Hafta SonuKültür-Sanat

Pembe Hayat KuirFest’in Ankara’daki son günü: 19 Ocak

0

 Pembe Hayat KuirFest 12 Ocak’ta başladığı Ankara yolculuğunu bugün tamamlıyor. Festival, geçtiğimiz hafta boyunca dünyanın dört bir yanından uzun metraj, belgesel, animasyon ve kısa yapımlar, sinema tarihinden kült filmler, LGBT temalı internet dizileri ve özel seçkilerle dopdolu bir gösterim programı sundu. Gösterimlerin yanı sıra atölyeler, panel ve söyleşilerle de Türkiye’de kuir sanat üretimi mercek altına alındı. KuirFest, takipçileri ve katılımcılarıyla mücadelenin, umudun, inancın, aşkın ve örgütlenmenin gökkuşağından renklerini Ankara’nın sokaklarına saçtı.

Festivalin Ankara macerası bugün, yönetmen Carlo Lavagna’nın, interseks bir bireyin kendini ve bedenini keşfetme hikâyesini anlattığı filmi Arianna’nın (2015) 19:15’te Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleşecek gösterimiyle sona erecek.

Pembe Hayat KuirFest, 26-28 Ocak tarihleri arasında İstanbul’daki takipçileriyle olacak.

Amerika’dan Türkiye’ye: Baldwin’in İzinde

Ünlü yazar ve aktivist James Baldwin için hazırlanan özel bölüm, festivalin Ankara’daki son gününde bir kez daha izleyicilerle buluşacak. Seçki, cinsellik ve kimlik konularını işleyen romanları ve ırkçılığa karşı insan haklarını savunan yazılarıyla tanınan James Baldwin’in Amerika’dan İstanbul’a uzanan hayatının ve eserlerinin izini sürüyor. Bölüm kapsamında bugün, Türkiyeli yönetmenlerden Kırık Beyaz Laleler (Off-White Tulips, 2013) ve James Baldwin: Başka Bir Yerden (James Baldwin: From Another Place, 1973) filmlerinin yanı sıra, ünlü yazarın hikâyesinin Amerika ayağından bir kesit sunan James Baldwin: Etiketin Bedeli (James Baldwin: The Price of The Ticket, 1989) de gösterilecek.

Kuir Diziler

KuirFest, programında bu yıl, son zamanlarda LGBTİ karakterlere ve hikâyelerine ev sahipliği yapan en önemli bağımsız dijital mecralardan biri haline gelen internet dizilerine yakından bakıyor. Programda özel bir ilgiyi hak eden ‘Kuir Diziler’ kapsamında bu ezber bozan yapımlardan ikisi bugün KuirFest seyircisiyle buluşacak.

Florence Gagnon ve Chloé Robichaud tarafından hayata geçirilen Kadın/Kadına (Féminin/Féminin, 2014), çeşitli yaşlardan lezbiyen, biseksüel, heteroseksüel altı arkadaşın hayatına odaklanan bir komedi.  Her bölümde, Montreal’de yaşayan bu altı kadından birinin hikâyesini merkeze alan dizi, mizahi olduğu kadar dokunaklı ânlarıyla da kurmaca ve gerçeğin sınırlarında dolaşan bir yapım.

Geçtiğimiz yıl KuirFest’te büyük ilgi toplayan Brezilya yapımı Kıyı (Beira-Mar, 2015) filminin yönetmenleri Filipe Matzembacher ve Marcio Reolon imzalı Yuva (The Nest, 2016) ise ordudan kaçan genç bir askerin, Bruno’nun kendini keşfetme sürecini anlatıyor. Uzun yıllar görmediği erkek kardeşini bulmak üzere yola çıkan Bruno, gittiği şehirde kardeşine ulaşamasa da kendini yepyeni bir ailenin içinde bulur. Kardeşinin arkadaşlarından oluşan bu kuir komünite içinde Bruno, hem cinselliğini yeniden keşfedecek hem de kardeşine hiç olmadığı kadar yakın hissedecektir. Bir kendini bulma hikâyesi olan Yuva, geçtiğimiz yılın en dikkat çeken LGBTİ temalı internet dizilerinden biri oldu.

