ManşetTürkiye

Ekolojik Anayasa savunucuları hayır diyor

0

Ekolojik Anayasa savunucuları referanduma götürülen anayasa değişiklik paketini tek adam anayasası olarak niteledi ve referandumda neden hayır diyeceklerini açıkladılar.

Ekolojik Anayasa Girişimi 2012’de TBMM’de temsil olunan 4 partinin katılmasıyla oluşturulan Anayasa Uzlaşma Komisyonuna verdikleri öneriyle bugün önlerine sunulan paketin taban tabana zıt olduğunu belirtiyor. Ekolojik Anayasa savunucularına göre bu değişiklik paketi hem halka, hem doğaya bir dayatma.

Ekolojik Anayasa savunucularının açıkladıkları metin şöyle:

Ekolojik Anayasa Girişimi tek adam anayasasına HAYIR diyor!

2011’deki Ekolojik Anayasa Konferansı Sonuç Bildirgesi’nde mevcut düzenin insan merkezli olduğunu, bunun da önemli bir ekolojik yıkıma sebebiyet verdiğini söylemiş, bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın doğanın da haklarını kapsar ve korur bir hale getirilmesi çağrısında bulunmuştuk. Ekolojik Anayasa Girişimi olarak hazırlamış olduğumuz teklifi TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na ellerimizle teslim etmiş ve Komisyon üyelerine bir de sunum yapmış, Doğa’nın da bir hak öznesi olmasını talep etmiştik. Ne bildirgemiz, ne hazırladığımız teklif, ne de sunumumuz dikkate alındı. Emeklerimiz kilitli bir kasaya kondu ve unutuldu. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin başkanlık dayatması nedeniyle yeni anayasa süreci çöktü ve bugüne gelindi.

Bugün AKP daha dürüst. Artık dikkate almayacağı teklifler hazırlamamız için çağrılar yapmıyor yani “demokrasicilik” oynamıyor. Katılımcılık ve şeffaflık derdi olmaksızın kendi hazırladığı tek adam anayasası taslağını, Anayasa’yı ve Meclis İçtüzük kurallarını ihlal eden oylamaların ardından, halka ve doğaya dayatıyor.

Halka dayatıyor çünkü 15 Temmuz darbe girişimi gerekçe gösterilerek ilan edilen OHAL düzeninde kanun hükmünde kararnameler yoluyla ve anayasal ilkeler ve sınırlar ihlal edilerek gazeteciler ve akademisyenler işten atılıyor, gösteri ve toplantı hakları ortadan kaldırılıyor ve muhalefet susturulmaya çalışılıyor. Öyle ki bu hepimizi ilgilendiren anayasa değişikliği teklifi bazı milletvekillerinin tutuklu olduğu bir dönemde yapılıyor. Böyle bir ortamda düzenlenecek referandumun sağlıklı bir sonuç vermesi mümkün değil.

AKP, bu anayasa değişikliğini doğaya da dayatıyor çünkü değişiklik, sonuç bildirgemizdeki taleplerimizin tam aksi yönünde düzenlemeler içeriyor. Teklifte doğanın haklarını koruyan herhangi bir madde bulunmamasının ötesinde, anayasa değişikliğinin kabul edilmesi halinde, her şeyde olduğu gibi, doğanın talan edilmesinde de keyfî bir yönetim öngörülüyor. Biz yerel yönetimlere güç aktarılmalı, yatay bir yönetim sistemi kurulmalı derken, teklif bütün gücü tek adamda topluyor. Biz “insan merkezli bakış açısı terk edilmeli” derken, bu teklif tüm yönetimi tek bir insana teslim ediyor Gücün gücü dengelediği kuvvetler ayrılığı sistemi ortadan kalkıyor ve Cumhurbaşkanı’nın/Başkan’ın tek başına kullandığı ve denetlenmesi neredeyse imkânsız bir iktidar biçimi oluşuyor. Bu teklif edilen düzen, insanların ve halkların yanında doğanın da bu tek adama karşı korumasız kalması demek.

Bütün hukuki denetim yolları yok edilerek ormanlarımızın, topraklarımızın, nehirlerimizin, denizlerimizin, havanın, suyun, yani tüm doğal yaşam alanlarımızın tek kişinin ağzından çıkacak söze bırakılması doğa yağmasını olağanüstü düzeyde artıracak  ve bunu engelleyecek bütün yollar baştan kapatılmış olacak. Bu anayasa değişikliği ile getirilmek istenen tek adam rejimi bu korkunç doğa talanı yapılırken kimse itiraz edemesin, sokağa çıkamasın doğal yaşam alanlarını koruyamasın, gıkını çıkaramasın diye getirilen bir baskı rejimidir; kabul edilemez.

Sonuç olarak, Ekolojik Anayasa Konferansı Sonuç Bildirgesi’nde ve TBMM’ne sunduğumuz taslakta ortaya konan önerilerimize tamamen zıt, insanlarımızı, halklarımızı, ülkemizi ve doğamızı bir kişinin keyfî yönetimine terk etmek demek olan bu anayasa değişikliği teklifine referandumda HAYIR diyeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.

Yeşil Gazete

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.