Yeşeriyorum

Teröristlere Yataklık Eden Vali Geri Adım Attı!

0

Sinop Sarıkum Mevkiinde 15 gündür kamp yapan bir çok ülkeden katılımcısı olan Ekotopya grubu bu şehirde yapılması düşünülen nükleer santrale karşı eylem yapan yerel halkla dayanışmak için bu eylemlere katılmıştı. En son eylemleri ise nükleer belasının farkında olan ve kentlerinde santral istemeyen Sinop halkına yalanlarla nükleerin iyi bir şey olduğuna ikna etmekle görevlendirilmiş TAEK’in önünde halkla birlikte oturma eylemi yapmak idi.

Demokratik toplumun sigortası olan ve anayasa ile güvence altına alınan protesto hakkını kullanan halka güvenlik güçleri müdahale etti ve TAEK’in önünden 6 protestocuyu gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında Ekotopya grubundan katılan dayanışmacılar da vardı. Haber kampa ulaştığında, arkadaşlarının protesto etme haklarını kullanırken hukuksuzlukla gözaltına alınmalarını çoğu yabancı olan kamp eşrafına anlatmak güç oldu. Arkadaşlarının karşılaştığı durumu protesto etmek için beş kişi daha aynı yerde oturma eylemi yaptı. Sonuç malum, onlar da gözaltına alındı.

Çok merak ettik şiddetsiz protesto hakkını kullanırken barbarca gözaltına alınan kişileri neyle suçlayacaklar diye. Onlar da bulamadılar zaten suçlayacak bir yasa maddesi. E boşuna almış olmak da olmazdı, her birine kabahatler kanunu uyarınca 102 YTL ceza kesip bıraktılar eylemcileri. Kabahatleri anayasal haklarını kullanmak ve ölüm santraline karşı yaşamı savunmak olsa gerek. Halkın uykusunu bölmek bir yandan da…

Nükleer santral yapmakta kararlı olan, bir dolu yere bu hususta taahhütler vermiş olan, 24 eylülün kesin tarih olduğunu ve bu tarihte ihaleyi sonuçlandıracaklarını, iptalin söz konusu bile olamayacağını en yetkili ağızlardan beyan eden hükümete karşı böyle bir eylem teröristlik değil de ne olabilirdi.

Çok beklemeye gerek kalmadan hükümetin bir bakanı değil başındaki adam, başbakan konunun direk muhatabı oldu. Rize’de yaptığı konuşmada, doğrudan Sinop halkının direnişini hedef alıp, nükleeri savundu. “onlar boş zamanlarında çevrecilik yapıyor… Asıl çevreci benim…” dedi başbakan, hiç yüzü kızarmadan…

Sizin gibi mesailerini ihale takiplerine ve gizli ajandalarına ayıran ve boş zamanlarında ülkeyi yönetmeye çalışanlar hangi yüzle boş zamanlarında dahi olsa ölüme karşı yaşamı savunmaya cesaret edebilenleri bu cesaretlerinden dolayı kınayabiliyor diye çok kişi düşünmüş olmalı. Ama çok kişi çıkmadı bu sözlerin karşısına. Belki de “bize karşı darbe yapılmak isteniyor” yaygarasının muhatabı olmak istememiş olabilir susanlar bilmiyorum.

Çok kişi konuşmadı başbakanın bu pişkin nükleer tüccarlığının, bu ölüm simsarlığının karşısında. Ama herkes gereken mesajı aldı kendi durduğu yerden.

Bu mesajların muhatabı olanlar arasında Sinop Valisi de vardı. Öyle ya, “milli menfaatler”e karşı bu kadar gözü kara eylem düzenleyen bu “teröristler” valinin izniyle Sinop’ta devletin alanında kamp yapmaktaydılar. Amiyane söyleyişle, Sinop Valisi teröristlere, vatan hainlerine yataklık yapıyordu… Bu durumu hemen temizlemek gerekiyordu. Öyle ya bu yaftayla memuriyetin sonu, açığa alınmaktan sürgün bölgesine kaymakamlığa kadar gidebilirdi.

Hemen kampın iptal edildiğine ilişkin bir yazı yazıldı ve Ekotopyacılara tebliğ edildi. Öyle bir tebligat ki, burada yayınlamak isterim Sinop’tan geldiğinde. Özetle şöyle diyor iptal kararında. “Biz size 23 ağustosa kadar izin vermiştik, rahat durmayıp protesto eylemi yaptınız, bu yüzden izni iptal ediyoruz. 22 ağustosta terkedin kampı.”

Zaten ertesi gün sabah toparlanmaya başlayacak olan kampçılar da anlamadılar tebligatın ne anlama geldiğini. 22 ağustos Cuma günü saat 17.00’de yani Hiçbir hukuki itiraz hakkını kullanmasına olanak bırakılmaksızın ertesi gün bitecek kampı iptal ettiğini tebliğ eden valinin çaresizliğini düşünebiliyor musunuz? Ya Valiye bu çaresizliği ve komikliği yaşatan hükümetin “gücünü”?

Neyse, gereken tiyatral etkinlikler gerçekleştirildi. Sabah jandarma kampı kuşattı, kampçıkar pasif direniş sergileyip kampı terketmedi, sinop halkı kampçılara destek verdi, zaman geçti süre doldu, kamp alanı normal zamanında boşaltılmış oldu. Vali de sanırım “keşke jandarmaja direnmeyip terketselerdi daha iyi lurdu ama en azından hükümete karşı kampı iptal ettim diyebilirim” deyip rahatlamıştır bir nebze.

100 kişilik küçük bir kampın hikayesi bu. Türkiye için demokrasi sınavı demeyeceğim. O sınavın bütünlemelerinden bile kaldı bu hükümet, şimdi af bekliyor. Ama hiç çalışmadığı belli, 100 kişilik bir gençlik kampının protesto eylemine desteğini bile hazmedemiyor.

Yukarıda darbeye karşı nutuklar atan ve darbeyi engelledik demokrasiyi koruduk diyen hükümet ve yanına düşenlerin artık görmeleri gerekiyor, 12 eylül gibi bir darbe kendini hukuklaştırmış ve 26 yıldır aralıksız o darbe hukukuyla yönetiliyoruz. Artık darbeyi umacılarının önümüze çıkardığı figüranlar ve figürlerle değil gerçek darbeyle yüzleşmenin ve ona karşı mücadele etmenin zamanıdır.

More in Yeşeriyorum

You may also like

Comments

Comments are closed.