Dış Köşe

Demokrasi var, yersin? – Hayko Bağdat

0

Panik yapmayın diyorlar, devletin içini temizliyorlarmış.

Yargıda, poliste, medyada çöreklenmiş çeteleri ayıklıyorlarmış. Millete kumpas kurmuş kamu görevlilerini ortaya çıkaracaklarmış.

Bunun için siyasi iktidarın elini güçlendirmemiz lazımmış. “Makul şüphe” meselesi bunun için hayati önem taşıyormuş. Örgütlü suçların bağlantısını bulmak neredeyse imkânsız hâle gelmiş.

Bu yüzden operasyonları kolaylaştıracak yasal düzenlemelere yol vermeliymişiz.

“Egemenliği ele geçirme” çabasında olan yapıların mülklerine el koymaktan başka çare yokmuş.

Danışmanların dediğine göre yolsuzluk varmış ama şimdi üstüne gitmek için ortam müsait değilmiş.

Darbe tehlikesine karşı refleks gösteren devletin bugünlerdeki tutumu anlaşılabilirmiş.

Zaten 2015 genel seçimlerinden mutlak zafer ile çıkacak bir AKP artık demokrasiye yelken açacakmış.

Oldu, gözlerim doldu…

Ne makulü, ne şüphesi arkadaş?

Bir taraftar gurubunu darbeye teşebbüsten müebbetle yargılatan iktidarınızın neyine kefilsiniz yahu?

Bitmek bilmeyen mağduriyet edebiyatıyla 1000 değil 1150 odalı saraylarda oturup öldürülmüş çocukların cinayetini sahiplenen zihniyetin merhametine teslim edilecek hayatlarımız mı var zannettiniz?

Roboski katliamını örtenlerin hangi ana davalarımıza adalet getireceğini bekliyorsunuz?

“Gençliğe bir yaşam tarzı vereceğiz” diye diye Sünni İslam’ı çocuklarımıza dayatmaya çalışan mezhepçi bir anlayışa Ermeni, Alevi çocuklarını niye emanet edecekmişiz bir söyleyiverin…

Yeni güvenlik yasasıyla Kürt illerinde her gün bir çocuğun daha öldürülmesinin vakayı adliyeden sayıldığı bugünlerde hangimiz daha güvendeyiz artık?

Zaman Gazetesi’ne terörle mücadele polisini sokanların yarın Özgür Gündem’e, Birgün’e, Evrensel’e, Agos’a el uzatmayacaklarına nasıl inanalım?

Bütün medyayı kendisine yakın işadamlarına peşkeş çekmeye çalışan, elde edemediklerini devletin tüm imkânlarını silah gibi kullanarak tehdit eden, iki ihale uğruna rehin aldıkları medya patronlarını telefonda ağlatan bir anlayışın yönettiği memlekette hangi basın özgürlüğünden bahsediyorsunuz?

Medeni dünyadan ruhen, fiilen kopan, itiraz edenlerin tamamını çılgın komplo teorileriyle bir lobiye bağlayan paranoyak ve kinci siyasetinize olağanüstü yetkiler bahşetmenizin neresine sevinelim?

Kapısını çalabileceğimiz bir tane bağımsız devlet kurumu mu kaldı?

Asıl bizlerin bu iktidar hakkında çok makul şüphelere sahip olduğumuzu niye anlamıyorsunuz?

Cumhurbaşkanı’nın bir operasyon öncesi yasaları kılıfına göre uydurup savcıları, hâkimleri organize etmesinin, gazeteye gidecek polisleri tek tek seçmesinin, yürüyen bir soruşturma esnasında meydanlarda dolaşıp insanları mahkûm etmesinin neresi bağımsız yargı?

Milli Şef dediğiniz İnönü’den daha mı az şeflik yapıyor artık Erdoğan?

Bu ülkede evrensel normlarda bir hukuka sahip olma umudu olan kaldı mı?

Siyasetin güdümünden bağımsız, hesap verebilir bir polis teşkilatı beklentisi olan var mı?

Özgür bir üniversite vadedebileceğiniz hangi düzenlemeleriniz var? Darbecilerin YÖK’ü en büyük sığınağınız değil mi?

Mercedesli Diyanetiniz, kirli siyasetinize olur fetvası vermekten başka ne iş yapıyor?

TRT’yi, Anadolu Ajansı’nı parti yayın organınız gibi kullanmıyor musunuz?

Bu seçimleri de kazanırsanız demokrasi kelebeğine dönüşeceksiniz yani öyle mi?

Boş lafı bırakalım…

Sizler ceberut ve baskıcı bir devlet inşa etmek için bütün gücünüzle çabalayacaksınız.

Bizler ise en iyi bildiğimiz işi yapmaya devam edeceğiz.

Direneceğiz…

Bu hâlinizi “ama ne yapsın adamlar, darbeye karşı mecburen şeyediyorlar” diye pazarlamaya çalışan bedelli askerleriniz de direnecek elbet.

Adam yerine koyulacakları son iktidarı bulmuşlar çünkü.

Peşini bırakmazlar artık…

Hayko Bağdat – Taraf

More in Dış Köşe

You may also like

Comments

Comments are closed.