Alan hem Milli Park hem de Arkeolojik Sit Alandır. Bu özellikleriyle burası bir Dünya Mirası’dır.Koruma ilkelerini fiili duruma uyarlamak kaçak yapılaşmalar kadar yasal düzenlemelere aykırıdır, her ikisi de suçtur.
O nedenle tarihe ve doğaya duyarlı herkes bu alan için söz söyleme, itiraz etme, öneri getirme ve korunması için mücadele etme hakkına sahiptir, hatta görevidir.
7) Arkeolojik araştırmalara devam edilmeli
Planlanan alanda tarihi esere rastlanmadığı ifade edilmektedir. Ancak plan notlarında arkeolojik değerlerin olduğu ihtimali kabul edilmekte, bu nedenle “Yeni yapılaşma talepleri öncesi Antalya Müzesi denetiminde arkeolojik sondaj çalışması yapılması” hükmü getirilmektedir.
Koruma Amaçlı İmar Planı Kavşık Boğazı ile Olympos Ören yeri Gişeleri arasında kalan arazi parçasını içermektedir ve bu alanda arkeolojik araştırmalar devam etmelidir. Bu nedenle bu alan yeniden 2. Derece sit alanı haline getirilmesi amacıyla 2017 yılında alınan Koruma Kurulunca 2. Derece Arkeolojik sit alanı kararının 3. Dereceye düşürülmesi kararının iptali için yasal yollara başvurulacaktır.
8) Denetim ve uygulama düzenlemeleri esas amaca hizmet etmeli
Getirilmek istenen imar düzenlemesi;
* 1972 tarihli Birleşmiş Milletler Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının korunmasına dair sözleşme,
* 1999 tarihli Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) Uluslararası Kültürel Turizm Tüzüğü
* 2001 tarihli UNESCO Kültürel Çeşitlilik Evrensel Bildirgesi
* 2003 tarihli UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi,
* 2005 tarihli UNESCO Kültürel İfadelerin Çeşitliliğinin Korunması ve Geliştirilmesi Sözleşmesi
* 2014 tarihli Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) İnsani Değer Olarak Miras ve Peyzaj Bildirgesi (Floransa)
* TC Anayasası 63. Maddesi ile 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ortak ruhları birlikte ele alındığında bu alanın özgünlüğü tamamen ortadan kaldırılacaktır. Kaçak yapılaşmayı, aşırı kalabalığı önlemek ve bu alanı ekosistemi içinde korumak pekala mümkündür. Bu durum tamamen siyasi iradenin tutumuna bağlıdır.
Raporun sonuç bölümünde, tüm bu nedenlerle herkes askıya çıkarılan planlara itiraz etmeye, yerel yönetimlerin de bu itirazların gereğini yerine getirerek bu alandaki kaçak yapılaşmaları yasallaştırma, yeni imar koşulları oluşturma, bu yolla arkeolojik çalışmalara ve doğal yapıya zarar verici girişimlerinden vazgeçmeye davet edildi.