İklim ve enerji odaklı düşünce kuruluşu EMBER, Türkiye’de rüzgâr ve güneş enerjisi ile ithal kömürün maliyetlerini karşılaştıran bir analiz yayımladı.
Kuruluşun analizine göre Türkiye’de rüzgârın seviyelendirilmiş elektrik maliyeti son on yılda yüzde 64 azalırken, son beş yıldaki düşüş yüzde 32 seviyesinde oldu.
Benzer şekilde, büyük ölçekli güneş santrallerinin seviyelendirilmiş elektrik maliyeti 2016’ya göre yüzde 50 daha düşük.
Bu gerileme yeni yatırımlar için seviyelendirilmiş elektrik üretim maliyetlerinin rüzgâr enerjisinde 40,8 ABD Doları/MWh güneş enerjisinde ise 51,9 ABD Doları/MWh seviyesine gerilemesini sağladı.
Öte yandan kömürde fiyatlar dört aydan kısa bir süre içinde iki kat artarak son on yılın en yüksek seviyesine çıktı. Bu durum, Türkiye’ye çoğunlukla Kolombiya’dan ithal edilen kömürün fiyatını da etkiledi.
Bununla birlikte yalnızca son dört ay içinde iki katına çıkan ve son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaşan kömür fiyatları, ithal kömürlü termik santralleri için aynı değerin 73 ABD Doları/MWh seviyesine yükselmesini sağladı.
Analizde Türkiye’deki mevcut kömürlü termik santrallerin yüzde 45’inin ithal kömür kullandığına dikkat çekilirken, 2021’de Türkiye’nin kömür ithalatına 3 milyar dolarlık bölümü elektrik üretimi için olmak üzere 5 milyar dolar harcayacağı öngörüsü paylaşıldı.
Raporda Türkiye’nin, elektrik üretiminde ithal fosil kaynaklardan yerli alternatiflere geçmesinin çok yönlü faydaları olacağı belirtildi ve şunlar söylendi.
YEKDEM garantisinin, son zamanlarda enerji dönüşümünü hızlandırdığı ve rüzgâr ile güneşin elektrik üretimindeki payının yüzde 13’e ulaştığı belirtilen açıklamada “Ancak, şimdi Türkiye, son yıllardaki kadar cömert yenilenebilir enerji teşviklerinin sağlanmayacağı yeni bir döneme giriyor” denildi.
Açıklamada “Bu yeni dönemin kaderi, Türkiye’nin ithalat faturasını azaltma konusundaki kararlılığına da bağlı olacak” ifadeleri kullanıldı.