yol açmakta olduğunu ve yoksul ülkelerdeki kitlesel açlığın sorumlusunun Bati olduğunu” hatırlatıp Fransız Devrimi ile mukayese ederek günün birinde aç insanların zalimlere karsı ayaklanacağını düşündüğünü soyluyor.
Bu konuda benim idrakimi gerçek anlamda sağlayan kitap ise Immanuel Wallerstein’in “Jeopolitik-Jeokultur”u oldu. Artik genişleme bittiğine Gore… Neo-liberal kapitalist sistem, globaldir: varsıl patron yoksul çalışan mekânsal mesafe olarak da yol kametmiş, varsıl ulus devlet yoksul ulus devlet (aslında devlet formu da artik tam belirlercilikten çıkmaktadır) olmuştur. Merkez ve cevre! Merkez üretimi çevreye yaptırmakta ve bunu ucuza kapatmakta, kendi islediği üretimi ise çevreye pahalıya satmakta, çevrenin elinde kendi ham üretimini bile bırakmamakta buna karşılık artik genişleyememesine rağmen, sabit çevrenin emeğiyle kendi varsıllığını artırmaktadır. Biteviye acılan makasın sinirini asıp kırılmasını engellemek için de, hiç bir zaman merkez olmayacak ama çevreye Gore merkez özellikleri gösterecek, -denetlenebilir- merkezimsi çevreler (Cin, Brezilya, Hindistan, Rusya gibi) oluşturur.
Ama görünen o ki, makas acılıyor, acılıyor ve bugüne kadar yerel olarak patron-çalışan (sınıflar) arasında becerilemeyen, reel açlık sayesinde tüm dünya çapında gerçekleşecek. Bu ya bir dünya sistemi olarak kapitalizmin gerçek sonu olacak, ya da merkez nükleeri de kullanarak, çevreyi yok ederek durduracak bunu. Bu da dünyanın sonu olacak tabii. Nasıl olsa dünya, ekolojik olarak insan turu için sona ermiyor mu? Ha 20 yıl önce, ha yirmi yıl sonra…
küresel ısınmayla ekoloji, bu coğrafyada da gündeme geldi, ama maalesef medyada meta değerini kısa surede kaybetti. Ki gündemde olduğu kısa surelerde de, merkezin metalaştırma zihniyetince büyük ölçüde kullanıldı. Mesela Bush’un, bilim adamlarını tehlikelerinden bahsetmek konusunda sansürleyip, tabilerine denk olarak lanse ettiği GDO’lar (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar), bunların enerji yakıtı kaynağı olması vs genelinde olumlandı. 
Merkez cevre iliksisi içinde metalastirmani büyümesine yönelik yapılan projelendirmelerle, dünya yüzeyinde 50’lerden günümüze, tarım alanları %85’lerden %40’lara duşmuş, ormanlar ise 2/3 azalmış durumda. Artı, kalan tarım alanlarının büyük bolumu, özellikle biyolojik yakıta kaynaklık eden GDO’lara ayrılmış durumda, başat olarak mısır, soya, pirinç, pamuk vs olan bu GDO’larin, besin olarak kullanıldığında da (ki kullanılıyor) insan sağlığı üzerinde belirgin zararları var. 50’lerde Rockefeller’le başlayan, US patentli GDO’larin, -metelasma artılarının yine yaratıcılarına geri döneceği-, tarım alanlarının daralıp üretimin artacağı ve açlığı azaltacağı iddiasındaki proje maalesef “Yeşil Devrim” olarak isimlendirildi ve Meksika’dan başlayarak Arjantin, Brezilya, Hindistan, Kanada vd yerlere kısa surede yayildi….  

Artik tehlike değil, burada ve simdi olan açlık krizi için, Afrikalı siyasetçi ve insan hakları aktivisti Zainab Bangura (Sierra Leone) UN (Birleşmiş Milletler)’i olağanüstü bir toplantıya zorluyor. (videosu:http://www.avaaz.org/en/world_food_crisis/9.php)

www.Awaaz.org , UN, G8 ve EU liderlerinin dikkatini açlık krizine çekmek için hafta sonuna kadar 200,000 imza toplamayı hedefliyor.

Siz de imzanızı http://www.avaaz.org/en/world_food_c…hp?cl=83879640 atabilirsiniz.

Sevgiyle kalın,
Mehmet Atak
 
ps.  1999’da kurulan ve yaklaşık 7 yıldır benim her  bilgisayar açtığımda ziyaret ettiğim bir site var: http://www.thehungersite.com/clickToGive/ . Reklam yapan sponsor kuruluşların bağışları, tıklamanızla orantılı, su an için her tıklamanız dünyanın çeşitli yerlerinden birinde 1.1  kap yemek olarak karşılık buluyor. Çözüm değil ama bir olumun bile, geçici de olsa engellenmesi önemli bence.
pss.  Eleştirmen-çevirmen Seçkin Sehvi hanımdan Yorsan sut ürünlerini boylata çağıran bir mail adlim. Yorsan patronu 400 vasıflı çalışanını Tek gıda Is sendikasına üye oldukları için isten çıkarmış ve üretimini cevre köylerden topladığı sendikasız ve vasıfsız yeni çalışanlarla hijyenik olmayan koşullarda sürdürüyormuş.
psss. Meraklısına bazı metinler (artik meraksız olmak mümkünmüş gibi)

* “Gıda krizini durduralım”

1. “How to stop the global food crisis – Global Yiyecek Krizi Nasıl Durdurulabilir?”- BBC: http://news.bbc.co.uk/1/hi/world/south_asia/7365798.stm

2.”The New Economics of Hunger – Yeni açlık Ekonomisi”- Washington Post: http://www.washingtonpost.com/wp-dyn…602041_pf.html

3. Sierra Leone Disisleri Bakanı Zainab Bangura’nin, Avaaz üyeleri için doldurduğu video: http://www.avaaz.org/en/world_food_crisis/9.php

4. dünya Bankası rakamları – Chinese News: http://www.cctv.com/english/20080426/102406.shtml

5. “Rising food prices to top UN agenda – Yukselen Yiyecek fiyatları Birleşmiş Milletler Gündeminde”- Reuters: http://www.reuters.com/article/gc08/…90947220080424

6. “Rising Food Prices – Yükselen Yiyecek fiyatları ” makalesi, Alex Evans/BBC (Chatham House raporu): http://www.chathamhouse.org.uk/files…bp0408food.pdf

7.  UN (Birleşmiş Milletler) dünya yiyecek sistemini düzeltmek için bilimsel raporu: http://news.bbc.co.uk/1/hi/sci/tech/7347239.stm

8. “Cedit crunch? The real crisis is global hunger – Kredi sınavı? Gerçek Kriz Global Açlık Mı” makalesi, George Monbiot/The Guardian: http://www.guardian.co.uk/commentisf…/food.biofuels

More in Yeşeriyorum

You may also like

Comments

Comments are closed.