Ekolojik YaşamHafta SonuManşet

[Kuşlar, Orman ve Ben] ‘Dernek işleri, iyi işler’

0
Sultansazlığı'nda sabah gözlemi sonrası

Türkiye’de Doğa ve İnsan Konularının Yakın Tarihi’nde Tanıklıklar

Güneşin Aydemir

12

‘Dernek işleri, iyi işler’

Evet nerede kalmıştık? Bülent (Alten)’in bana şunu demesiyle hayatım değişti diyebilirim. “Sana akademik hayat sıkıcı gelir, sen dinamik bir şeyler yapmalısın, o nedenle dernek işleri iyi işler”. O an rahatladım. Gerçekten de akademik hayat bayağı sıkıcı göründü gözüme. Böylece yüksek lisans yapmak için çabalarım sona erdi. Kendimi dağlara vurdum. Bir yandan da Coşkan Daş’ın asistanı olarak Türkiye Tabiatını Koruma Derneği’nde (TTKD) çalışıyordum.

Coşkan Daş ve Ali Turan ile Türkiye Tabiatını Koruma Derneği'nde

Coşkan Daş ve Ali Turan ile Türkiye Tabiatını Koruma Derneği’nde

Bir dönem yüksek lisans derslerine de devam ettim. Ama ağırlık arazide, bir gün Burdur’da ertesi gün Göksu Deltası’nda oluveriyordum. Dolayısıyla akademik kariyeri bıraktım. Kuşların peşine gittim. Sultansazlığı, Kızılcahamam sık sık gittiğimiz yerlerdi.

Sultansazlığı'nda sabah gözlemi sonrası

Sultansazlığı’nda sabah gözlemi sonrası

Sonunda yaz geliverdi. Temmuz 1994. TTKD ofisinde kuşçular buluşmaya devam ediyor. Fotoğrafçılar hararetle fotoğraf makinalarını konuşuyorlar. Hareketli bir ortam anlayacağınız.

Murat Faik Özçelik, Doğu Karadeniz’e kamp yapmaya gidelim diye bir fikir attı ortaya. Bir grup insan olarak katılmaya karar verdik. Temmuz ayında bir minibüs kiralayarak Kaçkar’lara gittik. Sırtımızda ortalama 25 litrelik çantalarla, dağın yaylalarında kampla geçecek 15 gün.

Kaçkar Dağları

Kaçkar Dağları

Gölde, ormanda, bozkırda, sulakalanda kuş seyretmek de ayrı ayrı güzel ama böylesi yüksek dağda ayrı bir tat. Saf haliyle doğanın hüküm sürdüğü bir yabanıllık. O yıllarda yol Ayder Yaylası’na kadardı. Ayder’de de toplasan 4-5 ev vardı. Zaten çoğunluk kışın kullanılan bir yer de değildi. Bir kaplıcası vardı. Pansiyon gibi yerler. Yukarıdaki yaylalara, Aşağı Kavron, Yukarı Kavron, Öküz Çayırı mevkilerine ancak yürüyerek ya da kamyon ile çıkılabiliyordu. Daha yukarıdaki yaylalara ise yayan gitmek dışında bir yol yoktu. Doğu Karadeniz’e her gidişimde bir daha geri gelmemek üzere söz veriyorum. Bir coğrafya nasıl bu kadar değişebilir, kabullenmesi güç.

O seyahat, vahşiliğin ne olduğunu anlamama vesile olmuştur. Yıldızlar, yeryüzü, bitkiler, hayvanlar ve insan. Hepsinin birbirine bağlı olduğu vahşilik.

Karadeniz gezisi sırasında Samsun'da Sancar Barış ile buluşma. Yolculuk hesabının içinden çıkılmaya çalışılıyor

Karadeniz gezisi sırasında Samsun’da Sancar Barış ile buluşma. Yolculuk hesabının içinden çıkılmaya çalışılıyor

Karadeniz seyahatinden dönüş de benzer bir heyecana neden oldu. Çekilen fotoğraflar paylaşıldı. Sonra o ekiple bir de güneye, Göcek, Akyaka rotasında benzer bir kamp yapmaya gittim.

Sonbahara doğru kuşçu toplantılarından birinde Okan Arıhan “bir ornitoloji okulu yapalım” deyiverdi. O zamanlar ve sanırım hala devam ediyor, Kırsal Çevre’nin Dendroloji (Ağaç) Okulu diye bir eğitim çalışması vardı. Biz de ondan mülhem kuşlarla alakalı bir okul yapalım istiyorduk.

Programı çıkardık, Türk Amerikan Derneği’nin salonunu ücretsiz olarak ayarladık. Çağrıları yaptık. Hemen hemen kuşlarla ilgi herkesi oraya topladık diyebilirim. İlk jenerasyon kuşçulardan Sancar Barış’tan, Doğal Hayatı Koruma Derneği’nden Murat Yarar’a; Hacettepe Biyoloji’den Zafer Ayaş’tan, Alman Lisesi ekolünden harika kuşçu Kerem Ali Boyla’sına, İzmir’de kendi köşesinde kuş gözleyen İzmir’li Kuşçu Güven Eken’ine kadar hemen hemen herkesi.

Yıl 1994, aylardan Ekim.

Devam edecek….

29-gunesin-aydemir

 

Güneşin Aydemir

You may also like

Comments

Comments are closed.