İki Kıta

Iki kıta

İki köprü

Gemileri sırtında taşımış yedi tepe

Sıkış tıkış, plansızlığı plan edinmiş bir anakent

Kaldırımlar üzerinde park etmiş yüz binlerce araç

İtfaiyelerin ulaşamadığı onlarca yangın, yangında öncelikli kurtarılamayan hayatlar

Sıkışık trafiğin bonusu binlerce ambulans

Ambulans’ın arkasına takılmaya hazır yüz binlerce yardımsever

Çukurlarla dolu, gamzeli bir yol ağı

Korna sesleri ile ortalığın Rio karnavalına çevrildiği bir ortam

Kara Eşrefler ile Sarı Eşreflerin eşref saatini şereflendiren kapışmaları

Şehir turnesine çıkmış DJ’ler

Her yaya geçidinde karşılıklı süngü hücumu, kaybolan cüzdanlar, aylıklar, taksitler

Açık camlardan dikiz aynasına doğru sarkan, beyaz çoraplı ayaklar

Yağmurlu havalarda gusül abdesti aldıran Müslümanlar

Şoka girmiş kazazedelere, karga tulumba yardım opsiyonu

Yolları ayıran yeşil alanlarda, her şey dâhil Pazar kahvaltısı, piknik veya brunch keyfi

OGS ve KGS’ ye yakalanmamak için kamuflaj teknikleri, akla hezeyan çözümler

Sarı ışık yandığında fren pedalı yerine gaz pedalına öncelik tanıyan centilmenler

Silecek suyunu cama değil, yan tarafta dikilen manitalara(!) harcayan yağız fedailer

Kapıları, üç beş kişiyi kerpeten misali sıkıştırıp, avaz avaz bağırtan otobüsler

Sinyal verdiği halde, elini dışarı çıkarıp dönüyorum işareti yapan sağlamcılar

100 km hızla giderken, açık camdan rüzgâra karşı tükürmeye çalışan gayretkeşler

Eğimli yerden kalkamayan acemi sürücülerin heyecanına kornalarla, galiz küfürlerle destek olan ehliyetini bakkaldan almamış profesyoneller

İnmek isteyenin inemediği, binmek isteyenin binemediği; kendisi indiği halde çocuğu, yaşlı ana babası içerde mahsur kalan; inenin beklenmediği, binenin beklenmediği, kapılarında koala yavrusu gibi asılı kalınan, sek sek oynatan minibüsler

İki kıta

Üç köprü

Üçüncü köprü ile zenginliğe köprü atan rantçılar

Gerisini biliyorsunuz zaten

……………

İstanbul’a üçüncü köprü hayırlı olsun!