Kategoriler: KadınManşet

AB ülkelerinde kadına yönelik şiddetle ilgili ilk yasa kabul edildi

Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, ilk kez kadına yönelik şiddetle mücadeleye yönelik yasa üzerinde anlaşmaya vardı.

Buna göre, kadın sünneti ve zorla evlendirme dahil olmak üzere bir dizi şiddet, “suç” olarak tanımlanıyor. Ayrıca bazı ülkelerde ilk kez, yaygın çevrimiçi şiddet biçimleri de suç olarak kabul ediliyor. Kadına yönelik nefret söylemi,  ‘cyber-flashing’ (yabancılara müstehcen fotoğraf göndermek) ve mahrem görüntülerin rıza dışı paylaşılması da suç haline gelecek.

Ancak salı günü kabul edilen yasada tecavüz suçunun ortak bir tanımı bulunmuyor. Avrupa Komisyonu tarafından Mart 2022’de sunulan tasarının ilk taslağında, tecavüz suçunu, mağdurların zorlama, tehdit veya baskıya dair kanıt sunmalarına gerek duymadan, rıza olmaksızın cinsel ilişki olarak tanımlıyordu. Tasarı, kadınlara ve kız çocuklarına karşı işlenen cinsel suçlar nedeniyle pek çok üye ülkede kök salmış olan “sadece evet, evet demektir” konseptine dayanıyordu.

Aylar süren özenli müzakerelerin ardından 11 ülke bu tanıma sıcak baktığını açıklasa da aralarında Bulgaristan, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi Doğu Avrupa ülkelerinin yanı sıra Fransa, Almanya ve Hollanda‘nın da bulunduğu 14 üye ülke rızaya dayalı tanımı engellemeye devam etti.

Yasa tasarısının yürürlüğe girebilmesi için Avrupa Parlamentosu ve Konsey tarafından resmen kabul edilmesi gerekiyor.

Tepkiler: Hayal kırıklığı

AB’nin Temel Haklar Ajansı’nın tahminlerine göre birlik ülkelerinde yaşayan ve 15 yaşını geçen kadınların yaklaşık yüzde 5’i tecavüze uğruyor.

Nihai anlaşmaya varılmadan hemen önce üye devletleri cinsel rıza konusunda “farkındalık yaratmaya” ve “rızaya dayalı bir kültürü” teşvik etmeye zorlayan bir madde de eklendi. Ancak bu, Komisyon’un rıza dışı cinsel ilişkiyi tüm blokta suç haline getirme hedefinin çok uzağında kalıyor.

Strazburg‘dan konuşan ve parlamentonun bu dosyadaki baş müzakerecilerinden biri olan İrlandalı Parlamenter Frances Fitzgerald, bloğun kadınları şiddetten korumak için “bitmemiş bir işi” olduğunu söyledi: “Tecavüzün rızaya dayalı tanımı bu direktife dahil edilemediğinden, üye devletlerde oldukça rahatsız edici tutumlar yaşanabilir. Birlik genelindeki şiddet istatistiklerinin büyüklüğü göz önüne alındığında bu çok büyük bir hayal kırıklığıdır.”

Fransa ve Almanya, tecavüzün AB çapında suç sayılmasını engelledikleri için eleştiri oklarının hedefi olmuş durumda. Her iki ülkenin de desteğiyle rızaya dayalı tanımın kabul edilebilirdi.

Dosyanın diğer baş müzakerecisi İsveçli Parlamenter Evin İncir, “Bu üye devletlerden bazılarının İstanbul Sözleşmesi’ni onaylayan devletler olmasından dolayı hayal kırıklığına uğradığımı söylemeliyim, bu benim anlayışımın ötesinde bir durum” dedi.

AB üyelerinin büyük çoğunluğunun tecavüzün tanımı açısından rızanın yokluğunu zorunlu kılan İstanbul Sözleşmesi’ne taraf.

Avrupa Kadın Lobisi politika ve kampanyalar sorumlusu Irene Rosales, “Fransa ve Almanya’nın, İstanbul Sözleşmesi standartları uyarınca rızaya dayalı tecavüzün uyumlaştırılmış tanımına ilişkin 5. Maddeyi kaldırma yönündeki çirkin kararını” “derin bir üzüntüyle karşıladığını” söyledi: “Bu tamamen ikiyüzlülüktür ve kadınları ve kız çocuklarını şiddetin en iğrenç biçimlerinden birinden korumak için kaçırılmış korkunç bir fırsattır.”

Yeni kurallar, yapay zeka tarafından üretilen porno görüntülerin paylaşımı için de aynı şekilde geçerli olacak.

Paylaş
Yazar:
Yeşil Gazete