Yeşeriyorum

Sınırları Yıkmak

0

Bilge Contepe

Kadınlar önce bizleri kuşatan sınırları yıkalım. Kalıcı,eşitlikçi bir toplum yaratacak geleceğe uzanan yolu bulabilmek, aslında kadınların sınırlarını yıkarak yaşamı savunmak için mücadeleye katılmaları ile mümkün olabilir ancak. Var olan sınırlar biz kadınların yaşam alanlarını öylesine kuşatmış ve öylesine daraltmışki biz kadınları kuşatan içine hapseden bizi güçsüz bırakan sınırları ancak gine biz kadınlar yıkarak aşabiliriz.

Nedir bu sınırlar? Bu sınırlar hareketlerimiz arasında, kendi içimizde,insan topluluğu içinde,ve insan topluluğu ile doğal dünya arasındadır.Bu sınırları, dinler, militarize olmuş devletler,siyasi iktidarlar,ekonomik sistemler ile ırk,kültür,etnik köken ve cins arasındaki ayrılıklar yaratmıştır. Bu sınırlar kavrama gücümüzle eylem yeteneğimizi kısıtlamakta , birbirimize ulaşmamızı ve böylece kollektif güç toplamamızı engellemektedir.

Genel olarak tüm sınırlar eyleme geçmeye engel değildir;bazı sınırlara, yaşamlarımızı abluka altına alan etkili global güçler ile aramızda engeller koymanın gereği üzerine gereksinim duyarız Kadının özgürleşmesi için bir yandan yapıcı sınırlar koyarken, öbür yandan yıkıcı ve bölücü sınırları yıkmamız gerekmektedir.

Bazı sınırlardan yıkıcı ya da yapıcı olarak yararlanılabilir. Örneğin, bilim ve teknoloji geleneksel olarak doğayı edilgen,bitimsiz ve yalnızca kullanılmak üzere var olan bir nesne olarak görecek biçimde gelişmişlerdir. Oysa Ekoloji bilimi, doğayı, iç bağlantısı olan, sınırlı bir sistem olarak görür. İnsanlık ile doğal dünya arasındaki ilşkiye yeşil bir bakış, kendimiz ile diğer canlı türleri arasındaki insan-merkezli bölünmeyi aşmanın yollarını ararken,aynı zamanda doğadan faydalanma zihniyetinede bazı sınırlar koymaktadır. Cinsler ile farklı etnik ve ırksal kökenler arasındaki sınırlar şu anda tamamen yıkıcıymış gibi görünebilir,ancak gelecekte sömürücü ya da baskıcı olmayan farklılık ilişkileri kurmaya yarayabilirler. Ekonominin sınırları, kadınların yaptıkları işlerin büyük bir bölümünü ve doğal kaynakların şimdiki ve gelecek kuşaklar adına gerçek maliyetini görmezden gelerek,neyin”değer” sayılacağına ilişkin gerek insan-merkezli gerekse patriyarkal varsayımları yansıtırlar.

Yeşiller sesleniyoruz; cinsiyet,milliyetçilik,ırk ve etnik köken temelinde, sömüren ve ezen bizi kısıtlayan tüm sınırlara meydan okumak için ,heteroseksüellik ile patriyakalliğin insan ilşkilerini nasıl çarpıttığını gözler önüne sermek için, insan toplumu ile doğa arasındaki sahte sınırları kaldırmak için, ekonomik ilşkilerin sömürgen gerçekliğini açığa çıkarmak için ,yaşamın yeniden inşasına gereksinme var. Bir gelecek bakışı oluşturmak üzere, çok daha temelden , kadından ve doğal dünyadan başlamak zorundayız.

More in Yeşeriyorum

You may also like

Comments

Comments are closed.