Köşe Yazıları

Sınıflandırılamazlar sınıfının EYÇ* bir öğrencisi Remziye abla – Umur Gürsoy

0

İyi bir nükleer karşıtı, iyi bir çevre koruma eylemcisi, iyi bir bisikletli yaşam dostu, iyi bir tüketici hakları ve yerli malları savunucusu, iyi bir barışsever ve yazar: bir iyilik meleğini; sevgili Remziye Günay Eryılmaz‘ı Mersin’de sonsuzluğa uğurladık.

Türkiye EYÇ (Ekolojist, Yeşil, Çevreci)* Hareketinin bir öğrencisi

Remziye Eryılmaz

Benim kuşağıma 78’li deniyor. Sanırım Remziye Abla’nın kuşağı da 68’li olur. Akın Atauz’un pek benimsenmeyen kısaltmasıyla Türkiye EYÇ (Ekolojist, Yeşil, Çevreci)* Hareketi, Saynur Gelendost’tan sonra bana göre ikinci ablasını da kaybetmiş oluyor.

68 ve 78’li kuşak yaş grupları içerisinden gelen Saynur ve Remziye Abla gibi insanları sınıflandırmak kolay değildir. Sorsanız, kendilerini hümanist, belki sosyalist, belki sosyal demokrat olarak tanımlayacaklar veya soruyu örneğin “Bir çay içer misin?” gibi bir karşı soru ile geçiştireceklerdir.

‘Aşırı Çevreci’

Bu kuşak o kadar hızlı değişimler yaşamış ve yaşamaktadır ki bugünün özellikle 12 Eylül Darbesi ve Turgut Özal sonrası neoliberal değişimleri ve apolitizasyonuyla yetişmiş kuşaklardan oluşan hangi sınıfa girse o sınıfla uyumsuz olur. Bu nedenle onlar sınıflandırılamazlar sınıfının öğrencileridir, ama şurası kesindir ki Remziye Abla çevre sorunlarını düzenin sürmesiyle ilişkilendirmeyen ana akım bir çevreci değil; en azından ‘aşırı çevreci’dir1.

İslahiye-Mersin Bölge Treni ile Osmaniye’den Remziye Abla’nın taziye evine giderken Mersin’in duvarlarında gördüğüm bir yazıda şöyle yazıyordu: “Şimdi anlatsam moruk, anlamazsın; en iyisi boş ver!.” Bizim sınıf da duvara cevaben belki şöyle yazardı: “Şimdi anlatsam çocuk; anlamazsın; en iyisi, *iktir et!.” Aslında Remziye Abla her ikisi gibi de yapmaz; Orson Welles’in ünlü şarkısındaki gibi; “Let’s make music together” derdi. Sadece kendi müziğini değil, herkesin sevdiği müziği genç yaşlı ikisi birlikte, beraber yaparlar ve birbirlerinin müziğini dinlerlerdi.

I know what it is to be young2

Akkuyu Nükleer Karşıtı Şenliği öncesi Haluk Levent'in kestiği saçlarını almak için gittiğimiz Karataş Kapalı Cezaevi'nde. (7.8.1997). (Soldan itibaren: Mustafa Demir, Ülkü Bozkurt, Haluk Levent, Remziye Eryılmaz, Umur Gürsoy) (Foto: Umur Gürsoy Arşivi)

Akkuyu Nükleer Karşıtı Şenliği öncesi Haluk Levent’in kestiği saçlarını almak için gittiğimiz Karataş Kapalı Cezaevi’nde. (7.8.1997). (Soldan itibaren: Mustafa Demir, Ülkü Bozkurt, Haluk Levent, Remziye Eryılmaz, Umur Gürsoy) (Foto: Umur Gürsoy Arşivi)

I know what it is to be young (Ben genç olmanın ne olduğunu biliyorum)
But you don’t know what it is to be old (Fakat sen yaşlılığın ne olduğunu bilmezsin)
Soeday you’ll be saying the same thing (Bir gün, sende aynı şeyleri söylüyor olacaksın)
Time ticks away, so the story is told (Zaman geçip gidiyor ve bu hikâye anlatılıyor)

After summer comes winter (Yazdan sonra kış gelecek)
And so go the years (Böylece yıllar geçecek)
So my friend, let’s make music together (Öyleyse arkadaşım, gel beraber müzik yapalım)
I’ll play the old, while you sing me the new (Sen bana yenisini söylerken ben eskisini çalacağım)

(Dinlemek için: youtube.com/ )

Doğu Akdeniz Çevrecilerinin (DAÇE) ve Nükleer Karşıtı Hareketin fonlanarak lüks otellere girip Böll’ünerek halktan ve gençlikten kopma tehlikesini ilk fark edenlerdendi. İtirazını sessizce dillendirip, hareketi kendinden mahrum bırakarak protesto ederdi. Bu nedenle uzunca bir süreden beri DAÇE’nin içinde yer almıyordu.

Nükleer Santral Karşıtı Akkuyu Şenliği'nde (8.8.1997) (Soldan ikinci Remziye Eryılmaz) (Foto: Umur Gürsoy Arşivi)

Nükleer Santral Karşıtı Akkuyu Şenliği’nde (8.8.1997) (Soldan ikinci Remziye Eryılmaz) (Foto: Umur Gürsoy Arşivi)

2001 yılında eşiyle birlikte Türkiye’nin sanırım tek yerli ekolojik tarım sertifikalama şirketi, EKOTAR‘ı kurdular. Kendi yazdığı özgeçmişinden öğrendiğimiz kadarı ile Türkiye’nin pek çok yerinde öğretmenlik yapan Remziye Abla, İçel Valiliği’nden alınan ücretsiz görevli izinli onayı ile Mersin okullarında Uygulamalı Çevre Eğitimi Projesi başlattı. Bu proje ile 12 Eylül Darbesi yasakları ile derneklere üye olamadıkları için çevre sorunlarından kopartılan öğretmen ve öğrencilere çevre sorunları dersleri verdiğini de anlıyoruz (bkz. dergi.havuz.de/remziye-gunay-eryilmaz)

Doğu Akdeniz Çevrecileri (DAÇE) 2. Pozantı toplantısı. (1996). (Ön sıra sağdan ikinci Remziye Eryılmaz) (Foto: Umur Gürsoy Arşivi)

Doğu Akdeniz Çevrecileri (DAÇE) 2. Pozantı toplantısı. (1996). (Ön sıra sağdan ikinci Remziye Eryılmaz) (Foto: Umur Gürsoy Arşivi)

Şimdi öğretmen Remzi Abla derslerini bitirdi ve 01.12.2015 tarihinde sınıflandırılamazlar sınıfının Mersinli Remziye Ablası, çok sevdiği Noyan Özkan ve diğer EYÇ arkadaşları ile buluşmak için sonsuz büyük tatiline çıktı.

 

1  “Aşırı çevreci” sözcüğü, 1986’daki Çernobil Felaketinden sonra 1990’ların başında yükselen Nükleer karşıtı mücadele bileşenleri için rahmetli eski Türkiye Atom Enerjisi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre tarafından söylenmiş bir sıfattır.

2 Şarkı sözü çeviri: Cengiz Doyranlı. http://www.sarkicevirileri.com/orson-welles-i-know-what-it-is-to-be-young-sarki-cevirisi/

 

 

44-Umur-Gürsoy

 

Umur Gürsoy

08.12.2015, Osmaniye

You may also like

Comments

Comments are closed.