Bu yazı taraf.com.tr/ den alınmıştır
Sorumsuz ve gayriciddî medya sayesinde hem içeride hem dışarıda AB ile Türkiye arasında yeni bir dönem başladığı, Ekim 2016’da pasaportu cebine koyanın kapağı Avrupa’ya atacağı, Türkiye’nin üç zamanda üye olacağı haberleri uçuşuyor. Pazar akşamüstü Brüksel’de ne oldu ve esas ne olmadı, açalım.
Kotarılan anlaşmanın Türkiye’nin AB üyelik sürecini canlandırmak üzere yapılmadığı açıktır. Aksine bu anlaşma üyelik sürecinin sonunun ya da en hafifinden, üstelik her iki taraf için hiçbir öncelik arz etmediğinin kanıtıdır. AB yaz aylarından beri “müstakbel üyesi” Türkiye’deki hukuk, demokrasi, insan hakları ihlâllerini alenen görmezden gelmeye başladı. Kendi ilke ve değerlerini Türkiye bağlamında hiçe sayarken Türkiye ilişkisini yeniden tanımladı ve memleketi herhangi bir üçüncü ülke konumuna indirdi. Buna rağmen bu beyhude anlaşmanın kısmen gelecek para dışında hiçbir ciddî sonucu olmayacaktır. Olan, eziyet çekecek mültecilere ve elbet Türkiye’de yalnız başlarına demokrasi mücadelesi vermeye çabalayan insanlara olacaktır.
Bu yazı 1 Haziran 2012’den bu yana yazdığım Taraf’taki son yazım. Memleketin içinde bulunduğu toplu cinnet ve derin çürüme hâline tanıklık etmeye haberdar.com sitesinde devam edeceğim. Gazetedeki dostlara ve okurlara bakî selamlarımı iletiyorum.
Bu yazı taraf.com.tr/ den alınmıştır
Cengiz Aktar
cengizaktar@gmail.com
Twitter@AktarCengiz