Kuir Belgeseller

‘Kuir Belgeseller’ bölümünde bugün, geçtiğimiz yıl Busan Film Festivali’nde çok konuşulan Tayland yapımı #BKKY (2016) gösterilecek. Film, 17 yaşındaki JoJo üzerinden Bangkok gençliğinin cinsellik, aşk, toplumsal cinsiyet ve kimlik gibi konulardaki deneyimlerini, kafa karışıklıklarını ve çocuklukla yetişkinlik arasında kalan duygularını keşfetmeye çalışıyor. Kurmacayı ve belgeseli etkileyici üslubuyla harmanlayan #BKKY, 17-19 yaşlarındaki, çeşitli cinsiyet kimliklerine sahip gençlerle yapılan röportajlara dayanıyor.

Bugün ayrıca prömiyerini 66. Berlinale’de gerçekleştiren ve Panorama bölümü  İzleyici Ödülü’nün sahibi olan Şimdi Kim Sevecek Beni? (Mi Yohav Otti Akhshav?), 2016 gösterilecek. Saar, 20 yıl önce eşcinsel olduğunu açıklamış ve İsrail’de ailesiyle birlikte dâhil olduğu kibutzun kurallarına karşı geldiği gerekçesiyle sürülmüştür. Hayatı boyunca hiçbir beklentisini karşılayamamış olduğu ailesi için artık Saar diye biri yoktur. Bunun üzerine Saar, kimliğini özgürce yaşamak üzere Londra’ya taşınır. Üç yıllık ilişkisinin ardından seks ve uyuşturucunun dibine vuran ve kendisine HIV teşhisi konulan Saar, hayatını gözden geçirmeye karar verir. Artık ailesinin yerine geçmiş olan Londra Eşcinsel Erkekler Korosu’ndaki arkadaşlarının sıcak desteğiyle İsrail’deki ailesiyle barışmak üzere bir yolculuğa çıkar. Barak ve Tomer Heymann kardeşlerin çekimleri yıllar süren filmi, affetmenin gücünü içten, dürüst ve hassas bir yaklaşımla ele alıyor.

Ğ

Serkan Çiftçi’nin yönettiği Gacı Gibi (2016) Pembe Hayat KuirFest kapsamında Dünya prömiyerini gerçekleştirdi. Bugün bir kez daha Ankaralı KuirFest izleyicisiyle buluşacak olan film, Mersin’de yaşayan transseksüel bir seks işçisi olan Deniz’in uğradığı nefret saldırısını konu alıyor. Aynı evi paylaştığı Ece ve Esmeray’ın yardımlarıyla sağlığına kavuşmaya çalışırken bir taraftan da Türkiye’nin güney bölgesinin ilk LGBTİ örgütü olan “7 Renk” Derneği aktivistleriyle hak mücadelesini de sürdüren Deniz için, nefreti yenmenin bir yolu da gündelik hayatın içinde daha çok görünmek bu sayede toplum tarafından kabul edilmek olacaktır.

Gökkuşağının Altında

‘Gökkuşağının Altında’ bölümü kapsamında bugün Rara (2016) ve festivalin kapanış filimi olan Arianna (2015) izleyici karşısına çıkıyor.

Prömiyerini 72. Venedik Film Festivali’nde gerçekleştiren Arianna (2015) interseks bir bireyin kendini ve bedenini keşfetme hikâyesine odaklanıyor. 19 yaşındaki Arianna’nın bedeni, çevresindeki yaşıtı genç kadınların bedenlerinden biraz farklıdır. Henüz regl olmamıştır ve bedeninin yaşıtlarınınki gibi gelişmesi için  hormon tedavisi görmektedir. Ailesiyle, en son üç yaşında gittiği göl kıyısındaki evlerine yaptığı ziyaret çok eski anıları canlandıracak, Arianna’nın bedeni ve cinselliğiyle yeniden tanışmasına vesile olacaktır.

Geçtiğimiz yıl Berlin Film Festivali’nden Generation Kplus Büyük Ödülü’yle, Queer Lisboa’dan ise En İyi Film Seyirci Ödülü’yle ayrılan Şili-Arjantin ortak yapımı Rara (2016) ise bir aile ve büyüme hikâyesi. 13. yaşına girmek üzere olan Sara’nın annesiyle babası ayrılmıştır. Sara, kardeşi, annesi ve annesinin kadın partneri birlikte yaşamaktadırlar. Bu yeni hayatları nedeniyle annesi ve babası arasındaki çatışmaların alevlenmesi, ilk aşk ve ergenlikle boğuşan Sara’nın hayatının iyice karışmasına neden olur. Yaşanmış bir hikâyeden uyarlanan film, ince ayrıntılarla bezeli güçlü oyuncu performanslarıyla da dikkat çekiyor.

Ayrıntılı bilgi ve festival programı için: www.pembehayatkuirfest.org

 

(Yeşil Gazete)

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.