Ekolojik YaşamHafta SonuManşet

Edremit’te Ferit-Gudrun-Şakir’le bir hafta

0

Geçen şubatta, (Bayramiç Yeniköy Çiftliği’nden) Balıkçı Mustafa’ya ‘kırsalda üretimle ilgili bir şeyler öğrenmek için ziyaret edebileceğim yer‘ sormuştum, o da ‘Edremit’te bir yer‘den bahsetmişti. Son bir haftadır ‘o yer’deydim nihayet.

Ferit, Gudrun ve Şakir arazilerinde mevsimlik ilaçsız sebze, meyve ve şifalı bitki ekim dikimi yapıyorlar.

Arazi sınırları içinde bir o yana bir bu yana koşturan tavuklarından yumurta, sadece otla beslenen küçükbaş hayvanlarından süt ve peynir elde ediyorlar. Ürünlerini mail grupları üzerinden isteyenlere (daha çok şehirdekilere) ulaştırıyorlar. Asıl işleriyse peynircilik ve zeytincilik.

Gülsüm-Alper Akın ile yaptığımız peynirler.

Gülsüm-Alper Akın ile yaptığımız peynirler.

Ferit, Gudrun ve Şakir’in 40 sağmal koyun ve kuzuları var. Bu ‘sağmal‘lık önemli kavrammış. Sağmal, süt veren/verebilecek koyun demek ve bir sürüde aynı dönemde bu kadar sayıda sağmal koyun olması önemliymiş. Aldığınız koyunun kısır olması, o dönemde gebe olmaması, kuzulu olması gibi nedenlerden dolayı, bazen sağmal koyun fazlalığını yakalamak 10 sene kadar bile sürebilirmiş.

59

Kuzular doğduktan sonra 40 gün anneyle beraber kalıp süt emiyorlar (bu arada ineklerin 1 litre süt üretebilmek için, 400 litre kanı sirküle etmeleri gerektiğini öğrendim, bu da ek bilgi olsun.

Çeşitli tohum ekimi, fide dikimi, yabani ot yolma, malçlama, çit, kapı, hortum onarımı, kışlık odunların taşınması gibi işler vardı. Önceden kırpılan koyun yünlerinin bir kısmını, dikecekleri yorgan için hazır etmek ve boyama denemeleri yapmak üzere pisliklerden arındırdık. Her sabah içeceğimiz bitki çayının malzemelerini bahçeden taze topladık. Bahçede ne yetişiyorsa mümkün olduğunca onu tüketmeye çalıştık. Her öğün mutlaka soğanlı salatamızı yedik mesela!

Gudrun ve diğer gönüllülerden Neomi'nin çalışma halleri.

Gudrun ve diğer gönüllülerden Neomi’nin çalışma halleri.

Her zaman olduğu gibi, şehirde olduğumdan kat kat daha sosyaldim. İstanbul’da bu kadar hareket edip konuşsam enerjim anında sıfırlanıyor, ama küçük yerlerde her şeyi bir arada yapma hali bana enerji veriyor.

Bir gün Şakir’de balık, bir gün Hüseyin Usta’da pişi, bir gün Şakir’in halası ve kızkardeşi Sarıkız’la sabun yapımı, bir gün köydeki hayır derken geçip gitti bir hafta. Bir günümüzü de Gülsüm ve Alper Akın ile beraber peynir yaparak geçirdik. Kendileri aynı zamanda, Akmerkez’in terasında permakültür uygulamaları yaparak şehre toprak bulaştıran, çok da iyi yapan Hasibe Akın’ın anne babası oluyor.

Gülsüm ve Gudrun peynirleri kalıplara koyarken.

Gülsüm ve Gudrun peynirleri kalıplara koyarken.

Gülsüm ve Alper kendi peynirlerini zaten yapıyorlar, ama Gudrun’dan farklı çeşitlerin yapımını öğrenmek istediler. Biz 3 gönüllü de onlara çıraklık, zaman zaman da tercümanlık yaptık. Beraber üretimin en keyifli yanlarından biri, çay sohbetleri açısından epey ihya olduk, üretim atölyelerinin damında çayın demlenmesini beklerken kuru dolmaları mideye indirdik ayıptır söylemesi.

64

Soldan sağa: Ulrike, Ceylan, Neomi, Gudrun, Gülsüm, Alper.

Tavuklarla ilgili şunu öğrendim; gurka yattıklarında yumurtayı civcive dönüştürmek için o kadar çok enerji harcıyorlarmış ki, kilo verip zayıf düşüyorlarmış. Ayrıca yumurtaya derilerinin sıcaklığını geçirebilmek için karın bölgelerindeki tüyleri döküyorlarmış. Yumurtaları belli zamanlarda ayaklarıyla çevirip hepsinin eşit derecede ısınmasını sağlıyorlarmış. Böylece yumurtalar aynı anda civcive dönüşüyormuş. Bu gibi bilgilerin bende ilkokuldan beri var olduğunu sanırken, doğada vakit geçirince doğa hakkında hiç bir şey bilmediğimi fark ediyorum.

65

Şakir’e ayrı bir sayfa ayırmak lazım gerçi ama kısaca bahsetmeye çalışayım. Şakir tam bir yaban insanı. Meranın yanındaki derme çatma evinde kalıyor genelde. Bir bakıyorsunuz kamyonetle, saçlarını uçura uçura bir hışım evin yanında belirmiş, 5 dakika sonra “hadi ben kaçtım” diyerek yok olmuş, birkaç saat sonra aynı yere arabayla gelmiş, saçlar aynı dağınıklıkta, Ferit’le coşkulu bir şeyler konuşup su içip kayboluyor. Ertesi gün saçı sakalı kesmiş, ama bu sefer yanağında taze çizik izi, kahkahalarla yine anlatıyor… Tanımanız lazım Şakir’i.

Ferit’e pek yer veremedim, zira o tadilatı süren mutfağın başındaydı genelde.

66

Ferit.

Yine güzel, mütevazi ve güleryüzlü insanlarla tanışmış olarak, kırsala yerleşmekle ilgili binbir türlü hesaplar yaparak şehre döndüğüm için çok mutluyum. Yüksek lisansımın sürüyor olması beni bazen çok sıkıştırıyor ama diğer taraftan da şükrediyorum, bana yaşamak istediğim hayatla ilgili iyi karar vermem için zaman kazandırıyor. Bu sürecin sonunda en kötü kararı verecek olsam bile, şu an bu zamana ihtiyacım var. Şimdilik iyi böyle.

67-Ceylan-Yurdakuler

 

 

Ceylan Yurdakuler

You may also like

Comments

Comments are closed.