ManşetYerel

Kaş’lılara göre talanın adı: Batı Antalya Havaalanı projesi

0

Kaş’lılar ilçelerinde havaalanı istemiyor. Son olarak Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği, Kaş Kalkan Patara Otelciler Birliği, Kaş Su Altı Derneği (KASAD), ÇEKÜL Vakfı Kaş Temsilciliği, Kaş Çevre Platformu, Kaş Koruma Platformu ve Kaş Kolektiv’in ortaklaşa hazırladığı “Antalya İli Kaş İlçesinde yapılması planlanan havaalanının bölgeye etkileri” başlıklo rapor da yapılması öngörülen Batı Antalya Havaalanı projesinin bölgede yol açacağı zararları apaçık gözler önüne sermekte.

12

Demre Turizm Yatırımcıları Birliği’nin (DETUYAB) 2016 yılı başında Yap/İşlet/Devret modeliyle Batı Antalya Havaalanı inşası talebini Ulaştırma Bakanlığı’na iletmesiyle başlayan süreci Kaş halkı tedirginlikle takip etmekte. Şu anda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan gelecek ÇED raporunu diken üstünde bekleyen bölge halkı, hazırlanan raporda havaalanı projesi ile ilgili yeterince bilgilendirilmediklerini de belirtiyor.

11

Raporda özellikle vurgulanan konu, havaalanı için öngörülen bölgenin, Kaş’ın turizm alt yapısı ve bölge halkının geçim kaynakları açısından önemli bir yere sahip olması. Bu nedenle bölgede yapılacak havaalanının ihtiyaç olmadığı, aksine bölge turizmini desteklemekten çok zarar verecek bir girişim olduğu üzerinde durulmakta. Ayrıca Batı Antalya Havaalanı’nın İstanbul Atatürk Havaalanı’nın yaklaşık iki katı bir alan olan 20 milyon m² üzerine kurulması planlanmakta.

13

Havaalanının yapılmasının bölgeye vereceği zararları anlatan raporda üzerinde durulan konular özetle şöyle:

Kaş, yamaç paraşütü, trekking, deniz kanosu, dağ bisikleti, su altı dalışı olanaklarının bulunduğu, Türkiye’nin ve dünyanın sayılı doğa sporları merkezlerinden biridir. Havaalanı inşaatı alternatif turizm yapılan yerleri tahrip edeceğinden dünyanın farklı yerlerinden gelen turistlerin tercih yeri olmaktan çıkacaktır.

Havaalanının konumlanması planlanan bölgede, korumaya alınmış dört sit alanı bulunmaktadır. Bölgedeki arkeolojik alanları havaalanı inşasından, çevre ya da bağlantı yollarından, yoğun trafikten, uçakların iniş kalkışından, yakıtın neden olduğu hava kirliliğinden, hatta gürültü ve titreşimden olumsuz anlamda etkilenecektir..

Türkiye’nin ilk uzun yürüyüş parkuru olan Likya Yolu yürüyüşleri, havaalanı projesinin yaratacağı tahribattan etkilenecek ve bu parkur yürüyüşçüler tarafından tercih edilmeyecektir.

Bölge zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Anıt ağaçlar olarak tanımlanabilecek 400-500 yıllık piynar ve palamut ağaçları bulunmaktadır. Badem bahçeleri yöre halkının önemli bir geçim kaynağıdır. Proje gerçekleştirilecek olursa, ormanlık alanlarda milyonlarca ağacın kesilmesine ve burada yaşayan canlıların yok olmasına neden olacaktır.

Türü yok olma tehlikesi altında olan ve Dünya Doğal Bitkileri Koruma Birliği’nin (IUCN) Kırmızı Liste’sinde bulunan Likya Orkidesi projeden dorudan etkilenmektedir. Likya Orkidesi için “Koruma Alanı” ilan edilen 10 dekarlık bölge havaalanı projesinin konumlandırıldığı alanda bulunmaktadır.

Bölge halkının önemli geçim kaynaklarından olan hayvancılık ve arıcılık projenin gerçekleşmesi durumunda hem inşaat sürecinde hem de havaalanının kullanıma geçmesi ile olumsuz etkileneceklerdir.

Havaalanının çevre ile bağlantılarını sağlamak için duble yollar yapılması kaçınılmazdır. Bu yollarda oluşacak yoğun trafikten kaynaklanan gürültü ve bölgenin doğasında yaratılan tahribat da katlanarak artacaktır.

Raporun sonuç kısmında ise havaalanının gölgede meydana getireceği tahribat maddeler halinde şu şekilde sıralanmış durumda;

  • Bölgede ciddi boyutta doğa katliamı yaşanacaktır.
  • Ekolojik denge değişecektir.
  • Arkeolojik ve tarihi değerlerde tahribat oluşacaktır.
  • Bölge halkının geçim kaynağı hayvancılık ve özellikle ülke çapında arıcılık ciddi
    darbe alacaktır.
  • Yüksek gerilimli trafolar ve kullanılan cihazlar nedeniyle radyasyon miktarı artacak,
    bu da ileriki dönemlerde kanser gibi çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına neden
    olacaktır.
  • Egzoz gazları solunum yolları hastalıklarına yol açacaktır.
  • Kaş ve çevresi doğa ve kültür turizminin sürdürülebilirliği perspektifinden uzaklaşıp
    kitle turizminin baskısı altında kalacak ve turizm gelirlerinde ciddi bir düşme
    yaşanacaktır. Bölge halkı tarafından yürütülen mevcut işletmelerin yerini büyük
    uluslararası şirket işletmeleri alacaktır.

Raporu hazırlayan sivil toplum kuruluşları ve gönüllüler, Kaş’a yapılması planlanan havaalanı projesi ile ilgili kamuoyunu bilgilendirmek, konuyla ilgili duyarlılık yaratmak ve bölge halkının endişelerini dile getirmek amacıyla çalışmalarına devam edeceklerini de raporda belirtmekteler.

Kaş Havaalanı Raporunu buradan okuyabilirsiniz: Kaş Havaalanı Raporu

 

(Yeşil Gazete)

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.