“Bırakın profesörlüğü teknisyen bile olamaz”

ÖSYM Başkanı’nın başvuru dosyasındaki 40 eserden 34’ü doktora çalışmasından. Hakkında ‘Teknisyen bile olamaz’ raporu verilmiş.

ÖSYM Başkanı Ali Demir’in profesörlük dosyasındaki 40 eserden 34’ünün kendi doktora çalışmasından kes-yapıştır yöntemiyle alındığı iddia edildi. Demir’in profesörlüğü için 5 akademisyenden 4’ünün olumsuz görüş bildirdiği, bir raportörün ise Demir hakkında “Bırakın profesörlüğü teknisyen bile olamaz” dediği ortaya çıktı.

TV8’in haberine göre, İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü Tekstil Bilimleri Anabilim Dalı’na profesör alınacağı duyuruldu. İTÜ Rektörlüğü 28 Aralık 1994’te ikisi üniversite dışından beş akademisyene Doç. Dr. Demir’in özgeçmişini ve çalışmalarını göndererek profesörlüğe uygun olup olmadığını sordu. Akademisyenlerden sadece biri olumlu görüş bildirdi. Buna karşın üniversite yönetimi Demir’i profesörlüğe yükseltti ve atamasını yaptı. Böylece Demir fakülteyi bitirdikten 12 yıl sonra profesör oldu.

Bilgi edinme gayretinde değil
Demir’in başvuru dosyasının ekinde yer alan 40 yayından 34’ünün kendi doktora çalışmasından alındığı belirtildi. Haberde, Demir’in profesörlük başvurusunu inceleyen akademisyenlerin raporlarındaki “Yayınların içeriği incelendiğinde Demir’in doktorasından sonra bilgi edinme gayreti içinde bulunmadığı anlaşılmaktadır. 10 bölümlük doktorasını yaklaşık 34 yayın haline getirmiştir” ifadeler aktarıldı. Rapora göre, Demir’in profesörlüğe yükseltilmesi için sunduğu dosyadaki 23. yayın için “20. yayın ile aynıdır. Sadece başlık numarası değiştirilmiştir denildi.

Raportörün incelemesinin sonunda ise “Demir’in talip olduğu Tekstil Bilimleri Anabilim Dalı’nın gerektirdiği ve bu alanda teknisyen seviyesinde çalışanların dahi bilmesi gereken temel bilgileri edinmediği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu kadro ile ilgili profesörlüğe yükseltilmesi hiç uygun değil” tespiti yapıldı. (TV8, Sol)

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Şirketlerin toplumsal sorumluluğu

Türk şirketleri kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik uygulamalarında batılı benzerleri kadar başarılı değil. Ancak bu sadece şirketlerden kaynaklanmıyor, 'öngörülemezlik ortamı' ve toplumsal baskının eksikliği de bunda etkili. 

‘Qou vadis-2’: Ülke nüfusu

Geleceği ile ilgili derin kaygılar duymakta olan nüfus kesimlerinin, Türkiye’nin her yerinde giderek artmakta olduğu bir ortamdayız. Ne kent nüfusu kentte kalabilecek uzun erimli bir gelecek görüyor, ne de kır nüfusu kırda kalabilecek bir durum algılıyor.

[Bir şarkının hikayesi] San Francisco/ Scott McKenzie

Scott McKenzie’nin Hippi kültürünü konu alan 'San Francisco (Saçınıza Çiçek Taktığınızdan Emin Olun)' şarkısı, Beatles’ın 'All You Need is Love'ı ile beraber, 'Summer of Love'ın belirleyici şarkılarından biri olarak kabul edilir.

Yandı Çukurova yandı

Türkiye’de tarımın geldiği yer içler acısı. Ülkenin dört bir yanındaki çiftçiler isyan halinde. Diğer taraftan en fazla artış gıda fiyatlarında. Dikkate alınması gereken ciddi bir dengesizlik var.

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Bir güvercini sevmekle başlayacak her şey

Maalesef sorun yarattığı var sayılanlara karşı empati yoksunu, sadece kendi refahını gözeten adaletsiz çözümler üretmek yalnızca 'Güvercin Kakası' kitabındaki kasaba halkına mahsus değil. Katliam Yasası'nı unutmadınız değil mi?

EN ÇOK OKUNANLAR